bursa da beşiktaşlı olmak

beşiktaş - bursaspor husumeti başladığından bu yana sakıncalı ve zor olan bir durumdur. husumetten dolayı taraftarlığı tam anlamıyla yaşamanız zorlaşır. formanızı rahatça giyemediğiniz, şampiyon olsanız kutluyamadığınız, ulu orta beşiktaşlı olduğunuzu söyleyemediğiniz, taraftar getirilmiyor olsa da geldiğinde rahatça takımınızın tribününe giremediğiniz durumlardır.

trabzonda fenerbahçeli olmanın yanında hiç birşeydir.

edit: Verin eksileri amına koyim . Gelin de görün nasıl bişi.

istanbul da çıkan olaylardan sonra bir internet sitesinde görülmüştür.

--spoiler--
bursa da beşiktaş forması ile gezene evimin arabamın anahtarlarını vericem.
--spoiler--

nazi almanya'sında yahudi olmaktan zordur...

(bkz: adamın götünden kan alırlar kamil kan)

büyük bir başarıdır.

çünkü istanbulda beşiktaşın topraklarında asla bir bursalı olamaz.

israilde filistinli olmakla eş anlamlıdır .

bir ihtimal daha var o da ölmek mi dersin ?

bursada yaşamış biri olarak hem beşiktaşlıydım hem bursasporlu. iki takımıda çok seviyorum, düşmanlık çıkaranların ta amına koyayım...

(bkz: amerikada zenci olmak)

bursa da doğup, büyümüş ve hala yaşamakta olan bir beşiktaş taraftarı olarak, bu konu hakkında yorum yapmanın ne kadar zor olduğunu anlatamam. Genellikle arkadaşlarınızın çoğu bursaspor taraftarıdır ve beşiktaşlı olduğunuzu bilmelerine rağmen sizi bursaspor maçına götürmek için ellerinden geleni yapar, gitmemeniz halinde trip atarlar. Maç kazanırsınız, şampiyon olursunuz sevincinizi sokaklara taşıyamazsınız. Bırakın sokaklara taşımayı, arkadaş çevrenizde bile bunu dile getiremezsiniz. Beşiktaşlı olduğunuz öğrenildiğinde, insanlar arasında garip bakışlar ve cüzzamlı muamelesine dayanmak zorunda kalırsınız. Başka şehirlerde yapılan maçlarda başlarına gelen her kötü olayın lafını siz yersiniz. Bizanslısınızdır, evet bizanzlı. Bu insanlar sizi türk olarak bile görmezler. Vay efendim kendi şehir takımınız verken neden istanbul takımlarına gönül verirsiniz, maçlarına gidersiniz. Maçlarına gitmeseniz bile konu bir başkadır. Zaten maçlarına gitmiyorsunuzdur, o zaman neden bu takımın taraftarınız lafını yersiniz. Size hatır, gönül yapıp zorla bursaspor forması giydirmeye, hadi onu başaramadılar atkı taktırmaya çalışırlar ama siz kendi takımınızın formasını giydiğinizde yer yerinden oynar, yemediğiniz laf kalmaz. Alakası olmamasına rağmen, sanki bütün lig boyunca onların yenilmesini, ligden düşecek duruma gelmelerini beşiktaş sağlamış gibi davranırlar. Anlayacağınız; Bursada beşiktaş taraftarı olmak, bu yazdıklarım ve daha aklıma gelip yazmak istemediğim şeylerden daha da zordur. Her şey bir yana, bu toprakta doğmuş biri olarak, bursaspor'u severim ama taraftarlarının tutumu yüzünden bunu belli etmem.

yalova yolundaki özdilek'in yeşillerinde (bilen bilir) öyle kuzenler falan iki top oynayalım dedik. ben de giydim formamı gittim. top kaçtı yol tarafına koştum aldım. amcanın biri ufak oğlunu dürttü, 'aaa bak oğlum beşiktaşlı' dedi. cüzzamlı mıyım lan ben *

binlerce ibişin arasında adam gibi durmaktır.
bibib:::bak ibişin biri beni farketti bu entry i okudu sonra bununla birlikte geçmişteki tüm entryleri eksiledi soğudu ibiş oğlu ibiş. senin baban da ibişti sen nasıl oldun ona şaşmalı.

(bkz: selfless) gibi beyaz kumaşla siyah çarşaftan kendi bayrağını diktirmektir. zira beşiktaş bayrağı bulunmazmış bursa'da. terziler bilirmiş ama bu şekilde gelen talepleri karşılarmış. *

şu sıralar hayata dair iç burkan detaydır sadece.

halı saha maçlarının yakınında kahve varsa ve sizin maç oynadığınız sıra bursasporun maç bitimine denk gelip millet dağılırken seni görmesi ve ardından gelen "kim lan bu" "bekle maç bitsin çekicem ben onu merak etme" türünden tacizler en sonunda dayının biri "daha küçük olm sittir et" demesiyle kurtulabilirsiniz tabi küçükseniz.