bugün

1800'lerin sonunda altay türkleri arasında ortaya çıkan, şamanlığı budacılıktan alınan bir takım kavramlarla yeniden yorumlama amacı güden dinsel ve bir o kadar da siyasi hareket.
altay türkleri'nin 'beyaz din' ismini verdiği bu hareket haddi zatında ruslar'ın orta asya'da yayılmasını engellemeyi amaçlayan siyasi bir hareketti.
önderi çet çepen isminde yoksul bir altay türkü idi. bu yoksul türk etrafınnda öyle bir güç toplamayı başarmıştı ki, işler ruslar için sarpa sarmaya başlamıştı. koskoca rus çarı ne halt edeceğini şaşırmıştı.
en sonunda çet çepen'in üzerine büyük bir askeri birlik göndererek onu yakalamayı başarabildiler.
çet çepen sibirya'da cezaevinde yatarken ölünce burhanizm hareketi de son buldu.
Burhanizm özünde 17. Yüzyılda ortaya çıkan kadim Şaman inancının ıslah edilme çabasıdır. Amaçları yerli şamanizmi yükseltmek ve kaba hurafelerden temizlemektir.

Şamanizmim ilk ıslah çabaları Oğuz destanında yer bulan kara han ile oğlu Oğuz arasındaki "dini mücadele" olarak kabul edilebilir. Hatta hun hakanı Teoman ile oğlu Mete arası gerçekleşen siyasi mücadelenin de böyle bir dini ideolojiye dayanıyor olması mümkündür. Arkaik dönemlere nazaran çok daha fazla kaynağın bulunduğu yakın tarihlerde ise çağdaş şamanizm ıslah çabası 20. Yüzyılda Altay dağlarında ortaya çıkmıştır. Rus Etnoğrafya edebiyatında "burhanizm" adını almıştır. Altaylı'lar ise "ak yang" (yani ak din)derler.

Burhanizmin önemi şamanizmin ıslahından çok Rus mezalimine karşı siyasi hareketin ideolojisi olma özelliği göstermesidir. Ne zaman başladığı belli olmasa da Rus hükümeti tarafından 1904'lerde ilgi görür. Rus polis teşkilatı ve gazetecilerin envanterlerinde Şamanizme ve Rus egemenliğine doğrudan düşmanlık güden bir din propagandası olarak geçmiştir. Rusya burhanizm hareketini doğrudan kendisine karşı yapılanan siyasi bir ayaklanma olarak değerlendirmiştir.

Burhanizmin peygamberi Altay şamanistleri arasından çıkan "Çet Çelpen" adlı halktan bir aile babasıdır. Etrafındakilere ve ibadet ettiği ormanlı dağa gelenlere vaiz ve nasihatlerde bulunuyor, ideolojisini kara dine karşı( Şamanizm) ak dini(burhanizm) yayarak genişletiyordu.

Rusların burhanizme karşı olmaları şüphesiz bu akımın Rusların aleyhinde öğretiler ortaya koyması sebebiyledir. Rus paralarının kullanımını yasaklanması, Ruslarla dostluğu ve hatta birlikte yemek yemeği dahi hoş görmemesi gibi önemsiz görünse bile kilit konularda bir dizi kurallar belirlenmiştir. Yirminci yüzyıla girerken Osmanlı'nın da şimdi Rusların işgalinde olan kadim Türk topraklarındaki nüfuzu tamamiyle kırılmış haldeydi. Türk kavmi kendi içinde Rusların asimilasyon ve nüfüs seyreltme politikası altında bölük bölük bölünmüştü. Türk dünyası için 16. Yüzyıldan sonra büyük tehlike oluşturan Rusya sonunda Türk coğrafyasını tamamiyle ele geçirmişti. Kendi aralarında bir yakınlık istemiyor buna sebep olabilecek her türlü ideoloji ve organizasyonu tarumar ediyordu. Burhanizmin Rusya'da bu denli tepki çekmesi Türklerin kendi aralarında bir saf oluşturup Ruslara karşı siyasi bir tehlike oluşturabilme ihtimalleriydi. Yine bu dinin öğretilerinde ak din kabul edildiği takdirde "Akboz atlı oyrat han" gelecek ve Altay Türklerini Rus mezaliminden kurtaracaktı.

Ak din olarak adlandırılan bu inançta milli dava unsurları yanında rasyonalizm, Budizm, lamayizm gibi felsefelerden de izler vardı. Doğudan lamayizm etkisi olduğu kadar batıdan isevilik ve Müslümanlığında etkisi yansınamaz haldedir.

Nihayetinde temmuz 1904 de ibadet için toplandıkları bir sırada silahsız Altay Türklerinin etrafı silahlı Rus askerleriyle çevrildi. Bir çoğu tutuklandı ve malları Ruslarca yağma edildi. Devlet dumasının liberaller grubu tarafından gelen müdahale ile çel çepen ve diğer Altay Türkleri ölüm cezasından kurtuldularsa bile Rus mezaliminden kurtulamadılar. Bu gün hala Altay'da burhanizm inancında Türkler yaşamaktadır.