break the night with colour

nakaratı ile kolayca dile dolanabilen dinlenesi bir richard ashcroft parçası.

'keys to the world' albümünden akılda kalıcı, güzel bir richard ashcroft şarkısı:

Fools, they think i do not know the road i'm taking
if you meet me on the way, hesitating
that is just because i know which way i will choose

the corridors of discontent that i've been travelling
on the lonely search for truth, the world's so frightening
nothing's going right today cos nothing ever does

oooo, i don't wanna know your secrets
oooo, they lie heavy on my head
oooo, let's break the night with colour
time for me to move ahead

monday morning coming down like understanding
momma thinks you are the ground, you're lookin so frightning
nothing's going right today cos nothing ever does

oooo, i don't wanna know your secrets
oooo, they lie heavy on my head
time for me to break my cover
time for me to move ahead

(give it up, here we go again
gonna give it up, here we go again)

oooo, i don't wanna know your secrets
oooo, they lie heavy on my head
oooo, let's break the night with colour
time for us to move ahead

oooo, i don't wanna know your secrets
oooo, they lie heavy on my head
time, let's break the night with colour
time for me to move ahead.

an itibarıyla şarkıyı dinlerken duygulandırıp, akabinde de alıp eskilere götürmüştür. fakat dinlerken, şöyle, ekşi sözlük e bir bakayım da acep neler yazmışlar bu entel danteller diye düşündüm, hatta kesin richard ashcroft bu entellerle kankadır diye seviniyordum kendi içimde**. malumunuz hayat fonlarında hep bi brit esintisi var bu dantellerin. o derece danteller yani, ha bide hepsininde londra sokaklarında trençkot ile yağmur eşliğinde yürümüşlükleride vardır. sorsan tümünün hayatı, bittersweet symphony dinleyerek geçmiştir. neyse şarkı adını yazdım getir dedim ''böyle birşey yok, ama olabilirde'' ibaresi sik gibi karşıma çıkıverdi. ortada, ne düşündüğüm ekşi imajı, nede zerre misal entel ayakları. sanırım bunların hepsi gecenin belirli saatlerinde ortamı loş ışıklarla aydınlatıp entel moduna transit geçiş yapabilen, ayrıca iyi laf yapabilme yeteneklerinide ''enteliz biz'' diye sokuşturan klavye insancıkları/entelleri.

edit:lan bi şarkı için bu entellere yapılır mı?*

çok güzel, çok hoş bir klibi var. richard'ın tenis topunu duvara vurduğu sahneye bayıldığımı da belirtmeden edemeyeceğim. http://www.youtube.com/watch?v=vbfgKANU2J0