bugün

havalar iyice soğudu. bir iki ay öncesine kadar balkonda uzun uzun otururdum. gökyüzü benim balkondan ayrı güzeldir ha söyleyeyim. bakar bakar hep içimden "her gün bambaşka renklerle bambaşka bi tablo gibi ya" derdim.
yani bilmiyorum öyle mi diyordum ama şu an sanki hep öyle diyormuşum gibi hissediyorum.

neyse işte havalar soğudu ama ben akşamları yine de balkona çıkma derdindeyim. tabii oda dumanaltı da oluyo çıkmazsam o da var. geçen açtım kapıyı "çıkayım anasına satıyım balkona" dedim. kapıyı açmamla kocaman bi sinek içeri girdi. ya kızım/oğlum ne diyorum sana rekortmen bir sinekten bahsediyorum, öyle cesametli mendebur. neyse dedim takılsın kovalarım geri. aldım çayımı oturdum tabureye; tabure buz. ısınır şimdi dedim popom soğudu. neyse bırak şimdi tabureyi.
bakıyorum öyle manzaraya, sonsuz uzun sonsuz derin kırmızıdan maviye rengarenk bir huzur.
kuşlar geçiyor huzurun içinden güzel oluyor.
uçaklar geçiyor güzel oluyor.
hepsi benden uzağa bir yerlere gidiyor.
baktım da manzaraya sonra lan benim manzara dediğim hayat telaşesi, yaşam mücadelesi. sanki o kuş bana güzellik olsun diye ordan geçiyor amk. neyse bırak şimdi kuşu, manzarayı konu o değil.
bu arada çay soğudu, kıçım dondu.
güzel oldu.

giriyim içeri dedim. sinekle burun buruna geldik, tam dışarı çıkacakken kapıdan soğuğu yiyince bir pike yaptı geri içeri döndü. öldüreyim desem ne bir saniye durduğu ne bir yere konfuğu var. tartışmaları çok uzatan biri değilimdir. evet sinekle aramda bir soğukluk var ama zamana bıraktım, boşverdim. ama sinek yüreği asla soğumayan kadınlar gibi gelip gelip ödümden geçiyor, neredeyse suratıma çarpacak. peki dedim kavga istiyosan kavga. açtım kapıyı sonuna kadar elimle havada saçma sapan hareketler yaparak dışarı kovalamaya çalışıyorum. bir an boş bulundu dışarı çıktı hemen kapattım kapıyı arkasından, o anlık kazanmış olma mutluluğuyla geri masama dönerken birden arkama bakma ihtiyacı hissettim. yüzümdeki mutluluğumun ifadesi olan gülümseme bir anda soldu. sinek dışardaydı camın önünde uçuyor arada cama çarpıyordu. büyük bir pişmanlıkla gittim kapıyı açtım. hemen girdi içeri kapıyı kapattım.
güzel oldu.

içeri gittim kendime yeni bir bardak çay doldurdum, sıcaktı.
Çok güzel oluyordu.

Sonra arkadaşım banyodan çıktı, neden içerisinin soğuk olduğunu sordu. olayı anlattım.
yalnızlıktan sineğe kadar düşmüşsün dedi.
doğru değildi.
güzeldi.

Tanım: Boş mevzular düşünüp boş konuşmalar üreten yazarın bu halinden memnun olup boş olduğunu herkese ilanı mahiyetindeki yazılarıdır.
(bkz: bunu okuyan çocuk kör oldu)
Aksamki mac nolur ya tarzi konusmalardir.