bugün

Irak'taki mezhep savaşının iyice azması ve bugün itibarıyle 115 Şii hacının öldürüldüğü eylem üzerine söylenebilecek cümledir. imam Hüseyin'in (a.s.) türbesini ziyarete gitmekte olan Şii hacıları hedef alan bu melun saldırıda 115 can verilmiştir. Mezhep savaşlarının ve Müslümanın müslümanı kırdırmasının ne safhaya geldiğinin de bir ispatı olmuştur. Bu öyle aşamalara gelmiştir ki bu kargaşayı körüklemek isteyen,müslüman alemindeki kardeş katlinden ve sünni-şii çatışmasından zevk duyan odaklar Şii polisleri tecavüz gibi iğrenç bir eylemle suçlayarak yangına bir de körük ilave etmişlerdir. Zira bu iğrenç suçlama üzerine yapılan soruşturma kapsamında eyleme maruz kaldığı iddia edilen kadının zührevi muayenesinde vücudunun malum mahrem bölgelerinde yapılan tespitler sonucu herhangi bir zorlamays maruz kalmadığı ve kadının aslında yalan söylediği anlaşılmıştır fakat bunun söylentisinin çıkması bile çatışmaları alevlendirmeye yetmiştir. Yazıktır, günahtır, başlık propaganda amacıyla açılmamıştır, hem bir Şii olarak bu son olayda can veren masum sivil Şii halkına hem de daha önceki çatışmalarda hayatlarını yitiren şii ve sünni bütün müslümanlara başsağlığı dilemekteyimdir.

http://www.ntvmsnbc.com/news/401898.asp
inancın bir inada dönüştüğü ruh halidir. yaşamlarındaki en önemli şeyleri dinsel kimlikleri olan kitlelerin, adeta arıların kovana gitnmesi gibi kerbelaya yöneldikleri durumdur.