bugün

cehalet timsali bir dizidir. abd'lilerin yaptığı dizide bodrum görüntüleri ve insanları afganistan gibi gösterilmekte. oysa google images'da bir arama yapsalal bodrum'un neye benzediğini göreceklerdi. özellikle gece hayatını. *
http://www.hurriyet.com.t...aber/12351835.asp?gid=229
hollywood'un artık iyice dibe vurduğunun göstergesi olan dizidir. siz amerikan pastası falan yapın canlarım, mümkünse el atmayın geri kalan şeylere çünkü sıçıyorsunuz.
türkiye'nin görüntülerinin yayınlandığı tüm amerikan yapımlarından farksızdır. türkiyeyi resmen fesli insanların yaşadığı ülke gibi gösteren filmlere şahid olmuştur bu bünye. onlara göre türkiye arap ülkelerinden farksızdır, istanbul türkiye'nin başkentidir ve en yüksek binası 3 katlıdır.

ha türkiyeyi bodrumdaki köpük partileriyle, orospu encebilerle sarmaş dolaş yiyişen esmer anadolu delikanlılarıyla da tanıtın demiyoruz. neysek oyuz.
bodrum belediye başkanının "dava açacağız, şikayet edeceğiz" gibi avaz avaz bağırmasına neden olan dizi. niye şikayet ediyoruz ki? sen nazik bir davetiye gönersene adamlara. "küçük beldemiz bodrum'a bekleriz" diye... ne dersin? bu daha bir ayar olmaz mı?
(bkz: amerikan kişilik bozukluğu)
(bkz: the last templar)
tanım : bodrum gibi tüm dünyanın bildiği güzide bir tatil beldesini yalan yanlış tanıtan dizidir.
ama işte biz böyle algılıyoruz. dünyanın türkiye etrafında döndüğünü, türkiye nin herkes tarafından bilinen, çok önemli bir ülke olduğunu sanıyoruz. ya da ne kadar önemli olursa olsun dünyadaki insanların bir kısmını hiç ama hiç ilgilendirmediğini bilmek istemiyoruz, kabullenemiyoruz. abd de yaşayan biri olarak her gün bilemedin iki günde bir en az iki kişi türkiye de arapça konuşulduğunu, kadınların çarşafla gezdiğini, 4 kadınla evlenmenin serbest olduğunu duyduklarını söylüyor bana. emin olun avrupa da da durum çok farklı değil. bunun bir kaç nedeni var tabi ki. birincisi bilinçli bir politika. yani işte böyle dizilerle, filmlerle, internet aracılığı ile insanlarda farklı bir izlenim oluşturmak. diğer nedeni de yurtdışında tavan yapmış durumda olan irtica yapılanması. yurtdışında yaşayanlar bilir bu kesime sorarsan en baba müslüman onlardır. domuz yemez, içkinin yanından geçmez, namazı hiç aksatmaz. ama çalıştığı işyerinde içki satar, çalışanına maaşını vermez, aslında içki içer ama yalan söyler, neredeyse her kadına asılır ve tabiri caizse çiftleşmeye çalışır. ama karısını evden çıkarmaz. bir çoğunun gerçekten bir kaç tane karısı vardır. hatta pek çoğu aslında sırf vatandaş olabilmek için yabancı kadınlarla evlidir, türk eşi ile sadece imam nikahlıdır. o yüzden bu durumda diziyi çekenlere çok fazla çemkirmemek lazım. onlar da bir nevi hizmetini yapıyor tıpkı bizimkiler gibi. *