bugün

duyarlı bir şahsın yakarışıdır.
-aşiretçilik yapıyorsak,
-olur olmaz her şeye yemin ediyorsak,
-yapılan zamlara seyirci kalıyorsak,
-sevincimizi silahlara sarılıp kutluyorsak,
-ailemizle eğlenmektense erkeklerle kahvede eğlenmeyi alışkanlık haline getirmişsek,
-hem tecavüz edip hem de namus diye öldürüyorsak,
-kaza geçirene yardım etmek yerine çember oluşturup izliyorsak,
-bölgesel,ırksal,dinsel ayrım yapıyorsak,
-kıtlıktan çıkmış gibi alışveriş yapıyorsak,
-en olmaz şeye buna da şükür diyorsak,
-banka soyana helal olsun diyorsak,
vs. vs. vs.
(bkz: bizden adam olmaz)...
-takımımızın ceza alacağını bile bile sahaya atlıyorsak.
bizden adam olmaz...
(bkz: benden yazar olmaz)
(bkz: bizden adam olmaz)
(bkz: bundan külbastı olmaz)
30 bin kişinin katilini asmıyorsak.
(bkz: bizden adam olmaz)

edit:
imralıda her gün tatil yaparmıs gibi yaşatırsak.
sabahları gazetesini.
kahvaltısını, öğle yemeğini, akşam yemeğini verirsek.
istediği kitapları okusun diye temin edersek.
her gün yarım saat avluda dolaştırıp temiz havayı koklatırsak.
ve hala bunları yapmaya devam edersek.
(bkz: bizden adam olmaz)
(bkz: kardan bile adam olur senden olmaz)
(bkz: biz adam olmayız)
"biz kim oluyor ki şimdi?" şeklinde bir soru sormak istediğim cümledir.
kişi kendinden mesuldur. niye her şeyi toplu halde algılamak zorundayız ki. ilk önce insan kendine bakmalı ki sonrasında belki biz kavramını oluşturabilsin. "ben"den önce "biz" demeyi bilseydik aslında bu cümleyi söylemeye hakkımız vardı. bana dokunmayan yılan bin yaşasın mantığında bulunurken, biz kavramını sadece milli maçlarda, dine küfürde, atatürk'e yapılan bir saygısızlıkla belki hatırlıyorsak; aslında bu cümleyi söylemenin pek bir hükmü yokmuş gibi geliyor bana.*
(bkz: bu aşk adam olmaz)*
(bkz: bu cocuk okumaz)
(bkz: ne zaman adam oluruz)
(bkz: sute su katan sutcu)
(bkz: bizden adam olmaz)
(bkz: nasıl bir millet olduk)
bir levent kırca şiiri.
22 temmuzdan sonra kullanım sıklığı artan söz. *
(bkz: deveye diken)
biz dediğin kim ulan diye sorulması gereken soru.

sorulmaz tabi cünkü bunlar tırnak içinde mümtaz şahsiyetlerdir. ne hikmetse bir dikili taşları da yoktur ülkede. dikene de laf sokmaktan geri kalmazlar.

işleri güçleri eleştiri. eksik gördükleri yönleri eleştirmekten, kınamaktan öteye gecememişlerdir.

tamam yanlışlar söylenecek de doğrular için de örnek lazım. götün devrildiği noktadan söylenirse karşılık bulunamaz asla. adresi doğru vereceksin. rotayı doğru ayarlayacaksın...

yön göstermelisin ama öğreten adam tribinde de değil, eğitmeyi bileceksin. işe önce kendinden başlayarak olacak bu.
bizden adam olmaz

gerçeğin ta kendisidir.

sevgisizlik temelinde büyümüşüz, daha doğrusu büyütülmüşüz. tahammülsüzüz.
bizim gibi düşünmeyenleri hiç düşünmeden karalarız, itham ederiz, zan altında bırakırız
saygıdan bir haberizdir, doğruyu sadece kendimiz biliriz, başkasının doğruları
bizim için kesinlikle yanlıştır. kişileri, kurumları topluma yaptığı yararlı
işlerle değil, bize ne kadar faydalı olup olmadığına göre değerlendiririz.
okumaktan nefret ederiz, araştırmak yerine bize verilen neyse onu kabul ederiz.
bilgi sahibi olmadan fikir sahibi oluruz, her konu hakkında yalan yanlış
söyleyecek illa üç beş cümlemiz vardır.

atatürkü ağzımızdan düşürmeyiz ama dönüp bu adam bu ülke için neler yapmış
ilkeleri, inkılapları nelerdir ,ilim, bilim, eğitim, ağır sanayi kalkınması
hakkında neler yapmıştır, açıp içeriği nedir iki satır okumayız.
her insanın kötü alışkanlıkları olabileceğini, onunda insan olduğunu düşünmez,
ama içiyordu diye bok atar, hilafeti, tekkeleri kapattı diye kafir demekten hiç
çekinmeyiz.
kurduğu cumhuriyeti ileri götürmek için birşeyler yapmak yerine 1920 lerde yaptıklarıyla
yetiniriz. ona verdiğimiz değeri sadece stadyumlara, bulvarlara, liselere
ismini vererek gösteririz.

din konusunda hepimiz ulemayızdır. islamın kardeşlik, anlayış, hoşgörü dini
olduğunu söyleyip hristiyanı, museviyi ayrıştırırız, dini siyasete alet edip
din üstünden nemalanmak en sevdiğimiz iştir. krediyle hacca gider, doymaz birde
umre yaparız. temizlik imandan gelir bizim için sadece sözdür, ateistleri allaha
havale etmek yerine hükmü biz uygulamaya koymaya çalışırız, alkol alanın cezasını
ahirete bırakmak yerine dünyada biz vermeye kalkarız, allah için değil
siyasi iktidara hoş görünmek için topluca cuma namazına gideriz, filistindeki
müslüman kardeşlerimiz için ağlarken dibimizde anaları bellenen ıraklı din kardeşlerimiz
için kılımızı kıpırdatmayız. ibaadetin allah ile kişi arasında olduğu gerçeğini
inkar edercesine davranırız.

çalışmadan zengin olmak isteriz. oturduğumuz yerden para sahibi olmak en büyük
hayalimizdir. elin japonu iki atom bombası yiyip 60 yılda dünya devi olurken,
ikinci dünya savaşının mağlubu almanya küllerinden doğarken, 200 yıllık geçmişi
olan amerika dünya deviyken, 1000 yıllık türk milletinin halini incelemek gerekir.
her şeyin ibneliğini biliriz, fason üretimi çinlilere biz öğretmişizdir, benzine
etanol eklemek bizim icadımızdır, soyadan kıyma, demir 1 liradan 2 euro faydası
sağlamak yine bizim icadımızdır, dünya buğday rezervinin yüzde otuzunu üretmek
yerine para karşılığı ekmemek bizim seçimimizdir, oyunu kömüre beyaz eşyaya
erzak yardımına satmak sadece bize özgüdür.

çıkarlarımız için anında yön değiştiririz. solcuyum devrimciyim derken bir anda
fabrika sahibi olabiliriz, sosyal demokratken bir anda ılımlı islama kayabiliriz,
radikal islamcıyken bir anda liberal demokrat olabiliriz, bu kadarı görüp söylenebilecek tek şey
bizden adam olmaz.
şu saatte davulla, korna ile, bağırıp çağırarak, yolu kapatmak sureti ile insanları rahatsız eden varlıkların düşündürdüğüdür. yok aga neyimize gerek bizim medeniyet..

çoğrafya kader işte..
Aldırma gönül diye devam edelim o zaman.
bizden bi sik olmaz. hiç çekinmeden hep söylüyorum.