bir ülkücüyü topluma kazandırmaya çalışmak

zordur. efendim ben bu kadar acayip herifler görmedim. adamlar sadece ırkçı değil aşırı şekilci arkadaş. ben böyle herifler görmedim.

ortam üniversitenin bayraklı masasına yakın bir yer. aralarında reis dedikleri çocuğu tanıyorum. az pataklamadık zamanında taşağına. neyse işte ben bu çay çekirdek takımı ne konuşuyor diye dinlemeye geçtim. amacım en doğru yerde sözlerine dalıp o ortamda da hit kasmaktı. fakülteye yeni gelmiş olan yavru kurt atıldı hemen:

yavru kurt: sen niye bizi dinliyorsun?? sakalın da uzun muhafazkar mısın?
mob: yok yahu yakıştırıyorlar evladım.
yavru kurt: yok yani çizgini bilelim ona göre dinle bizi.

nasıl da sinirim bozuldu yavru kurda. yok yani hayatı boyunca gördüğü tek farklı tipim. ben bi imza falan ister sandım. namımı da duymamış yeni gelen. neyse bir kaç gün geçti bir sunum için saçı sakalı düzelttim. entel takımı bir topluluğa sunum yapacağımdan küpe taktım çerçeve gözlüğü geçirdim gözüme. bir güzel sunumu yaptım, imzamı dağıttım entel tayfaya. sonra çok susadım aşağıya inip bir çay içeyim dedim. topladım pc'yi falan indim aşağıya. bizim kurtlar yine orada. yavru kurt uzaktan gördü beni. sağımda kaldıklarından küpeyi falan görmedi kerata. yanında da iki kız vardı. sonradan öğrendim ki ikisinin de adı asenaymış. ne öyle dansöz ismi ya. 95'te asena yoktu sanırım o yüzden aileleri durumu çakozlayamamışlardır muhtemelen. aldım çayımı geçtim yine bi arka masalarına yine dinliyorum bunları. bahsediyorlar işte alparslan türkeş falan, ilk biz silahlandık falan diyorlar. terörist silahlanmaz mıydı lan askerden sonra diye soramadım ama içimde kaldı. bu çocuk bana yine laf attı.

Yavru kurt: saçı sakalı kestirmişsin adama dönmüşs... (küpeyi gördü) bu ne hal bu ne tip!
mob: yahu bi padişah da takmış abartma istersen hehe.
yavru kurt: (reise dönerek) abi fakültemizdeki tiplere bak nasıl susarsın yahu.
mob: hehehe. (çayımdan bir yudum da aldım hoppa.
asena1: ya ne karışıyorsunuz ona bizim ülkümüz kürtleri hazmetmek.
yavru kurt: asenalarımıza dua et sen.
mob: duacınızım asena hanım.

kafaya koymuştum. bu çocuğu topluma kazandıracaktım. oda adam olacak asenaları bırakıp entel kızların üstünde zıplayacaktı. okulda çimenlere köylüler gibi yayılıp çekirdek çitlemeyecek, çimenlere yatıp kitap okuyacaktı. bir çözüm bulmam lazımdı.

tek çare onlardan kız almaktı. ortamlarından kız alayım ki onlarda benden o ortama kız kazandırmamı istesinler. hemen reisleri ile konuştum. iyi çocuktur az pezevenklik yapmadık ona. asena'yı ayarladı sağolsun. bunlarda aynı babanın ürünü mü, aynı mahallenin kızı mı anlamadım alayı asena! her neyse. asenamla el ele geldik bunların yanına.

mob: (enseye şaplak) naber lan?
yavru kurt: ağır ol o elini bir daha göremezsin!
reisimsi: hişş beyler.
mob: gel bak seni biriyle tanıştıracağım. bak bu pelincangül.
pelincangül: merhabaaaa.
yavru kurt: a-a mee- merhaba.

yavru kurt kitlendi kaldı. bizim bozkurt oldu sana sibirya kurdu.

pelincangül: mob senden çok bahsetti bende bi tanışayım dedim ya. (tebessümle birlikte yavşak entel gülüşü)
yavru kurt: t-t-taşşağını yiyim mob abi.
mob: hehe evladım olur böyle şeyler.
yavru kurt: abi valla çıkarttın vurdun taşşanı helal olsun. sırtıma imza at dövme yaptırayım abi.

her neyse attım imzayı siktir oldu gitti uluman yavru kurt. bir kaç gün sonra baktım küpe takmış çekmiş altına kırmızı pantolonu. kızla adım başı öpüşüyor. kemik çerçeve gözlüğü yüzünden eksik değil. artık saçları limon değil parfüm kokuyor. artık oda insan, artık oda toplumda!

2