bugün

bugün gözümün önümde gerçekleşmiş olan, dondurmasının akması.

içimi parçaladın be aslan parçası.
misafirliğe gittiğin de ev sahibi abinin bilgisayarını oynatmaması.*
abileri Güven Sineması'na giderken tvde nezi izlemek zorunda kalmak.
bilinçsiz bir ebeveyne sahip olmasindan mütevellit, ortalik yerde dayak yemek, azar isitmek.
Bir çocuğu en çok üzecek şey, son kalan çikolatayı kardeşiyle paylaşmak zorunda bırakılmasıdır.
Aldığı oyuncağın, henüz oynayamadan kırılması.
(bkz: yetim kalması)
(bkz: gözünün önünde birinin vefatı)
psikolojik olarak çökertir çocuğu.
evine alıp oynadığı, eğlendiği bir hayvanın ölmesi.
Sevdiği kızın abi demesi.
dondurmasının eriyip düşmesi. *
bütün arkadaşlarının varken onun bir bisikleti olmaması.
ebeveyninin üvey olması.
babanın tecavuzcu itin teki olması. Olsaydı onu öldürürdüm demek ama olmadığı icinde bir hayli üzülmek. Ne yapacağını bilememek, erken olgunlaşmak.
sevdiği, iyi zaman geçirdiği birinden ayrılmak zorunda kalmak.
annenin beslenme saati için kavanoza koyduğu ayranı kırıp yerlere dökmek. ya da annenin hazırladığı köfte ekmeğin içindeki köftenin löp diye yere düşmesi. saatlerce ağladığımı bilirim.
arkadaşlarının uzaktan kumandalı arabalarının olduğunu görmesiyle, babasına gidip ''ben de bu arabadan istiyorum'' demesi ve babasının verdiği olumsuz cevaptır.

mutluluklar küçük şeylerde saklıdır, tabi imkanlar dahilinde. *
arkadaşları babalarının yaptıkları yemeklerden bahsederken bir şey diyememektir. gözleri dolmaktır. ve arkadaşlarının bu durumu bilmelerine rağmen devam etmesidir.
olsaydı yemek yapmazdı muhtemelen kılıbık değildi sizinkiler gibi şerefsizler demek isterdim. ama diyemedim. gerçi olsaydı da o zaman da nasıl yapamadığını anlatırdım, sucuklu yumurtadan çıkan yumurta kabuğundan bahsederdim. daldan koparıp yediğimiz elmayı bile anlatırdım. ama tek hatırladığım şey yokluğuydu.
ben de kendimden ve kendi yapamadığım yemeklerden bahsettim. o günden beri çocuk değilim ama o çocuk her aklıma geldiğinde hâlâ hüzünlenirim.
Ailesinin yanında olmaması.
Şekerinin yere düşmesi.
Bir metrobüs durağında tartısı ile müşteri bekleyen çocuğun yaşıti bir çocuğun ayağındaki yeni ayakkabıları görmesi ki ardından kendi yırtık eski ayakkabılarına bakması.
görsel
(bkz: anneler gününü annesiz geçirmek)
Herkesin katıldığı bir aktiviteye ücretli diye katılamamak.
aile içinde kavgalara tanık olmak.