bugün

islamiyetteki evrime karşı inat, katolik inancındaki inatla tamamen paraleldir ve katoliklerden ithaldir.

Çünkü, katoliklere göre incilde belirtilen, " tanrı insanı kendine benzeterek yarattı. " katolikler burdaki " benzeterek " lafını,

" kendi kopyasını yaptı " olarak algılıyorlar..

bence, sırf bu benzerlik bile, her iki inancın bilme karşı duruşunun, bir zamanların "dünya yuvarlak değildir " inadıyla, 1 e 1 örtüştüğünün ispatıdır ve her zaman olduğu gibi, bilim eninde sonunda yine galip gelecektir.

sonuçta yine bilim kazanacak, din kaybedecek.

öğrenmeyi, anlamayı, güvenmeyi bilmeyenler korkuları daha da büyüyecek ve her 2 tarafın birbirine bakışı biraz daha keskinleşecektir.

aslında bu konuya benim bakışım isa nınkiyle aynıdır.

1- tanrı sevgidir,

2- tanrının hakkı tanrıya, sezarın hakkı sezara..

ek olarak,

3- tanrı varsa, evrim de vardır ve onu da tanrı, bizim onu daha doğru öğrenmemiz için önümüze ispatlarıyla koymuştur. bakıp da görmemek, insana mahsusdur.
"Geceden gündüze değil de, bugünden yarına değil de, çok acil olarak değil de , çabuk çabuk."

Dinleri çürütmek için bilime gerek bile yok. Bütün fonksiyonları tam çalışan bir insan zihni yeterli fantastik masalların gerçek olmadığını anlamaya.
bilimi bugünlere getirlerin müslümanlar olduğunu bilmeyen şaşkın insan söylemidir. en çok güldüğümde atom altı tanecikler bulunmuş. o yüzdende haşa allah ın varlığı ve birliği kabul edilemez olmuş.
peki cahil kardeşim de; sen daha uzaydaki maddenin varlığını ve onu oluşturan parçacıkları dahi bilmeden nasıl islama çamur atmaya çalışıyorsun. bilimin babaları müslüman ilim adamlarıdır canım. ve sizin bilmediğiniz pek çok sırrı biz gözle görür gibi biliyoruz. o yüzden bilimden ve ilimden konuşurken kendini bil öyle konuş.
(bkz: esir maddesi)
(bkz: nur)
bilimin dinle minle işi yoktur. bilim bilim içindir. gerçekleri arar. herkes bu çalışmaları destekler taa ki inançlarına ters düşen bulgular orataya cıkana kadar. gerçekleri söyleyen bilim adamları konu buralara geldiğinde yalancı oluverirler. oysa bilim adamından daha çok din adamları ve siyasetçiler yalan söyler. siz hiç fizik kanunlarından basederken birbirinin zıttı konuşan bilim adamı gördünüz mü? ama din adamı görebilirsiniz. tartışma programlarını izleyin. birçok kez iki ilahiyat profesörünü ayetler üzerinde tartıştıklarını görebilirsiniz. 1 ayetin mealini yüzlerce farklı şekilde çevirebiliyorlar. ama fizikte, astronomide ya da biyolojide öyle mi?

şimdi de bölünmüşler evrim yaradılışa terstir ters değildir diye. bir taraf kuranagöre böyle birşey yok, ol dedi olduk diyor. bir taraf ise aşamalarından bahsetmedi belki de evrimleşecek şekilde yaratmış olabilir diyor.

bilim ne diyor peki? evrim bir kanundur ve gerçektir. yarın güneşin tekrar doğacağı ve batacağı kadar gerçek. olduğuna dair binlerce kanıt varken olmadığına dair tek bir kanıt bile yok. nasıl olduğunu merak edenler ise evrim teorisini okuyabilir diyor. dinde varmış yokmuş bu beni ilgilendirmez diyor. şimdi mantıken evrim bir gerçek olduguna göre kuranı da Allah gönderdiğne göre kuranda gerçek dışı birşey anlatabilir mi?
eskiden beri insanlar bilemedikleri, açıklayamadıkları her şeyi mitlerle, doğaüstü olgularla açıklamışlardır. bilimin gelişmesiyle birlikte yavaş yavaş anladılar ki din dedikleri şey koca bir karanlık. baktığınız zaman bir coğrafyada bilimin gelişimiyle din daima ters orantılıdır.

edit: hâlâ islam coğrafyasında bilimle dinin paralel ilerlediğini düşünen yazar arkadaşları göstermiş başlık, diriliş ertuğrul'u izlerken denk geldiler herhalde başlığa.
bilimin dili materyalistir o yüzden söylemi de bu yöndedir. bilimle din hiçbir zaman bir araya gelmez. nitekim bilim materyalist gerçekler dışına çıkamaz.
yahu bide gidip bilim yapılan yere, ben mağaraya gittim bana melek göründü deseniz ve peygamber olduğunu iddia etseniz bilim size ne der?
kanıtla der.

gidip ona sen olmadığını kanıtla diyebilir misiniz?

işte dinlerin mantığı da tam bu örnekte verdiğim şey.
Bilim dini çürütmez aksine destekler. Kaldı ki din ve bilim birbirine rakip değildir ki çürütme gibi bir durum olsun. Geçmişte bilim dinle paralel bir bicimde ilerlemiştir islam coğrafyasında. Daha sonra yobaz avrupa da sapıtmış olan dinle ters düşmüştür. Ondan sonra böyle bir algı oluşmuştur.
Tekrar söylüyorum islam ve bilim hic bir konuda çelişmez. Aksine islam bilimi öğrenmeye araştırmaya teşvik eder.
islamı çürütememektedir. çünkü islam bilimi destekler.
"her şeye muhtedir olan gücün eylemleri için mantığa gereksinim duymadığı." cümlesiyle örnekler sunarak, bilimsel bir kuramla dinsel bir doğmayı yarıştırma gayreti ve saflığı üzücüdür.

bu iki kavram, birbirini harmanlamaktadır.
en az fizikçi kimliği kadar ilahiyatçı kimliği de olan, belki de tarihin en önemli bilim adamı Isaac Newton, bu saçmalığa noktayı asırlar önce koymuş.

''Ateizm insanlık için o kadar anlamsız ve iğrençtir ki hiçbir zaman fazla savunucusu olmamıştır. -Isaac Newton

ayrıca, izle: http://www.kisa.link/CCz
Kocaman bir kandırmacadır. Evrendeki herşey Allah'ın imzasını taşır. Kimileri ona bakar inanır, kimileri de ona bakar inkar eder. Ortada incelenecek bir evren varsa bilim bunu Allah'a borçludur.
entropi yasasını evrenin var oluşuyla açıklayan kör cahilleri göstermiştir. big bang hakkında bile uzun uzun anlattım. maddenin yoktan var olmadığını da söyledim. diyalektik yöntemle fikir yürüterek her şeyin kendi içinde karşıtını/çelişkisini/devinimini yarattığını ve bu akıl yürütmeyle her şeyin, hiçliğin bile kendi içinde karşıtını yaratarak varlığı oluşturmuş olabileceğini söyledim, bu varoluşun arkasında bir ilahi/itici güç olduğu anlamına gelmediğini söyledim. beni anlamamaya yemin etmiş bir insancıkla neden tartışayım? adama tüm verileri sundum. sen niye gereksiz uzatıp kendini zora sokuyorsun.

hayır adama her şeyin tüm cevabını sayfalar önce verdim. hala dönüp dolaşıp aynı soruları bana soruyor. sözlükteki iq ortalaması bu kadar az olmamalı inanmıyorum.

bu davarlara ben istedikleri kanıtı sunarken, benim ''sizde tanrının varlığını kanıtlayın o zaman'' soruma ise cevap verememeleri, verse de benim zaten yıllar önce reddettiğim dini argümanlarla cevap vermeleri, konuyu değiştirmeleri ya da aynı soruları binlerce kez sormaları da işin ayrı bir ironisi.

ayrıca sayın müslo sende evrim teorisi dine ters ama ben böyle mutlu oluyorum diyip geç işte neden uzatıyorsun. yok adem ve havva evrim teorisiyle oluşmuşlar, yok balıktan sürüngene geçişde bir kanıt yoklar falan bu sınıflandırmayı benim babaannem yapmadı neticede genetik bilimiyle bir kanıt sunulmuş ki adamlar türleri sınıflandırmışlar. bu şeye benzer hani ben istanbul'un fethini görmedim kanıt yok o zaman yalan. öyle değil işte.

ayrıca benim diyalektiğe yöntem ya da senin iddaanla kanun dememin konuyla alakası yok. bir hışımla diyalektiğe kanun demiş olmamın (ki değil), yazım hatası yapmamın başlığın açılış amacıyla hiç bir alakası yok. lütfen konuyu saptırmayın.

gerçi yazın siz daha iyi. başlık üstlerde oluyor, ne kadar insana ulaşırsak, o kadar kişinin zihninde kıvılcım uyandırmaya, ''lan acaba'' dedittirmeye yaklaşıyoruz. yazın siz yazın.
bilim salt deney ve gözleme dayalı nesne, olgu ve olayları konu edinir. bu anlamda bilim istese de dinleri çürütemez.

deney ve gözlem yapamayacağı bir şeyin varlığı ile yokluğu hakkında fikir belirtemez. din metafiziktir. fizik ötesi bir şeyi kalkıp fizik dahilinde tartışmak cehaleti ortaya koyar.

sen "yer çekimi kanunu var" diyip bunu kutsal kitaplarda aramaya kalkışman zaten başlı başına bir aptallıktır.

ancak kutsal kitaplarda bazı somut örnekler verilir ki vahyi anlayabilesin diye.

matematik soyut bir ders olmasına rağmen türkiye de matematik dersleri mümkün olduğunca somutlaştırılarak anlatılır. ki öğrenci kavrayabilsin anlayabilsin anlamlandırabilsin diye.

din ve onun kutsal kitapları da zaman zaman bu yöntemi kullanarak vahyin açıklık kazanması insan tarafından anlaşılması anlamlandırılabilmesi sağlar.

din yol göstericidir. daha çok insanın toplumsal yaşantısını, ibadetlerini, ahlak kurallarını, ölümden sonraki hayatı ve varlık sebebini açıklar.
''deney ve gözlem yapamayacağı bir şeyin varlığı ile yokluğu hakkında fikir belirtemez.''

doğru belirtemez. ama dünyanın ve evrenin işleyişinin maddi yasalardan olduğunu gösterip metafiziki yasaları tamamen reddedebilir. bilimin konusu metafizik değildir onunla ilgilenmez. ve bilim evreni ve varoluşu maddi yasalarla açıkladığı için dinlerin metafiziki olgusuna darbe vurur.

dinde dağların oluşumuna tanrının sanat eseri der.

bilim ise milyonlarca yıllık orojenezik kıta ve levha hareketleriyle dağların oluşumunu açıklar.

gerçekten de dağların oluşumu orojenez hareketlerle olmuştur. bu örnek bile bilimin dini anlayıştaki ''tanrının sanat eseri'' algısını yıktığına işarettir.

bunu gezegenlerin hareketi (kütle çekim kanunu), canlı türlerinin oluşumu (evrim teorisi ve doğal seleksiyon) gibi konulara da yayabilirsiniz. görüldüğü gibi bilim her şeyin açıklamasını yaparken, din ''ilahi güç, allahın kudreti'' gibi cevabı tatmin edici olmayan yanıtlar verir.
başlık sahibine ait olan her cümlede inanılmaz bir felsefi yetersizlik, akılsızlık, yalan ve iftira kol geziyor. hele bir de evrenin hiçlikten oluştuğu iddiasını da dillendirmiş ki, sormayın... bu iddia bile tek başına başlık sahibinin zeka seviyesinin 3-5 yaş aralığında olduğunun en büyük göstergesi.

ateistler, binlerce yıldır bu evreni ezeli ve ebedi zannederlerken; semavi dinler, evrenin yoktan var olduğunu ve yok olacağını söylediler. günümüz bilimi de semavi dinler gibi evrenin yoktan var olduğunu ve de yok olacağını söylüyor. yani bilim semavi dinleri doğrulayarak, ateistlerin binlerce yıllık iddiasını yerle bir ediyor. sen bilim bilim diye ağla dur, çocuk seni sevmiyor işte, neden anlamıyorsun kızaaamm?

neyse... yakın tarihte bilimden hayatlarının tokadını yiyen ateistlerin hala daha kıvranmaya devam ettiklerini gösteren başlıklar bunlar... ateistler, bu kıvranma sürecinde de birbirinden komik, saçma sapan iddialar ortaya atıyorlar. yazın yazın; okuması komik oluyor. şu, evren ve hiçlik mevzusu da bunlardan biri ve bence en komiği...

elbette, evren gibi kompleks bir yapı asla kendi kendine yoktan var olamaz. evrenin yoktan var olduğu iddiasını ortaya atan ateist fizikçi lawrence krauss, bizzat diğer ateist fizikçiler tarafından eleştirilmiştir. ''gerçek ateizm bu değil'' falan da demişlerdir belki, bilmiyorum.

çünkü, lawrence'nin ''yokluk'' atfettiği şey, bizzat yokluğun kendisi değilir. ki böyle bir şey zaten imkansızdır. yani felsefi olarak bir şeyin yoktan var olabilmesi bir mantık hatasıdır. lawrence, bilinen ve tanımları olan, test edilebilir olan kuantum vakumuna ''yokluk'' demiştir. yani zaten var olan bir şeye ''yokluk'' diyor adam.

örneğin; başlık sahibinin babasının ismini mahkemede ''yokluk'' olarak değiştiriyoruz. sonra da başlık sahibine diyoruz ki; ''ehehe sen yoktan var oldun ehehajs'' aha işte lawrence'nin yaptığı şey de bu... biliyor çünkü adam, ''evren patatesten oluştu'' yazsa bile, bunun gibi geri zekalılar gözleri kapalı yiyecekler sıçtığı boku. pardon, patatesi...

merak edenler bu konu/yalan hakkında şuradan daha ayrıntılı bilgiyi kısaca edinebilir:

https://youtu.be/6SdpDEINSsw?t=2m8s 2:08. dakikaya gidiniz.
1- isaac newton, koyu bir katoliktir. philosophiae naturalis principia mathematica adlı eserini tanrıyı doğada ve bilimde göstermek, tanrının varlığını kanıtlamak için yazmaya başlamış, ama evreni içine tanrıyı katamadan açıklamıştır. tanrıyı hiç bir yerde bulamamıştır. bu göt oluş sebebiyle 20 yaşında başladığı bilim kariyerine 40 ında veda edip hayatının geri kalanını bir yobaz gibi ona buna iftira atarak ve insanları astırarak devam etmiştir.

2- einstein "tanrı zar atmaz" diyerek bilime veda etmiştir. etmediyse bile çok üzüldü. baya üzüldü.

3- (bkz: eppur si muove)

4-islamdaki gelişmeler ehli sünnetten ayrılan mutezile üyeleri tarafından yapılmıştır. yani bilimi geliştirebilmek için bile inanç şeklinizi baya baya değiştirmeniz lazım. allah de ötesini bırak mantığıyla hiçbir şey gelişmiyor.
başlık sahibi olan şahsımda inanılmaz bir yetersizlik, akılsızlık yalan ve iftira kol geziyormuş da haberim yokmuş. birilerinin aynaya bakmasını tavsiye ederim.

1-''hele bir de evrenin hiçlikten oluştuğu iddiasını da dillendirmiş ki, sormayın...''

pardon da senin çomar hemşerinin kendisi diyip duruyor ''yoktan enerji var olmaz mutlaka arkasında bir ilahi/itici kudret vardır'' diye. burada kendi kendine çelişen sizlersiniz. biriniz ankara diyor diğeriniz amınkara. biz ise evrenin oluşumu konusunda kesin bir şey dile getirmedik çünkü evrenin nasıl var olduğu konusu bilim tarafından hala tam olarak netlik kazanmış bir şey değil. ben şahsım adına konuşursam en fazla diyalektik yöntemle bir çıkarımda bulundum.

2-''hele bir de evrenin hiçlikten oluştuğu iddiasını da dillendirmiş ki, sormayın...''

''semavi dinler, evrenin yoktan var olduğunu ve yok olacağını söylediler.''

e kardeşim sen evrenin hiçlikten var olduğu düşüncesini alaya aldın ama iki cümle sonra da ''semavi dinler, evrenin yoktan var olduğunu ve yok olacağını söylediler.'' diyip zaten kendi kendine çelişmişsin. senin alaya aldığın şeyi din kitapları zaten kendi söylemiş. o zaman ya sen dinini doğru düzgün bilmiyorsun, ya da alanen milletle taşşak geçiyorsun.

3-''yani bilim semavi dinleri doğrulayarak, ateistlerin binlerce yıllık iddiasını yerle bir ediyor.''

bilimin bana semavi dinleri doğruladığı tek bir ayet göster. (denizlerin karışmaması meselesi deme kalp kırarım izahı var onun) bak yukarda dedim ki:

''dinde dağların oluşumuna tanrının sanat eseri der.

bilim ise milyonlarca yıllık orojenezik kıta ve levha hareketleriyle dağların oluşumunu açıklar.

gerçekten de dağların oluşumu orojenez hareketlerle olmuştur. bu örnek bile bilimin dini anlayıştaki ''tanrının sanat eseri'' algısını yıktığına işarettir.''

bilim ne güzel semavi dinleri desteklemiş lan öyle ahahah.

4-''neyse... yakın tarihte bilimden hayatlarının tokadını yiyen ateistlerin hala daha kıvranmaya devam ettiklerini gösteren başlıklar bunlar... ateistler, bu kıvranma sürecinde de birbirinden komik, saçma sapan iddialar ortaya atıyorlar.''

bana kalırsa önce sen kendi kendinden tokat yemişsin. dalga geçtiğin hiçlikten varolunamaz savına 2 cümle sonra semavi dinler bunu yazıyor demişsin.

benim gibi gerizekalılar sıçtığı boku yiyormuş. bence sen kendin sıçtığın boku yemişsin bacanak ahahaha.
başlık sahibi ne kadar geri zekalı olduğunu ispatlamaya kendini adamış. adeta, ''ben anlamıyorum, bana geri zekalıya anlatıyor gibi anlat'' diyor. seni mi kırıcam? evet, kırıcam.

ateizm: evren kendiliğinden hiçlikten oluşabilir.

teizm/bilim/felsefe: evren kendiliğinden hiçlikten oluşamaz.

teizm: evren kendiliğinden hiçlikten oluşamaz. evren, Allah tarafından yoktan var edilmiştir.

benim karşı çıktığım ve mantıksız olduğunu gösterdiğim iddia; evrenin kendiliğinden hiçlikten oluştuğu iddiası. evren, kendi kendisinin açıklaması olamaz. evren, kendiliğinden yoktan var olamaz. bu iddia bilime göre de felsefeye göre de yanlış bir iddiadır. buraya kadar anladın mı? aynı zamanda evrenin kendiliğinden hiçlikten oluştuğu iddiası, evrenin Allah tarafından yoktan var edildiği iddiası ile taban tabana zıt bir iddiadır. yani ben ''evren kendiliğinden yoktan var olamaz, bu yanlıştır'' derken, aslında evrenin sadece Allah tarafından yaratılabileceğini göstermeye çalışıyorum. böylesine açık bir farkı anlamayacak kadar geri zekalı ve anlamadığı konuyu bir de çarpıtmaya çalışacak kadar aşağılık biri ile muhatap olmaktan tiksinsem de biraz daha yazacağım.

''bilimin bana semavi dinleri doğruladığı tek bir ayet göster.'' demişsin. hangi birini göstereyim? bir de ''denizlerin karışmaması meselesi deme kalp kırarım izahı var onun'' demişsin, o zaman buradan başlayayım.

denizlerin karışmaması meselesi: https://mustafaceyhanoffi...mamasi-ne-anlama-geliyor/

evrenin başlangıcı: O küfre sapanlar görmediler mi ki gökler ve yer bitişik idi, biz onları ayırdık. Her canlı şeyi sudan oluşturduk. Hâlâ iman etmeyecekler mi? enbiya/30

dağların hareketleri: Dağları durgun sanırsın, halbuki bulutlar hareket ettiği gibi hareket etmektedir. Her şeyi sapasağlam yaratan ALLAH'ın sanatıdır. O, yaptıklarınızı bilendir. neml/88

güneşin aslında sabit olmadığı gerçeği: Güneş belirlenmiş olan rotasında akıp gitmektedir. Bu Üstün ve Bilgin olanın kurduğu bir düzendir. yasin/38

evrenin genişlemesi: Göğü gücümüzle biz kurduk ve onu biz genişletmekteyiz. Zâriyât/47

bebeğin cinsiyetini spermin belirlemesi: O'dur iki çifti yaratan; erkeği ve dişiyi... Atıldığı zaman bir damlacık meniden. necm/45-46

bunlar şu an aklıma gelenler, bunlar gibi daha birçok ayet var. çünkü Kur'an Allah'ın kitap'ıdır. Evren de Allah'ın kitap'ıdır. bu ikisi birbiriyle asla çelişmez. eğer birisi islam'ın ve bilimin birbiriyle çeliştiğini iddia ediyorsa; ya bilimden haberi yoktur ya da islam'dan...

senin ikisinden de haberin yok. o yüzden de sadece kendinle çelişen bir zavallısın.

edit: Kur'an'ın insana bilim yapmaya yönelik motivasyon sağlamasıyla ilgili biruni örneğini de eklemek isterim: https://pbs.twimg.com/med...C2pQHFYWgAAmJu0.jpg:large
1-evren, kendiliğinden yoktan var olamaz. bu iddia bilime göre de felsefeye göre de yanlış bir iddiadır.

bilimin evrenin kendiliğinden oluşamadığı düşüncesini savunduğunu götünden uyduran orangutanları göstermiştir. e o zaman bilim bilim olmaktan çıkar. bilimin araştırma konusu gözlemlenemeyen şeyler değildir. sen bilimin evrenin kendiliğinden oluşamadığını savunduğunu idda ediyorsan o zaman bunun anlamı ''bilim var olan düzenin arkasındaki itici gücü araştırıyor'' demektir. o zaman sen tüm bilimlerin amacını bir dakikada çöpe attın. bravo böyle devam.

2-denizlerin karışmaması meselesi:

islamı sözde kanıtlamak için müslüman birinin sitesinden kaynak veren dengesizleri göstermiştir. bu şeye benzer ben amerika'nın ırak işgalini haklı göstermek için bush hükümetinin propoganda videolarını göstermeme benzer. o zaman bende sana bu denizlerin karışmaması meselesi hakkında ateizm cephesinden bir link veririm al madem taraflı kaynak al oku diye:

https://mucizeyalanlari.w...in-birbirine-karismamasi/

okumaya üşeniyorsan al sana bazı satırbaşları:

''-Eğer denizlerin birbirine karışmadığını iddia ediyorsanız denizler arası akıntıları da inkar ediyorsunuz demektir. Ama denizler arası akıntılar bilinen bir gerçektir. Denizler arasındaki akıntıların (yani karışmalarının) başlıca nedenleri aşağıdadır.

1.Gelgitler,
2.Denizler arasındaki yükseklik farkı (yağışlar, buharlaşma ve akarsular nedeniyle),
3.Denizler arasındaki sıcaklık farkı,
4.Denizler arasındaki tuzluluk farkı,
5.Rüzgar,''

-''Denizlerin birbirine karışmadığını iddia etmek fizik, kimya, coğrafya bilimlerine tecavüz anlamına gelir. Birbirine karışmayan komşu denizler yoktur. Ancak yukardaki sebeplerden (tuz oranı, difüzyon vs. kastediyor) bu karışım bazı bölgelerde daha yavaş ve daha düşük oranda gerçekleşmektedir. Fakat karışmama, ”görünmez duvarla birbirinden ayrı durma” gibi olgular (linkini attığın müslümal pardon müslüman elemanın blogunda idda ettiği sözde duvar) kesinlikle söz konusu değildir.''

denizlerin birbirine karışmadığı yanlış sanrısı zaten islamın çıktığı yüzyıldan çok önceleri beri o zamanki bilim anlayışının doğru sandığı bir teoridir. yine o linkten örnek vermem gerekirse:

-''Tekrarlamak gerekirse “denizlerin karışmaması” diye birşey kesinlikle söz konusu değildir, olamaz. Ancak tatlı ve tuzlu suyun karışması yukardaki sebeplerden ötürü (yine tuz oranı, difüzyon vs. kastediyor) daha yavaş ve düşük oranda gerçekleşir. Bu gözlem milattan önceki bazı bilim insanlarını tatlı su ile tuzlu suyun hiç karışmadığı gibi yanlış bir varsayıma sevketmiştir.

Muhammed’den yaklaşık 550 yıl önce yaşayan Romalı bir bilgin olan Gaius Plinius Secundus (M.S. 23-79), Naturalis Historia adlı eserde bu varsayıma şu şekilde yer vermiştir:

''…Denize bir borudan akar gibi karışan tatlı suyun özellikleri daha da ilginç ve harikadır. Çünkü suda hayret edilecek özellikler vardır. Kendisi daha ağır olan deniz suyu, kendisinden daha hafif olan tatlı suyu üzerinde taşır. Dolayısıyla tatlı su, deniz suyundan hafif olduğu için deniz suyuna karışmaz ve denizin üzerinde yüzer. (Gaius Plinius Secundus, Naturalis Historiae II, CVI 224)''

bu denizlerin karışmaması meselesinde sonuç olarak:

-''Sonuç olarak denizlerin karışmaması gibi birşey söz konusu değildir. Sıkça konu edilen Cebelitarık Boğazı’nda da karışım gerçekleşmektedir. Tatlı su ile tuzlu su da birbirine karışmaktadır. Fakat bu karışma daha yavaş ve kısıtlı oranda gerçekleşmektedir. Bu husus, eski zamanlarda yaşamış bazı bilim insanlarını tatlı su ile tuzlu suyun hiç karışmadığı gibi yanlış bir varsayıma sevketmiştir. Ancak biz bugün bu varsayımın yanlış olduğunu bilmekteyiz. Karışımın olmadığı hiçbir yer yoktur. Fakat bunu bugün bilmiyor olsaydık bile yine de Kuran’da bu varsayımın geçmiş olmasına ”mucize” diyemezdik. Çünkü bu varsayım zaten Muhammed’den 550 yıl önce yaşamış olan Romalı bilgin Gaius Plinius Secundus’un yukarda alıntılanan eserinde de geçmektedir.''

bu deniz suyu karışmaması meselesinin izahı budur. sanırım bu konu kapandı. gelelim diğer meselelere:

3-evrenin başlangıcı: o küfre sapanlar görmediler mi ki gökler ve yer bitişik idi, biz onları ayırdık. her canlı şeyi sudan oluşturduk. hâlâ iman etmeyecekler mi? enbiya/30

hani insanoğlunu topraktan yaratmıştı? iki ayet sonra her şeyi sudan yarattık diyor. bu terste bi işlik var ahahaha.

4-dağların hareketleri: dağları durgun sanırsın, halbuki bulutlar hareket ettiği gibi hareket etmektedir. her şeyi sapasağlam yaratan allah'ın sanatıdır. o, yaptıklarınızı bilendir. neml/88

dağların bulut gibi hareket etmesi gibi bir şey bilim adına söz konusu değil. dağların oluşumları orojenez hareketlerle meydana gelmiştir. yani milyonlarca yıllık süreçte kıtaların/levhaların birbirlerine doğru hareket ederek çarpışması sonucu yan basınçtan tabakaların sıkışıp yükselmesidir. tıpkı burun buruna çarpışan iki otomobilin ön tamponlarının basınç ve çarpmanın şiddetiyle yamulup sivrilmesi gibi düşün. bilimsel anlamda burada bulut gibi bir hareket etmek değil, dikey bir hareket söz konusudur. görüyoruz ki kur'an burada da yanlış bir bilgi vermiş.

5-bebeğin cinsiyetini spermin belirlemesi: o'dur iki çifti yaratan; erkeği ve dişiyi... atıldığı zaman bir damlacık meniden. necm/45-46

ha bunu dedin benim de aklıma şu geldi bak:

-''süt vermenin süresi tam iki senedir'' (yani 24 ay. bunu aklında tut)

bakara 233

-''onun ana karnında taşınması ile sütten kesilme süresi otuz aydır.''

ahkaf 15

görüldüğü üzere ahkaf 15'te dediği 30 ay süresinden 9 aylık hamile süresini çıkartırsan 21 ay kalıyor. yani çocuğun sütten kesilmesi 21 ay diyor. ama aynı konuda bakara 233'de yazana göre sütten kesilmenin süresi tam iki sene diyor. (24 ay. hadi +-1 ay oynama payı olsun erken doğum falan filan. ama yine tutmuyor)

al sana bir çelişki daha.

5-böylesine açık bir farkı anlamayacak kadar geri zekalı ve anlamadığı konuyu bir de çarpıtmaya çalışacak kadar aşağılık biri ile muhatap olmaktan tiksinsem

bazı denyolar önce üslubunu düzeltsin sora tartışalım.

sanırım birilerini daha paketleyip yolladım. yenilgiye doymayan tekrar gelebilir.
öncelikle hahahahahahahahahahaha.

su akıntıları birbirine karışmıyormuş diye allah ın varlığına kanıtmış. şaka mısınız siz? su akıntıları türbülans hızına ulaşmadıkça birbirlerine karışmazlar. yada böyle bişidi. beş yıl önce verdim o dersi, detayları şimdi hatırlayamıyorum. maho nun cinsel hayatını okumaktan başka bişi okumaya aklınız kalmıyor.

akışkanlar mekaniği ve hidroloji diye mükemmel iki ders var. çok iyiler. pdf indirin okuyun. akıntıların karışmaması öyle kutsal bişey değil.

yemin ederim aptallık ile dindarlık paralel yapılar birbirlerine.
islamcıların ağlayarak cevap veremedikleri gerçek.

hala bir köşede ağlıyorlar.
(bkz: kim kimi kopartıyor kendi payına anime koyim)
bu hayatta beni en çok yoran şey, anlamayan ve anlamak için de hiçbir çabası olmayan insanlardır. senin gibi bir geri zekalı suların karışmaması meselesine değinince cebelitarık'tan bahsettiğini hemen anlayıp, konuyu basitçe ve kısaca açıklığa kavuşturan bir yazı attım. hazır yazılmışı varken, yeni keşfedilen Halocline tabakası’nı iki saat anlatmaya üşendim doğrusu... ama elbette senin gibi bir geri zekalının bu linke tıklamayacağını tahmin etmem gerekirdi. ikimizin arasındaki fark bu: ben cebelitarık'tan bahsedeceğini tahmin ederek konunun aslında öyle olmadığının açıklamasını atıyorum, sen geri zekalı olduğun için cevabı bile okumadan bana hala cebelitarık'ı anlatıyorsun... bir de konu burada kapandı falan demiş, ulan kasdjlaskd. neyse, gol sevincini yarıda bölüyorum; çünkü, pozisyon ofsayt. tekrar izliyoruz: https://mustafaceyhanoffi...mamasi-ne-anlama-geliyor/

bilim, evrenin kendiliğinden oluştuğu söyleyemez. bunu söyleyen birinin felsefi bilgisi yoktur. konu burada kapanmıştı zaten, öğrenmek isteyen izler: http://www.youtube.com/watch?v=5AHpX95xzk4

''bilimin bana semavi dinleri doğruladığı tek bir ayet göster.'' dedin. ben ise sana hemen o an aklıma gelen birden fazla ayet gösterdim. suların karışmaması ile ilgili cevabı okumadan cebelitarık geyiğini sürdürmüş, bi de kendini kazanan ilan etmişsin... evet, arkadaşı alkışlıyoruz; ''yılın geri zekalılık ödülü''nün bu yılki sahibi yine kucuk zenci oldu.

evrenin başlangıcıyla ilgili ayetin bilimin güncel buluşlarıyla ne kadar tutarlı olduğunu anlayabilmek için, önce anlama yeteneğine sonra da biraz bilimselliğe ihtiyaç var. sende ikisi de olmadığı için olayı yine anlayamıyorsun. islam ile kesinlikle çelişmeyen, birçok islam aliminin darwin'den yüzyıllar önce ortaya attığı evrim teorisini ve islam'ı yanlış biliyorsun.

evrenin oluşum anından bahsediyoruz, hani hidrojenler, helyumlar?.. atomlar ve yıldızlar daha sonra oluşuyor. ardından da dünyanın oluşması için gerekli şartlar tamamlanıyor. ki tüm bu süreçte hiç sorunsuz işleyen hassas ayarlar da ayrı birer mucizedir. ayet gayet açık: ilk canlılık hareketlerinin suda oluşmaya başlaması bugün herkes tarafından bilinen bir gerçektir. ki ilk bakteri bile kabaca su ve toprağın bileşiminden oluşur... insan da elbette sudan ve toprağın bileşiminden oluşur. hatta şu an bile öyledir... bitki toprakta yetişir, inek onunla beslenir, baban da inekle beslenir ve böylece topraktan oluşmuş enzimler, c vitamini, kalsiyum, protein, sodyum, çinko, sitrik asit, fruktoz şekeri gibi mineraller sperme dönüşür. o bir damlacık sudan da malesef senin gibi bir geri zekalı oluşur. ne diyeyim, keşke inek o bitkiyi yemeseymiş.

dağları durgun sanırsın, halbuki bulutlar hareket ettiği gibi hareket etmektedir. her şeyi sapasağlam yaratan allah'ın sanatıdır. o, yaptıklarınızı bilendir. neml/88

''Yerkabuğumuz kendisinden daha yoğun olan Manto tabakasının üzerinde yüzer gibi hareket etmektedir. Bu yüzden tüm kıtalar başta bir aradayken yüze yüze birbirlerinden ayrılmıştır. ilk olarak Alman bilim adamı Alfred Wegener’in 1915 yılında yayınlanan makalesiyle ortaya koyduğu bu oluşum, başta itirazlara uğradıysa da zamanla fizikçilerin yaptığı araştırmalar Wegener’in haklılığını ortaya koydu. Yerkabuğunu oluşturan okyanus ve katı parçalar (bunlara levha denmektedir), bir gölün üzerine serpilmiş sallar gibi birbirine çarpmakta, birbirlerinin altına girmekte, birbirlerine sürtünmektedir. Bunların hareket hızları yıllık 3-15 cm arasındadır. Böylece sabit, sarsılmaz gördüğümüz dağlar Dünya ile beraber döndüğü gibi, bağlı oldukları kıta parçasıyla beraber de hareket halindedir.''

yukarıdaki ayet, dağların hareket etmesiyle ilgili... bu hareketlilik ise bilimsel olarak da onaylanmış bir hareketlilik. sense burada ne alakaysa dağların oluşumundan bahsederek bu ayeti yok saymaya çalışıyorsun. sanki Kur'an'da dağlardan bahseden tek ayet buymuş gibi... diyorsun ki; ''dağların bulut gibi hareket etmesi gibi bir şey bilim adına söz konusu değil. dağların oluşumları orojenez hareketlerle meydana gelmiştir.''

cümleye bak lan? ayette, dağlar hareket ederken oluşmuştur gibi bir ifade mi var? bu ayetin neresi dağların oluşumundan bahsediyor? dağların oluşumları öyle değil diyor adam, şaka mısın lan? zaten hali hazırda var olan dağların hareket etmelerinden bahsediliyor ayette... neyse, sonra da diyor ki;

''tıpkı burun buruna çarpışan iki otomobilin ön tamponlarının basınç ve çarpmanın şiddetiyle yamulup sivrilmesi gibi düşün. bilimsel anlamda burada bulut gibi bir hareket etmek değil, dikey bir hareket söz konusudur. görüyoruz ki kur'an burada da yanlış bir bilgi vermiş.''

ayet dağların oluşumundan bahsetmediği halde, dağların oluşumunu anlatıp ''bak dikey oluşmuştur'' diyor adam. Kur'an'da dağlar hakkında başka ayetler de vardır, bir de onlara bakalım, dağlar nasıl oluşmuş?

''Biz, yeryüzünü bir döşek kılmadık mı? Dağları da birer kazık?'' Nebe Suresi/ 6-7

dağların oluşumun ile ilgili kullanılan kazık ifadesinin bilimsel verilerle tutarlılığı açısından mucizevi yönünü isteyen şuradan okusun: http://www.mucizeler.com/...03/kazik-seklinde-daglar/

bebeğin cinsiyetini erkeğin belirlemesi gerçeğine ses çıkaramayınca, bakıyorum da hemen konuyu değiştirmişsin? unutma, ''bilimin bana semavi dinleri doğruladığı tek bir ayet göster.'' dedin. gösterdiğim ayetleri ise tek tek görmezden gelerek kah saçmalamaya devam ediyor, kah yalan ve iftira yoluna baş vuruyor, kah ayet ile alakasız şeylerden bahsediyor, kah da konuyu değiştiriyor; saçma sapan yüzyıllık geyikleri anlatıp duruyorsun.

ahkaf 15, insanın gebelik döneminde ana karnında geçirdiği süre ile emzirme süresinin toplamı 30 ay olduğunu bildiriyor. Bu ayet, emzirme süresini 24 ay olarak bildiren 31:14 ayetiyle birlikte değerlendirilirse, bebeğin ana karnında sadece 6 ay insan/kişi/nefs kabul edildiği anlaşılır.

Sonra, o damlacığı, embriyo olarak biçimlendirdik, sonra embriyoyu dölüt olarak biçimlendirdik, sonra dölütü kemik olarak biçimlendirdik, sonra kemiğe et giydirdik ve sonra onu yeni bir yaratık haline soktuk. Biçim verenlerin en güzeli ALLAH çok yücedir. Mü’minûn/14. Ayet

en doğrusunu Allah bilir, fakat ayette bahsedildiği gibi ''...ve sonra onu yeni bir yaratık haline soktuk.'' ifadesinden önceki aşamaların henüz insan/kişi/nefs olarak kabul edilmediği yönünde anlayanlar var. Bir başka değişle "nefs"in (bilinç/kişilik) ilk belirtileri, döllenmeden yaklaşık üç ay sonra ceninin beyninde zuhur etmektedir. bu bilginin de kürtaj konusuna aydınlık getirdiğini ifade eden yorumlar ve açıklamalar da var. konu hakkında başka açıklamalar da var, dileyen araştırır, öğrenir. emin olun, ilk bakışta çelişki gibi görünen şeyleri samimi bir tavırla derinlemesine araştırırsanız, konunun aslında sandığınız gibi olmadığı gerçeği ile karşılaşırsınız.

Bilim ve Kur'an hiçbir şekilde çelişmediği gibi; ahlakın temellendirilmesi, özgür irade sorunu gibi açmazlara da en iyi açıklamayı islam getirir. ateizm, ahlakı hiçbir şekilde rasyonel bir temele oturtamazken, kendinizi kandırarak nasıl yaşayabiliyorsunuz?
uydurmadır. ikna olmadım.
tanrı vardır. o bizi yarattı. boşuna kürek çekmiş o kadar yazarak. debelenme istediğin kadar hortlat başlığı bir işe yaramaz.

rab isa nın yolunda ilerlemeye devam.
hedef kudüs. kudüsü alıp arap yarım adasına ilerlemeye devam edeceğiz.
türkiye, iran, arabistan gibi islami rejimlerin dışında bir dünya gerçeği.

astronomi: dünyanın evrenin merkezinde olduğunu söyleyen dinsel iddiayı çürüttü.
jeoloji: dünya tepsi gibidir diyen dini çürüttü
biyoloji: evrimi ortaya çıkararak insan merkezli dini ideolojiyi çürüttü.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar