bugün

var olan durumdur.

kısa bir örnek.
hidrojen atomu demişiz. modellemişiz.
e şimdi neden tek bir çeşit hidrojenatomu var kabul ediyoruz ki?

belki çekirdek büyüklüğü ya da başka bir farklılık sebebiyle bi kaç çeşit hidrojen atomu vardır.
nerden belli?

ha bu katılık, bütün doktrin ve kürsülerde mevcut.
dinden tut banka işlemleri muvzuatına kadar böyle.
oysa tabiat ve hatta kainat sonsuz esnekliklerle dolu.
fen bilimlerindeki katılık, sosyal bilimlerde geçerli değildir.
Örneğin "x, uzun yaşayabilseydi y'nin yaptığı bazı şeyleri yapardı." Gibi bir hipotezin tarihte geçerliliği yok.
Katılık filan değil, bilimin saygınlığının korunmasıdır.

Bilim her önüne gelenin "ama ya şu şöyleyse" diye bir element uydurup, sokuşturabileceği bir alan değildir. isteyen istediğinden şüphelenebilir ve böyle olması da gayet sağlıklıdır. Fakat bir şüphenin bilim alanında değil teori, hipotez olarak bile yer bulabilmesi için o şüpheyi destekleyen bir takım kanıtların bulunması gerekir.

Bu konudaki duruşları açısından bilimle dini bir tutmaya kalkmak ise cehalettir, bilime hakarettir.
şimdi bilime saygımız sonsuz ama düşünün ki şu anki bilim, mevcuda alternatif düşünce üretebilen ve daha sonra bunu ispatlayan insanlar sayesinde bu seviyeye geldi.
aynştayn ın hayal gücü ne kadar kuvvetliymiş, okumuşunuz ya da duymuşunuzdur.

bilimle ilgili düşünceye sınır koymak katılıktır ama o düşünceyi üretende onu ispatlamak zorundadır.
öyleyse düşünce ve hayal gücüyle bilime giriş yapmanın hiç bir mahsuru yok hatta geçmiş örneklere bakıldığında çok faydalı.

temel bilimi öğrenicez, öğrenmişiz zaten. ne dedik atom modeli var, çekirdek var vs.
e ne oldu bunları öğrenince?
bilime bi katkımız oldu mu?
hayır tabi ama farklı hidrojen çeşitleri olabilir diyince sonu boşluğa açılsa bile bir yol belirdi önümüzde.
Olması gereken katılıktır. Çünkü yaptığınız deneylerin, araştırmaların belli bir sistem üzere açıklanabilir olması gerekir. Bu bütün bilim dallarında böyle dünyada. Türkiye'de büyük birkaç ünide var. Sosyal de olsa fen de olsa kanıtlamak zorundasınız ve bunu kitabına uygun yapmadığınız sürece zekanızı kanıtlayamıyorsunuz maalesef. Tabii Türkiye'de kimse temel bilim okuyamıyor. Okuyanlar biliyor ki aç kalacaklar.
Ya sabır ve'l selamet..

"Farklı hidrojen atomu çeşitleri" zaten var! Kendilerine hidrojen izotopları deniyor. Lise kimya dersinde anlatıyorlar. Kendilerini "Zeki", "farklı bakabilen" kişiler sanan gençler biraz alçakgönüllü olup, takmadıkları kimya hocalarını dinlemeye tenezzül etseler, öğrenirlerdi.

Einstein nerede boşluk olduğunu zamanındaki bilimin vardığı noktayı öğrenmeden, anlamadan tespit etmedi. Sanılanın aksine gayet başarılı bir öğrenciydi.

Bilimsel konulardan geçerliliği olabilecek hayal kurmak için bile bilim alanında yeterli bilgiye sahip olmak gerekir. Öyle üç kuruşa beş köfteyle bilimde çığır açacak fikirler üretilemez, ancak ağır saçmalanır. Ömrünü bu işlere adamış insanları aptal mı sanıyorsunuz ki kıt bilginizle aklınıza gelenler bunların aklına gelmemiş olsun?

Biraz had bilmek iyidir, tavsiye ederim.
hidrojenin farklı modelleri varmış ve onlara izotop denirmiş ki bilmemekteydi bu fakır.
gogıl a şöyle bir yazdım izotopların nötron sayıları farklıymış. o yüzden bu zaten bariz fark.
bizim kastımız ise daha minnacık farklar.
bunların tamamını araştırmadan bütün hidrojenleri aynı kefeye koymuşmuyuz?
koymuşuz.
olmaz. bu katılık ve despotluktur.
kaldı ki bizimki sadece bir örnekti.
biraz düşünülürse bilimde daha pek çok kabul, dolayısıyla dogma vardır.
ve her katılık gelişmeyi sınırlar.
Yavrum proton sayısı bir artsa zaten hidrojen olmaz, helyum olur. Nötronla idare et işte...

Minicik fark derken kuarkları kastediyorsan atomun hangi elemanının (proton, nötron. Elektron) hangi kuarklardan oluştuğu zaten bulundu.

Hidrojen üzerinde sayısız deney yapıldı, izotopları haricinde birbirinden farklı özellikleri olan bir hidrojen atomu bulunmadı. Zaten olması için de bir sebep yok. Atom modeli gayet iyi açıklanmıştır, gayet tutarlıdır.

Madem böyle bir fikir ortaya atıyorsun, hiç değilse atom modelini öğrenip, neresinde ve neden bir farklılık olabileceğini de söylesen de hipoteze birazcık olsa benzese.

Asıl konuya dönersek, bilim asla katı değildir ama çok emek ister. Öyle önüne gelenin orjinal fikir üretebileceği bir alan değildir.

Aslında bir daha düşündüm de, evet dinden çok daha katıdır bir bakıma. Din alanında uydurmak çok daha kolay. Artık ne işe yarıyorsa...