bugün

bilgisayarında yaşadığın bir sorun sebebiyle teknik servise yolun düşer. kasayı, bütün kablolarını söktükten sonra, bir hamlede kucaklar ve kadıköy yazıcıoğlu maceran start alır...

kadıköy keşmekeşi yüzünden zaten kasayı taşımakta zorlanan kolların; yazıcıoğlu nun önünde tamamen iflas eder ve kasanı, estetik bir şekilde yere serersin. kopan gümbürtüden, bütün ahali sana döner.
bu olayda; sadece maddi bir zarar yoktur. ruhsal olarak da çöküntüye uğrarsın. etraftan gelen; "yazık... tüh tüh... vah vah... kaç paradır kim bilir..." gibi acıyan sesler sizi derinden, taa kalbinizden vurur.

biraz toparlandıktan sonra; gözleriniz kasaya döner. kasa dıştan tek parça görünüyordur. ama kim bilir; içeride ne kıyametler kopmuştur. evde çıkarken yapılan; harcama miktarı... ne kadar para gider hesabı beşe katlanmıştır.

"işte böyle dikkatsiz, spordan yoksun, güçsüz ve beceriksiz olursan, cebinden o kadar para uçar" diyebileceğim, şiddet yüklü, teknolojik kaza...
sağ kalan parçalar belki çalışıyodur diye köşedeki ikinci el alan dükkana verilip üzerine yapılan takviye ile yeni pc ile eve dönülür.