bugün

insana önemli biriymiş havası katar nedense. sehpanın üzerindeki gazetelerin "başlıklarına" bakılır. berberin televizyonunda genelde spor programları falan açık olur. güzel bir ortamı vardır oranın.

(bkz: sohbet olsun diye berbere giden insan)
Şekilden şekle sokulan, sıkıntılı zamanlarda elinizi arasında gezdirdiğiniz , zaman zaman dökülürek sizi üzse de çok sevdiğiniz saçlarınızla vedalaşacak olmanın verdiği bir burukluk vardır. Bir defa artık gözünüz alışmıştır saçlara. Onlar olmadan nasıl olacak diye düşünür durursunuz. Ayrıca enayi yerine koyulmak da bir başka üzücü ayrıntıdır.sizden hem saçınızı hem paranızı alacak olan adamı bir de sırada bekliyorsunuz. Tam anlamıyla bir yıkım.
eğer bir berberiniz varsa ve yıllardan beridir sizi o tıraş ediyorsa uzun sürmeyen bekleyiştir. bir torpil yapar, aynı bekleyişi paylaşan diğer müşterilere ayıp olmasın diye de sizi kastederek, abi beni tefonla arayıp saat vermişti diye yalan da söylemeyi ihmal etmez ve hemen oturtuverir o problemli koltuğa. kollarınızı iki yanınızdaki kolluklara yerleştirirsiniz ya, az önce yaptığı torpilin karşılığı olarak kollarınıza sürtmeye başlar. ulan bütün berberler mi bu kollara dokundurma faaliyetini icra etmekte yoksa ben berberimi değiştirsem mi?