bugün

Beraber yola çıktığım en yakın dostumla istediğimiz Cubes Ankara projesinden bir ofis satın alabilirsek sabahlara kadar ağlarız. Muazzez Abacı'nın da dediği gibi bana her şey seni hatırlatıyor Cubes Ankara.
Kader birliği yapanların iç döküşüdür.

"Gitme ey yolcu, beraber oturup ağlaşalım:
Elemim bir yüreğin kârı değil paylaşalım."

Mehmet Akif Ersoy.
acısına ortak olmak ya da onun sizin acınıza ortak olmasıdır.
sadece bir kere yaşadım. normalde ağlayan biri karşısında hissettiğim tek şey öfkedir neden bilmiyorum; asla hazzetmem gözyaşından. hele sevdiğim biriyse ağlayan çok ama çok kızarım. hiçbir sorun çözümsüz değildir ve neden ağlar ki bi insan? fakat bi keresinde temastan zerre haz etmeyen biri olmama rağmen ona ağlarken sarılmıştım. çok garipti. işin garibi ilişkimiz bambaşka bir evreye geçmişti o andan sonra. resmen o anı bekliyormuş gibiydik. annemle birbirimize garip bir bağımız var. bigün hiçbir sebep yokken, sıradan bir günken, bir cümle nedeniyle yükseldik birbirimize. bir şey sordu ve kişisel sınırlarımla ilgili bir şeydi. zaten biliyor olduğunu düşündüğüm için o şeyi cevaplamayı saçma bi şekilde yük olarak kabul ettim. ben sesini çok yükseltmeyen, neredeyse hiç yükseltmeyen, gerçekten ama gerçekten çok zor öfkelenen bir tipimdir. yemin ediyorum her şeyi affederim. kin tutmam, intikam almam. yılda bi iki kez evet en fazla bi iki kez yükselirim. takriben bir iki gün sürer. ama o gün evi darmadağın ettim. ne varsa, her şeyi parçaladım. her şeyi. öfkem asla geçmedi. cam kırıkları şöleni yaşattım kendime. inanılmazdı. annem beni o an durdurmadı ve yanıma gelmedi. gelmiyor diye daha çok kızdım ben gittim yanına öfkeyle. şovumu orada da yapmak niyetiyle gitmiştim ama ağladığını görünce çocuk gibi ben de ağlamaya başladım. sarıldım. klişe bi film gibiydi ama çok gerçekti. yemin ediyorum o günden sonra iyi olan ilişkimiz daha da iyileşti. sanki küçük bir engel aşıldı. evi beraber topladık.
kalandar soğuğu filminde bu konuda müthiş bir sahne vardır.
"beraber ağlamak kadar başka hiçbir şey kalpleri birbirine bağlayamaz"
j.j. rousseau.
berberde ağlamak anladım ya la.