bugün

uykusuzun bu hafta ki sayısın da umut sarıkaya nın müjdesini verdiği kitapdır. çıkmasını beklemekteyiz.
özlemle beklenen kitaptır. haberi de sevindirmiştir. o kadar ki sevinçten ; kapıya iki ayak tırmanmaktayızdır. yolculuklarımız yarensiz kalmayacak, yeni yeni tespitlerle dumurdan dumura koşacağızdır.
sabırsızlanıyoruz çok fena.
muazzez ersoy'un nostaljileri misali sayısı gittikçe artan eserdir. ama iyidir. daha da artsındır.
çıkmıştır.
ilk dört hikayesi itibariyle güldürmüştür. yer yer sesli, yer yer sessiz.
yine efsane yine mükemmel bir kitap daha. tek kötü tarafı başladığın gibi bitiyor. yazılar daha ilk cümleden yakalıyor zaten seni. sonra okumamak gibi bir şansın yok zaten önündeki birkaç sayfayı. ciddiyim , alın bakın. misal;

--spoiler--

-"o sabaha uyandığımda kendimi dev bir kıvanç tatlıtuğ'a dönüşmüş olarak bulmuştum."

-"kadınları anlayan yazar olmak istiyorum lan artık!"

-"okulda hiç kimseyle düzgün iletişimleri olmayan , okul dışında da tanıdıkları pek olmayan ,gelgelelim dersleri de iyi olmayan , ne yaptığını anlayamadığınız arkadaşlar vardır."

-"uykusuz batalı yıllar olmuş , üç arkadaş sevgili dostumuz vedat'ın cenazesinden geliyoruz." (2055)

-"2009 yılında 'artık dergicilik bitti abi , yakında mizah dergisi diye bişey kalmayacak. kağıt , çok ilkel bir şey artık günümüzde , yakında herşey bilgisayara geçecek!' bilgisini alır almaz hemen kendi kişisel web sitemin çalışmalarına başlamıştım."

-"insanların cebinden paralarını almak istiyorsanız , onlara iki kelime söylemeniz yeterli : 'organik' ve 'anti-bakteriyel' "

-"etkileyici bir yazı başlığı değil mi?" (imkansıza ağıt ya da bir duvar yıkmak...)

--spoiler--

vs...
Başladığı gibi bitiyor... Dördüncüsü Çıkmazsa Umut Sarıkaya'nın evini basarım.