bugün

anlat sana ne yaptılar? nasıl öyle ç-alımlı bir yosmaya beni değiştin?
bi gün karşına çıkıcam, beni tanımayacaksın, gözlerinin içine bakıcam ve sadece geçicem yanından. gözlerimi severdin aslında. gözlerimi unutmasan bile beni tanıyamayacağın kadar değiştim. saçlarım uzadı, artık sakallarım var. boyum da uzadı biraz, biraz da kilo aldım. parfümümü değiştirdim hem, eski kokumu hatırlasan bile artık o koku yok bende. sen de değişmişsindir muhtemelen, görmeyeli sadece 4 yıl olsa bile. çünkü ben baya değiştim prenses. neyse, dediğim gibi. bi gün karşına çıkıcam, beni tanımayacaksın, gözlerinin içine bakıcam ve sadece geçicem yanından...
ismini de cismini de bilmiyorum ve bulduğum hiçbir isim sana yakışmıyor...
Kin tutamiyorum sana biliyor musun bunu? Bazen senden nefret ediyorum, ama seni gorene kadar tek. Ozaman hersey degisiyor. Kanatlarimin altina almak istiyorum seni, kucuk bir kiz kardesi gibi herseyden korumak, seni uzenin yedi sulalesini darmadagan etmek istiyorum. Ihanetlerinin basi ve sonu olmayacagini idrak etsem dahi, maneviyeten kardesimsin. Silemem seni.
bok kafalisin biliyosun dimi?
kimle konusmak istedigine bagli.
can sıkıntısından ölmeden önce benimle konuşmak için gelmen lazım artık.
Sana yazacak o kadar çok şeyim var ki bunların hiç birini yazmıyacam. Bunu bilmen bile sana yeterli.
ebeni s...kyim.
ebeni s...kyim.
ben sana tapmadım mı
ne dediysen yapmadın mı
verecek hiç bir şeyim kalmadı ki
senden bir şey anlamadım ki.
sana sayfalarca küfür etmek istiyorum, yine hayal kırıklığından başka bir şey yaşatmadın. bana yine acı kaldı, bana yine nefret kaldı, ağzımın içinde dolanan küfürler kaldı. senden o kadar nefret ediyorum ki şuanda ölsen üzüleceğimi sanmıyorum. tamam belki bu biraz fazla oldu ama canını yakmak istiyorum, etini koparmak istiyorum ısırarak. bak yine aklıma bin tane küfür geldi, ama etmiyorum. neden ya neden bana bunun bi açıklamasını yap orospu çocuğu neden? ama şu saatten sonra eski ben yok, sen nasıl bir aşağılık orospunun evladıysan, nasıl bir şerefsizsen, nasıl 3,5 yıldır ben seni adam edemediysem şu saatten sonra hiçbir sözünün acının lafının göz yaşının gözümde zerre değeri kalmadı. senle mutlu değilim ki ayrılığın acısından korkayım. başka şehire geldim, kafamı kaldırıp etrafıma bakmıyorum, sana söylemeden yurttan çıkmıyorum ama gördüğümüz değere bak. demek ki böyle oluyormuş, siken seviliyormuş, seveni sikiyolarmış. ama şu saatten sonra görüşücez. bak bakalım nasıl bir hilal var karşında. he bir de, o bininci kez yaşattığın hayal kırıklığının parçalarını tek tek topla ve götüne sok.
tekrar bu yola başkoyduk ama sanki bir şeyler eksik. sana da öyle gelmiyor mu? mutluluktan dengemi kaybetmem gerekirken öyle bir his yok bende...
hala ölmedin mi?
bugün çok hızlı ve çok ciddisin ve çok sertsin. ve çok acelecisin, ve çok sevişgensin.
evet evet! şaşırma okuyan, bu yazıyı sana yazdım.
önce nasılsın onu sorayım? iyiysen o zaman başlayalım.
herşey zamansız oldu biliyorum. zamansız sevdin, zamansız üzüldün, zamansız ağladın, zamansız güldün, zamansız kaybettin.
ilk aşkını hiç unutmadın, ilk öpüştüğün anı hiç unutmadın. ilk terk edildiğin günüde. hiç bir ilki unutmadım desene. her seferinde geçmişe dönüp keşke dedin. kendine kızdın, öfkelendin. bir şans verseydi dedin. önemsenmek istedin, bencilleştin. zamanla geçer herşey dedin. geçmedi dimi? gerçeklerle, hayalleri karıştırdın. geleceğe dair düşler kurdun. gene hayal kırıklığı yaşadın.

bir baktın, zaman gerçekten geçti büyüdün. aslında keşke büyümeseydim dedin dimi? bak gene bir "keşke" daha dedin. kızma bana ama gerçeklerle yüzleştin.

biliyor musun bende aynı şeyleri yaşadım. aslında hepimiz aynı şeyleri yaşıyormuşuz. sadece ifade şekillerimiz değişikmiş. kararlarımız değişikmiş, yol ayrımlarımız farklıymış. mesela ben imkansız olanı seçtim. belki sende kolay olanı seçiceksin. bu arada hep bir seçim yapmak zorunda kalıcaksın.

şimdi sana birşey söylücem. bu hayat sandığın kadarda güzel ve yaşamaya değer değil, anlam katan birşey olmayınca. nefes aldığın her dakikaya anlam kat ki sürekli bir umudun olsun. bu arada, yüzün hep gülsün ki kimse seni mutsuz sanmasın.
artık herşeyin en güzeli senin olsun, mutlu ol hep mutlu.
ne istiyorum biliyor musun. bin canın olsa binini de ben çıkarsam.
ya da dur şöyle olsun. sana bu hayatta hiçbir şey huzur mutluluk vermesin. karanlıklar içinde boğul kıvran. de ki bana yardım etse etse ömer yardım eder. benim halimden bir o anlar. o bilir derdimin dermanını o ısıtır yine yüreğimi. sonra çık karşıma. de ki hata ettim yanlış yaptım beni affetmen için ne gerekirse yaparım nolur ömerim nolur ömrüm affet beni. ister öp okşa istersen öldür ama nolur beni bırakma vs vs daha bir sürü şey söyle işte. ben de sana duygusuz ve umursamaz bir ifadeyle bakayım ve sadece şunları söyleyeyim.
- sen de kimsin?
bazen müphem bir yalnızlık uzanıyor yanı başıma. tüm yalnızlıklar sen oluveriyor. "içimde bir sıkıntı var" sen oluveriyorsun, "ruhum daralıyor" suçlusu sen, "çok sıkıldım" yine sen... tanımadığım birisini tanıyabilmek için çektiğim bu koca çilenin adı çok tanıdık. kimi aşk diyor, kimi sevda, kimi heyecan diyor, kimi heves ... ben hoşlantı diyorum. hoşlandığımı görebiliyor musun?
Kim olduğunu anlamam için bir ipucu falan bıraksaydın keşke.
olmayan şerefini sikeyim!
ne güzel hayaller kurdurdun bana,
belki de bunlar için teşekkür etmeliyim sana,
hayal dünyama anlam kattığın için
ve
belki de daha sonra kızmalıyım,
hepsini bertaraf ettiğin için,
ne de güzel hayal ettim seninle geleceği
ben ki gelecekten habersiz yaşarken,
yarına anlam yüklemezken ne de
çok sevdim yarınların gelmesini
nasıl da bekledim senli yarınları
senli geleceği nasıl da istedim
nasıl da geleceğim karardı
hayallerim öylece kaldı,
ağaca bağlanan dilekler gibi
salındı öyle hayallerim, her rüzgarda biri kayboldu,
rüzgarda saçlarımı topla demiştim,
o rüzgar hayallerimi sildi götürdü,
temizledi sanki,
temizlemek demek kötü mü olurdu
kirlettin mi ki kaderimi,
kaderime adını yazdırıp karalamak mı kötü oldu
rüzgar bu
her şeyi götürüyor,
huzur veriyor, iyi ki var,
yoksa nasıl savrulan saçlarımla mutlu olurdum sensiz,
sensiz mutlu olmamayı bile hayal etmiştim,
sadece seninle mutlu olmayı,
sadece -sen- olmayı,
önce sen sildin, böyle biraz toz kaldı, kırıntı gibi,
sonra denizden gelen öyle bir sert rüzgar
hepsini aldı götürdü,
nasıl da aldanmışın dedi saçlarıma karışırken,
yüzüme vururken de üzülme dedi,
sende istemezdin kandırılmak dedi,
gözlerimi yaktı öyle sert esti,
iyi olacaksın dedi, sonra dudaklarımı araladım,
tam keşke diyecekken sert bir darbe ile
dudaklarımı kapadı rüzgar,
sakın dedi, pişman olmak sana yakışmıyor dedi,
iyi ki yaşadım diyor kalbin
duyuyorum ben dedi
utandım,ıslak gözlerimi devirdim,
çok sevdin, hiç sevmemiş gibi sevdin dedi,
çok üzüldün ama keşke deme dedi,
olamadı, nasip değilmiş de dedi, kulaklarıma uğultu bırakırken,
rüzgarı dinliyorum hep ben,
seni bana anlatır belki diye
ya da
beni kendime getirir diye.
bulutların üstünde piknik yapar, denizlerin üstünde koşarız… bu koca hayal bile gerçekleşir de , içinde bir imkansız ikimiz varız.
https://www.youtube.com/w...ed&v=gMNKO6c3pkE#t=51 gece gece darlandım iyi mi?
Ne eksikse sen tamamla, son derece yorgunum..
Çok uykum var öp beni.
Öpersen ne güzel uyurum.
asdalşksmdlkamslkdmammmmmmmmmmmmmmmmmmmasşlkdmaşlskmdaşlsdaşlsmd
asşldöaşsldöasldöaşlsdaşlsödaşlösdşlaösşdlöaşsdaölsdşaösşdlaösd
asldşöasşlkdmaslkfmslkdfmsaldkfmlksaf..
aşlsöfşlsaödfşlasödfşlsaöfşlasöfşlömşflmasdaölsd
aşsödşalöwşldöqşwlödşqlwörşlqwö..............**