bugün

sevgili hızır ilyas dede,
şu ay çıkmadan o kağıda çizdiğim cillop gibi arabayı istiyorum.
ellerinden öpüyorum.
sana mesaj attım bak üç saat oldu whatsapptan hala ikinci tik oluşmadı, geç cevaplar arayı soğutur haberin ola. sonra vay efendim ben bilmiyordum vay öyle değildi, yok uyuyordum, yok sıçıyordum demek yok.
teşekkür ederim canım çok incesin şeklinde cevaplanmak istenen fakat formatın zarını patlatma korkusundan bir türlü söylenemeyen yılların eskitemediği başlık.
da sen bunu siksen okumayacaksın ki. boşuna yoruyorum ben kendimi.
senin ben evveliyatını sikim.
bugün kafeterya'da müsaade isteyip karşıma oturan ve çay-sigara yapan hatun.
bilmen lazım ki tek bir masanın bile boş olmadığı o dakikalarda ben gelecek arkadaşlarımı mesajla ''kardeş ben zaten birazdan kalkacam siz sınıfa geçin'' diye ekmeme rağmen sen o lanet olası kulaklığını çıkarıp 2 kelime sohbet etme inceliğini göstermedin. diersen akşama kadar konuşabilirdik, paketi * de yeni almıştım oysa. konuşmayı geçtim en azından bir tanışsaydık çok güzel olmaz mıydı?
Neyse belki dalgın olduğun bir gündü affediyorum seni. ha bilgin olsun ben her gün hep aynı masada kahvaltı yapıyorum olur da yine çay-sigara yapmak istersen beklerim. bu kez o lanet kulaklığın olmaması şartıyla tabi.
öptüm.
bu yaptığınla bana seni asla tanıyamadığımı, beni göz göre göre kullandığını kanıtladın, çok safsın ne çabuk kanıyosun diyişinle sana olan güvenimi bi hiç yaptığını kanıtladın. bana yaptığın muameleyi belki unutabilirim zamanla ama asla affetmicem asla. bu günden sonra da bu gece ağladığım kadar ağlamıcam. bunları hiç üstüne alınma hatta sen sadece şunu alın yazıklar olsun koskoca bir yıl cidden sadece yazıklar olsun
Ben bu yazıyı sana yazdım baba. Önceden hissettiklerimi dillendirmeye korkardım ama artık hiç olmadığım kadar eminim ve senden nefret ediyorum. Annemi , kardeşlerimi üzdüğün için çocuklarına değer vermediğin için senden nefret ediyorum. Yapmadığın babalığa karşılık ihtiyacın olduğunda varsaydığın ama senden nefret eden evladını karşında bulacaksın.
olmadi. ne yaptiysam olmadi. sana yetisemedim. boyumu bile uzattim, tam 16 kilo verdim. gene olmadi. sana ben siirler sarkilar yazdim dedim, dinletemedim. attila ilhan dan denedim, felaketim olur aglardim, olmadi. h.cibran i o cok kopekli onu denizle baslayan kasabasini sucladim. gene olmadi. bu senin iyiligin icin, kaderin onune gecilemez dediler. cehenneme gidin dedim gene olmadi. cirkin yuzumu affetmen icin inan cok calistim. seni cok sevdim, her seyden cok istedim. ama bana hic sans vermedin guzelim. seni o kadar icsellestirdim ki zihnini okur hale geldim. ben senin salagin, ben senin hizmetcin, ben senin delin, ben senin tutsagin, ben senin dusurdugun, ben senin cikardigin, ben senin maymunun, ben senin seks kolen, ben senin oldurdugun, ben senin yasattigin, ben senin hayalinde opustugun, ben senin ruyalarinda icine aldigin, ben senin yanina asla yakiştiramadigin, ben senin kovdugun, ben senin uyuttugun, ben senin avuttugun, ben senin kadinligin, ben senin erkeklik organin, ben senin muptelan, sapigin ve fetişin oldum.
birazdan yatıcam. hiç düşünmüyorsun beni biliyorum, bir gün kapımı çalman dileğiyle... iyi geceler eski yar.
bak ben hala ayaktayım,sen nerdesin ne yapıyosun acaba,aynı havayı mı soluyoruz ya da kaç km ötelerdesin,nerdesin,uyuyo musun,uyanık mı,üzgün mü,mutlu mu?

kimbilebilir..
Ne çok şey var sana anlatmak istediğim. Bilmeni istediğim. Konuşabilsem sana keşke. Duygular çok acayip. Özlemek çok başka bir duygu. Hayatım boyunca yaşamadığım ve bir daha yaşayamayacağım çok şey oldu seninle. Mutlu olduğum zamanlar mutsuz olduğum zamanlardan belki birazcık fazla, ama bu bile bana yetiyor. Gözlerine bakmak, nefesini yüzümde hissetmek, dokunmak, sarılmak, seninle gülmek bunlar hayatımın en güzel hediyeleriydi. Teşekkür ederim. Sana kötü hiç bir şey söyleyemem. Mutsuz olmanı asla istemem. Sevdiğim gibi kal.

(bkz: (vid #101532))
Bir bucuk saattir senin liseni ariyorum dondum be. Sadece seni uzaktan gorebilmek icin sen beni fark etmesende varligimdan haberin olmasada seni uzaktan gormek yetiyor bana umarim okul dagilmadan bulurum.
sene 2009.

maddi manevi dipteyim. her şey kötü. lanet, aksi, uykusuzum. herkesi kırıp döküyorum yine. yine kimse kalmamış sevdiklerimden. sen giriyorsun birdenbire hayatıma.

sonra defalarca karşılık beklemeyen arkadaşlığına ihanet ediyorum. kaçıyorum, kırıyorum...vazgeçmiyorsun.

sonra araya yıllar, yollar giriyor.

ama yine buluyorsun beni. aynı merhametinle, aynı beklentisiz halinle yine düşerken elimden tutuyorsun. yine anlıyorsun, yine dinliyorsun beni.

başka sözlüğün celebrtysi bilirim okuduğunu.

hep varol, hep iyi ol.
Seni çok seviyorum, bir gün sana sarılırken, öperken sevgimden seni boğacağım diye korkuyorum.
Canım oğlum benim, hayatımda gördüğüm en tatlı en sevimli en masum şeysin sen biricik evladım.
sen bu yıl gidene kadar her gün beraberdik. bir olay olsa hemen seni arardım. saçma sapan da olsa. her bokta arardım. söylediğin şeyleri bilmeme rağmen başkasından duymak rahatlatıyordu beni. hiç sıkılmazdın, ben susana kadar dinlerdin beni. ama bugün, bugün çok ihtiyacım vardı sana... dinlemedin...
okulda olan maçlara gitme amacım çok başka sen maçı izliyosun ben seni.
Senden sogumam icin gercekten cok ugrasiyorsun. Ve basarilisin. Bravo.

Tahammul edemedigim tek şeyi yapiyorsun bana. Beni cildirtan, kani beynime sıçratan? Senden olumune tiksindiren şey.
1 şey. Tek 1sey.
1 tane istegim var. Cok mu? Bence degil.
cunku kemerle beni dovsen inan bu kadar sinirlenmezdim.

Yapma. Yapma!
gece rüyama girdin nedendir bilmiyorum doğum günümü kutluyordun sakın diyorum sakın..
bebeğim, biliyorum büyümeye çalışıyorsun ama sürekli ölecek gibi acıkmaktan ve yemek yemekten yorgun düşen anacığını da düşünmelisin. yemekten nefret geldi sayende. hayatımın dersi oldun bana. seni seviyorum.
Yazıp da yollayamadıklarımızdır.
Üç mevsimsiz bir aşktı bizimkisi. Yaşayamadıklarımizdandı o üç mevsim.
Sonbahar mesela; sarı sonbaharı göremedik biz. Çıtırdayan yaprakları, giden yazın hüznünü, gelen kışın telaşını yaşayamadık. Reçel kavanozlarını dizemedik raflara, taptaze salçayı süremedik ekmeğimize.
Kış; mevsimlerin en merhametlisi, diyordu herhangi bir kimse onun için. Göremedik o en merhametli mevsimi. Sarılamadık, sarınamadık yorgan altlarında. Kar görmezdik belki ama kızarırdı burnumuz bir gece vakti değirmenlere gidebilseydik. Göremedik işte hırçın yağan yağmurları. Islanamadık o damlaların altında, dolaşamadık bomboş sokaklarda ya da iş telaşı akşamlarını sonlandıramadık sevdiğimiz bir meyhanenin en güzel köşesinde...
ve yaz... iliklerimize kadar ısınamadık. Terimizin tuzu karışamadı birbirine. Bembeyaz ellerimiz aynı güneşin altında kavrulamadı. Bitse de rahatlasak diyemedik o yakıcı sıcaklar için. Masmavi denizin tuzu aynı dalgayla yakamadı gözlerimizi. Çocuk uyuşukluğunda yapamadık kumdan kalelerimizi.

Yaşayamadık o üç mevsimi. Dörtte birlik bir aşktı bizimkisi tek mevsimde yaşanan, yaşandığı mevsim gibi birçok şeyin sorumlusu olan ancak hızla geçtiği için hiç bir zaman hiçbir şeyden sorumlu tutulamayan. Yaşandığı mevsim gibi bir aşktı bizimkisi, tehlikeli. Bahar gibiydi işte çiçekleri açtıran, kelebekleri uçuran, ince kalp sızılarına sebep olan... üç mevsimsiz bir aşktı bu baharın kucağında.
çık gel. evet evet sen.
şu andan sonra hayatına girecek her insanın;

tamamen senin gibi şerefsiz, yalanı dolanı bol, aynı anda da mağdur rolü oynayacak kadar yavşak olmasını diliyorum.
önünde daha ne kadar acı var bilmiyorum. kapılar nereye kadar kapalı kalır, ne zaman davet edilirsin bilmiyorum.

insan zamana bırakarak yaşar, zaman hep geçer ve çoğu şeyin ilacı değildir. eğer ilaç unutmaksa, bu tamamen başka bir problem.

kolay olmayan şeyler çok, üzülmek insana hayattan bir hediye.

yüzünde bir gülümseme bırak en sıcağından, vedalaş, çektiğin acıları bir kenara bırakarak.
ilk vedalaşan sen değilsin, kimler bitmedi ki bu yolda.

çok büyük acılar da var, kimisi anlık. acı zaman geçtikçe azalan birsey, ama bunun zamanla ilgisi yok. Kalp inanıyor, hafıza kabul ediyor, "gitti" diyorsun kendine ve inanıyorsun. inanmak avunmanın yarısıdır.
başarmak, elde tutmak, kaybetmek, sadece susmak.

unutmanın evreleri var. bugün de birileri unutulur. hani karşına biri çıkar o unutturur sanırsın ama öyle değil işte. karşına çıkan kimse sana başkasını unutturmaz, sen unutmak istemedikçe. senin unutma günün gelmiştir, o gün unutursun.

bazı yazıların içinde acılar var. bakma, öyle çok mutlu değiliz zaten, hasarlarımız var, kalplerimiz noksan. bizi anlayacak insan nerede nefes alıyor bilmiyoruz. iyi yazmakla iyi bir adam olmak arasında da çok fark var. ve iyi yazmakla bir ilişkinin hakkını verebilecek adam olmak arasında da çok fark var. sözünün eri olmak lazım, pişmek lazım.

herkes birşey öğretir. her gün büyürsün. seni yazdır bana, dokunamadığın parmaklarımdan dökül, sonra aşksızlıktan...

allah belamızı versin. çay yaparsın içeriz, belki bir de tavla oynar. başka da bir şey olmaz bizden..!
hep senin yüzünden bunlar.