bugün

"ne beklentisi beeeh. bana ne, önemli olan kendi beklentilerini karşılamaktır" insanın simetriği. ya da hipatenüsü müydü lan? matematikçimin beklentilerini karşılayamamışım ben mesela.

ailenin "adam olma" beklentisini, sevgilinin "mutlu ve çocuklu olma" beklentisini, audinin ısrarla taş gibi otomobiller yapmasına karşın "sürücü koltuğuna oturma" beklentisini karşılayamamak olabilir mesela.

mutsuzluğa itendir.

edit: imla, diksiyon, meme falan.
beklentilerde sınırı bilmek gerekir. karşımızdaki kişinin de değerlerini göz önünde tutmak faydalı olacaktır. diğer türlüsü ayrılık getirir.
hepsinin temelinde yatan ve aslında hepsinden önemlisi sanırım insanın 'kendi' beklentilerini karşılayamamasıdır.
iyi bir kariyer, iyi bir konum, mükemmel bir eş, harika bir fizik, gıpta edilen bir istikrar ve düzgün psikoloji. özet olarak mutlu olma hali. kendi beklentisini, hayallerini karşılayamayan bir insan diptedir, inoptur. iç görüsünü yitirirse ancak hayata devam eder, yitirmezse bataklık gibi gün be gün daha da dibe doğru iner. yani sanırım. kuvvetle muhtemel.
özgüveni kırar.
şöyle bir düşününce aslında herkes kendi için " kimin beklentisini karşılayamamak" diyor. ve bence de soru sorumalı bu duruma. hayatınızda belli bir yere gelerek, kendi başınızın çaresine bakacak duruma gelme beklentisinden başka ne kendinizden, ne de başkasından beklenti beklememek lazım. gönül işlerindeki beklentiler ayrı bir olay. kim kimden neyi bekliyor diye sorasım var ama, kimse kimseyi olduğu gibi sevmiyor veya çok azaldı. umutlu olmaya sevdalı biri olarak maalesef durum böyle.