bugün

türlü insanlar tanıyıp, yanlış aşklardan geçtikten sonra, tüm tecrübelerine karşın hala masum baktığına inandığın gözlerdir...

öyle ki kendi yüreğindeki kirliliği ve güvensizliği farkedersin. saçına uzanan ürkek ellerde yitirdiklerini farkedersin...

ölümün ardından ya bir gün biri hakeder de ben cevap veremezsem diye düşündüğün anın o an olduğunu farkeder de ne yapacağını şaşırır saçmalarsın...

bakamazsın bile! ordadır buluşmak istediğin dudaklar,
ordadır ayrılmak istemediğin gözler,
ordadır elindedir işte o eller,

ama sen saçma sapan, sanki hiç umursamıyormuşcasına etrafa bakışlar atarsın...

çünkü;

korkuyorsundur işte!
hissetmekten,
güvenmekten,
bu o demekten,
aşka dair her şeyden!

ama o ordadır işte...

sen cadılık yapsan da,
sen umursamıyormuş gibi davransan da,
sen itsen de,

ordadır!

ordadır işte...

gitmez ve sen de gidemezsin!...

kapılırsın aşk nehrinin çağlayanına ve hangi kayaya çarpıp nasıl yara bere içinde kanların gürülderken sonunun nasıl olacağını hayal edersin işte...
şu şekil;

görsel