bugün

bir amerikan filmleri efsanesi. şöyle ki;
avukat abimiz gayet cool bir şekilde durmaktadır. zanlı sandalyede kurbanlık koyun misali beklemede tabi bu arada. derken yargıç bombayı patlatır.
-buyurun, sıra sizde bay edmond
+teşekkürler sayın yargıç.

+bayan penny'i sizin öldürmediğinizi söylüyorsunuz. yanılıyor muyum bay baker?
-bunu binlerce kez söyledim, ben öldürmedim.
+peki bayan penny'nin öldürüldüğü perşembe gecesi ne yaptığınızı anlatır mısınız?
-saat 8 suları, beyzbol maçı izliyordum. ardından susadığım için, benzinliğe bira almaya gittim. saat 10 suları eşim ebba'nın yanına döndüm.
+yani, bayan penny'nin öldürüldüğü saat olan, 10'da eşinizin yanınındaydınız.
-evet
+* o zaman eşinizin saat 10'da bay kelvin'in yatak odasında ne işi vardı?

bu sırada salondan kocaman bir ''hiii'' sesi gelir. avukat abimiz yine gayet bir cool şekilde hakime döner ve der ki;

+başka sorum yok sayın yargıç.
(bkz: adamı kusturan amerikan filmi klişeleri)
mahkeme sırasında lafı koyan avukatın, sanığa hitaben! hakime doğru söylediği;

"al bu da sana kapak olsun hatta bu kapakları toplayıp teoman konserine gidersin." söyleminin kısaltılmış hali.