bugün

ipi çözerek bayrağı indirebilirdim, direğin tepesine çıkmama gerek yok fikrini aklına getirmeyen şerefsiz insan tipi.
evet ipi çözebilirdi ancak şov yapamazdı annesinden bağımsız orospu çocuğu.
türkiye'yi ikileme sokmuş durum. ulan şimdi bu orospu evladını indirsen kürtler ayaklanacak, indirmesen türkler. oyun çok basit ama büyük.
olayın tamamen provokasyon olduğunun ispatıdır. mevzu bahis bayrağı indirmekse çıkmadan indirmek daha basit iştir. lakin bizim halkımızın kaybedemeyeceği, dokunulmasına dayanamayacağı değerler vardır. bunların başların da bayrak geliyorken, bu olay insanı düşündürmeye zorluyor. arap baharı diyerek tüm arap ülkelerini kaosa sürükleyen dış ülkeler, türk halkının dokunulmaz değerlerine el uzatarak türkiye içinde de bir kaos yaratma peşindedir. millet olarak sakin olalım.
can dündar'ın yazdığı ve dogruluk payının olduğunu düşündüğüm yazısıdır affoladır.

**
"Bayrağa saldıracak adamlarla mı barış yapılacak?” Cevabım: “Evet, onlarla yapılacak.”
Bunun böyle olduğunu da herkes biliyor zaten... Ankara’ya küsmüş, silaha sarılıp kopma yoluna girmiş, bölge halkının önemli bölümünü de yanına katmış bir hareketi yeniden ortaklığa çekmenin mücadelesi veriliyor. Diyeceksiniz ki:
“Ortaklık bayrağa saygıdan başlar.”
Cevabım:
“Hayır, maalesef oradan başlayamıyoruz.”
* * *
Neden mi?
Biz bayrağı, inkarla, zorla, eziyetle özdeşleştirdik de ondan...
Kürtler, “Türk bayrağı”nı, dağlara kazılmış “Ne mutlu Türküm diyene” yazılarının fonunda gördü en çok... “Türkiye Türklerindir” sloganının yanında gördü. “Türküm, doğruyum, çalışkanım” diye başlayan sabah törenlerinin direğinde gördü...
Dışkı yedirmek üzere köylerine gelen askeri cemsenin üzerinde gördü.
Siz istediğiniz kadar “Biz ‘Türk’ derken onları da kastediyorduk” deyin; öyle hissetmeyenler için bayrak, “Siz bizden değilsiniz, ama bize boyun eğeceksiniz”in sembolü oldu.
Milli Ant da öyle...
istiklal Marşı da öyle."

CAN DÜNDAR