bugün

evde durup dururken bir anda acıkmışsındır. yemek ve yemek yapmaya vakit yoktur. karnının gurultusu sandviç yapmaya teşvik eder. ekmek sepetine bir bakarsın 2 gün öncesinin ekmeği. şimdi kim ekmek almaya gidecek dersin ve bayat ekmeği ikiye ayırırsın. aslında herşey o ayırma işlemi sırasında kendini göstermiştir ama açlık gözü kör etmiştir bir kere... doymayacağım hissiyle buzdolabında ne var ne yok hepsini doldurursun ekmeğin arasına. tam ekmeği kapattığın anda ekmeğin bir tarafı ortadan ayrılır. o ayrılan kısmı tutmaya çalışırken bu sefer en alttan kopar. elde 3 parça ekmek vardır artık. avucunun içine sıkıştırarak yemeye çalışırsın ama nafile. ilk kesmede de olduğu gibi ekmek parçaları ve içindeki malzeme sürekli düşer. ağız-burun, üst-baş sosa bulanmıştır. silmeye kalkışsan ekmek atomlarına parçalanacak ve bir daha bir araya gelemeyecek; silemezsin. debelenir durursun o sandviçi yemek için. bittiğinde ne yediğini anlamazsın bile. ama hiç ders alınmaz bu olaydan ve ara ara bayat ekmekten sandviç yapmaya devam edersin.
sandviçin zaten bayat ekmekle yapılabildiğini düşünürsek çokta normal bir önermedir.