bugün

görsel

Mazide kalmış festivaldir.
(bkz: güllerin içinden koşarock koşarock) * *
(bkz: çakışarock)
(bkz: uçuşarock)
önceki sene rock'n coke' un yapılmaması sebebiyle sevinç naraları atan, "rockncoke'u bitirdik" diyen bünyelerin bu sene nerede olduğunu sorgulatan, karşı festival uygulaması.
içmeye, kafa dağıtmaya, eğlenmeye gidilince tatminkar olan bir festival. gelin görün ki altı farklı şeylerle doldurulmaya çalışılınca kanımca "error" veriyor.

Tamam, tabii geç olması hiç olmamasından iyidir ama Kolombiya'daki sendikalı işçilere karşı girişilen şiddet hareketi ne Coca-Cola ne de diğer küresel şirketler açısından yeni değil... Türkiye'de muhalefet kapitalizmle göğüs göğüse çarpışmak için cesaretini pek toplayamaz ya da bu çarpışmayı siperden zıplayıp bir başına koşmak zannettiği için çuvallar...

Adamlar festival yapıyor, kültürümüze de uzanıyor, karşı çıkalım, kendi sesimizi duyuralım diye insanlar bir araya geliyor... Sonrası... ne adam akıllı teorik bir önerme var ortada Coca-Cola kültürü ya da müzikal/kültürel etkinliklerin ontolojisine dair, ne de sunulan alternatifte adamlarla ciddi anlamda bir rekabet duygusu...

Büyükkentlerdeki belli başlı üniversiteler bahar şenliği diye ne yapıyorlarsa sarıyer'de toplanıp çadır kurmalacısından yapmak alternatif festival düzenlemek değildir... Çoğulculuk olsun, torba dolsun diye fotoğraf, tiyatro, şiir diye gelen herkesi çayıra salmak da kültür atölyesi yapmak değildir...

Bunları bu şekilde söyleyince kötü adam oluyorum, çorbaya yeterince tuz atmayan salçanın tadını beğenmeme hakkına sahip değildir ya... Ya da şöyle platon öncesi geyikler dönüyor "daha iyisini yap, sen çık o zaman ortaya"...

Hayır ortalıkta bir çok insan var, hangi şartlarda nasıl üretim yaptığına aynı zemini paylaşan bir çok insan tanıktır, bu insanlar kendi iddialarını aşmaya çalışınca (alçaktan uçtuklarında) tevellütlerinden bahsetmek politik açıdan saygısız bulunuyor... Pembe köşk'ün Mavi Salonunda MGK toplantısı mı yapıyoruz da nezaketi tartarak kullanalım... Biz birbirimizin ne olduğunu bilmiyor muyuz... Şuncacık muhalefet hareketinde kim kimi sima olarak da olsa hatırlamaz şu coğrafyada?.. E, niye bazı gazlar abartılınca patlatmak isteyenlere politik tutarlılık aranıyor...

Vay efendim Ali Asker Rakenkoka çıkarsa... aman dikkat... ulan barışarock'a gelse adamı rockçı değil diye almayacak bir zibidi sürüsü var... (hani konu geyik de, gerçek olsa n'olur)

Vay efendim Erkin Baba bunu nasıl yaparmış... Bu adamı da 85 doğumlu bir insan ne vakit nüfusuna geçirip baba dedi onu anlamıyorum... Bre paşam akranların 2 saat kiralayıp stüdyolarda kiralık enstürmanlarla müzik yapmaya çalışıp evlerinde çoğalttıkları kasetleri dağıtmaya çalışırken alma, git elli sene önce yurtdışından araklanmış üç tane numarayı radyoda çalan türküye vurmuş, sisteme karşı çıkacam diye kızını ruh hastası yapmış adamı baba diye bağrına bas... Çok rica edeceğim bu ülkede niye bir bok olmuyor diye sorma bari...

Barışarock'ta atölye yapılacak diye kıçını yırtanlara sormak istiyorum hangisi kaç tane amatör dergiyi düzenli takip etmiş, fanzin çoğaltmış, demo satın almıştır? Tabii ki bunları yapmış ya da yapmamış olmak bir gösterge değil, ama burnumuzdan geçip giden bir çaba ve ona tıkalı gözlerin sisteme uyum sağlamış bir bakış açısı var ki evlere şenlik... O atölyeleri düzenleyen insanlar aklı evvel üç tane sekter festival düzenlesin diye beklemeden yıllardır o piknik alanında yapacakları işin emeğini tecrübe ediyorlar... Atölye yapsınlar diye çağırdığınız ünsüz sanatçılar beyoğlu'nda, alsancak'ta, porsuk kenarında, tunalı'da yıllardır kendi mahallelerinde ses ediyorlar... Bu güne kadar aklınıza gelmedi de şimdi değere mi bindiler? Binerler çünkü kalabalık lazım...

Neyse dedik ya, geç olsun, güç olmasın... Bari bundan böyle yerel kültürel hareketler belki insanlara ulaşmak için biraz daha mecra bulur... Bulsun da sebebi sektercan festivali olsun, valla severim o festivali...

Metalcilere not: David Bowie'i gördükten sonra Türkiye'ye glamer olup dönen ve bunu sanat müziğinde bulan Zeki Müren bence 'baba' dediğiniz özenti süprüntüleri her anlamda cebinden çıkartırdı, umarım bir ara bunu anlayacak kadar açık kalır gözleriniz... Hani rahmetli sağ olup da gelse almazdınız diye şeediyorum... (hoş mirasını TSK'ya bırakacak kadar da boştu rahmetli ama...neyse ölünün ardından konuşmayayım...)
temelde muzik degil, fikir festivalidir. bunu anlamayan angut izleyici kitlesi tarafindan kotu olmakla elestirilir. halbuki sahne onunde takilip kari kiz avlayacaginiza, festivaldeki panellere, standlara, atolyelere katilmayi deneseniz gercek festivali ve dostlugu goreceksiniz.
kardeş türküler'in bile sahne aldığı çakma rock festivali. 1 tane adam gibi kaliteli grup çıktığı görülmemiş, duyulmamıştır. ne kadar siktiri boktan grup varsa toplaşır.
her turlu bayrak milliyetciligine, milliyetcilige, sovenizme, irkciliga kil olan insanlarin bulusma noktasi. anlasilir.
bu tip kızların payına düşen bilmem ne imiş.

barışarock a giden binlerce kızın derdi buydu yani?
valla helal olsun da, bu kadar içten saldırtan şey ne barışarock a gidenlere,özellikle de kızlarına, biz her yıl katılan kızlar olarak merak ediyoruz.

barışarock u, politik sürecinin evrildiği yeri sorgulayıp, eleştirebilirsiniz.
fakat, bu gibi gerekçelerle, üstelik herkesi aynı kefeye koyarak hayır.

mesela, genç sen vardı, derdi pek de dediğiniz gibi durmuyordu. daha çok tuzla tersanesi katliamları ile ilgileniyorlardı.
mesela, yaşayan kütüphane vardı. ordaki kızların derdi de bu gibi durmuyordu.

neyse, meselalar uzar gider.

meselalar uzar gider de, sizler dünyayı baktığınız yerden gördüğünüzü farkedemezsiniz
savaşma seviş düsturunu benimsemiş güruhu bir araya getiren organizasyon.
http://www.renkhaber.com/..._08_izlenimleri/7801.html
organizasyonu kötü olan rock müzik festivali.
organizasyonu daha düzgün ve sıkı festivaller için:
(bkz: partysan 2008)
(bkz: woa)
ücretsiz prezervatif dagıtıp milletin çocuklarını yoldan çıkarıldıgı organizasyonun izinli bir şekilde yapılması.
bu sene çok sikko geçti dostlar. geçen senelerin organizasyonu mumla arandı. gerçi yine tuvaletler pis, çiğköfteler bozuk, şey kadar akan çeşme sırası 20 km sürüyor falan... of tanrım! sabaha kadar kimse uyumaz, sen uyumaya çalışırsın adam alır eline bi bayrak -seni uyutmamak için yeminli sanki- başlar yok boklara özgürlük, tuvaletler pis falan diye bağırmaya. inanıyorum artık; oraya gelen insanlar dertlerini normal şekilde anlatamıyorlar. illa bir sivrilik olacak anasını satayım. uyuşturucu komasına girip geberenleri, çadırda sevişirken kitlenip kalan kızları, anasının babasının haberi olmadan gelip kalan kızların polislerle götürülmesini falan hiç saymıyorum...

he bir de 'sinerji' bayragının oldugu bölümdeki pembe çadırın yanında kalan çift! umarım burdasınızdır. evet evet size sesleniyorum lan! bi uyutmadınız abura koyim. tepişcek başka yer yok sanki...
mehmet akif ersoy açık genelevi.
yok hayır, "biz sadece eğlenmeye geldik." deseler kimse bir şey diyemez, demeye de hakkı yoktur; lakin kalkıp "biz barışı savunmaya geldik, barış istiyoruz!" falanda filanda ayaklarıyla oralarda nelerin yapıldığını herkes çok iyi biliyor.*

eğlenmenize kimsenin bir şey diyeceği yok; lakin barış gibi, devrim gibi kutsal kelimeleride kıymetten düşürüp milletin alay konusu etmeyin işinize bakın sadece.
100-200 kadar kendini sosyalist, hümanist sanan malın öncülük ettiği ve binlerce (çok çok 3-5 bin) özenti abazanın mundar ettiği, rock müzikle alakası olmayan ve bir daha yapılmayacak festivalimsi çakışma organizasyonu.

(bkz: gittim gördüm küfrettim döndüm)*
boka sarmasından mütevellit, bir sene ara verme kararı alınan festivaldir.
rock'n coke'tan adam toplayan, birçok özenti tipin katıldığı festival. nedense oraya gidenlerin %95'i siyah kırmızı mor renklerinde kıyafetler giymektedir. lüzumsuz bir festivaldir.
(bkz: sevişerock)
az önce haberlerde geçen bir diyalog:

+spiker
-2 tane gotik görünümlü kız

+siz şimdi savaşa karşı mısınız?
-evet yani.
+peki buraya eğlenmeye mi geldiniz?
-evet.
+yanıbaşımızda savaş var ama?
-şey yanii... kem küm... barış olsun.
+...
evden çıkılıp mor ve ötesi için onca yolu teperek gidilecek festivaldir.
eğer bu senede aynı rezalet yaşanırsa ömür boyu yapılmaması kuvvetle muhtemel festivaldir.
umarım değişen gruplar sebebiyle gelen dinleyici kitleside değişir. insanlıktan çıkmışları orada görmek bizleride zıvadan çıkarmaktadır. tabii ki bunların hepsi bir temenni. şöyle bir gerçek var ki değişen gruplar yüzünden kişiliğinin ayarı kaçmış insanların da oraya gelmemesi gibi bir durum söz konusu olacağına pek inanmamaktayım. zira oraya gelenler ne barış için, ne de müzik orada bulunacaktır. ot, alkol, karı, kız vs. etkenler maalesefki daha büyük pay sahibidir bu insanlık dışı adamların gelmelerinde.
bu sene gelen kitleyi değiştirmeye çalışan organizasyon.