bugün

--spoiler--
Taraf Gazetesi çalışanı Mehmet Baransu, Mehmet Baransu, Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım hakkında, ''sahte çürük raporu tanzim ederek, kendisi yerine yeğenini askeri hastanedeki heyetin huzuruna çıkarttığı'' iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.
--spoiler--



anlaşılan baransu tosununa gene belge servis edilmiş. o da ortalık toz dumanken aldığı emirler doğrultusunda tetikçiliğe soyunmuş gene...

aziz yıldırım'ın "kendisini" savunacak halim yok. adam bu hayatta nefret ettiğim bir çok şeyi simgeliyor. ama 3 temmuzu 4 temmuz'a (2011) bağlayan gece tüm türkiye'de herkes bir deliğe sıvışmışken uğradığı hukuksuzluğa karşı duran tek kişiydim. bloguma yazımı yazdım 25 binden fazla insan okudu o yazıyı. aziz efendinin maaşa bağladığı, hediyelere boğduğu yazarları araziyken ben hukuksuz şekilde tutuklanışına karşı durdum, ses de getirdim...

ama

dediğim gibi hayata bakışı, idareciliği vs. hayat boyu bağdaşamayacağım yöntemlerle dolu...

baransu ve arkasındaki nurcu kürt mafyaya gelirsek.

bu adamların taktiği bu işte. olumsuzlukların yaşandığı yerde bitip, buldukları çatlaktan gövdeye nüfuz etmek, adaletsizliğe itiraz ediyormuş gibi görünüp sandalye ya da rant kapmaya çalışmak...

bu son deneme de görünürde aziz yıldırım'a yönelik görünse de aslında türk futbolunda ve seçim bölgesi nedeniyle özel anlamı olan fenerbahçe kulübünde yer kapma çabasının bir sonucu...

suçlu birini bul onun üzerinden kurumun güvenilirlik ve itibarını sars, sonra darbeyi vur...

işte nurcu kürt cemaati, işte balyoz, işte ergenekon...