bugün

bakkalın öğrendiği zaman sizi kürekle kovalamasına neden olur.

tabi ki şimdi yapmadım lan. çocukken çok fırlama biriydim, hayvanlarla da çok haşır neşirdim.

en yakın arkadaşım mehmet'le kurbağalı su birikintisinde oynarken, eğlence ararken aklımıza değişik bir fikir geldi. kıl olduğumuz bakkalın(bakkalın yanındaki boş arsada top oynatmıyordu ibne) beslediği tavuklardan birine kurbağadan kolye yapacaktık. aldık bir kurbağayı, kümese girip bir tavuk yakaladık ve arka ayaklarından kolye biçiminde bağladık kurbağayı tavuğa. saldık.

kurbağa vırakladıkça tavuk koşmaya başladı, tavuk koştukça kurbağa vırakladı. biz güldükçe onlar mahalle turu attı, tavuk aralıksız iki saate yakın koştu. tavuk gıdakladıkça dükkanda bir yandan kestiren bakkal bir sorun olduğunu anlamaya başlayıp dükkanın önüne çıktı en sonunda. tabi biz hemen topukladık göz göze gelince, o da dükkanın önünü süpürmek için orada bulunan küreği aldı bizi peşledi.

tabi biz yakalanır mıyız mk, gittik alt mahalledeki tır garajının orada erik ağaçlarının oraya, dinlenip eriklere daldık.