bugün

ufak bir çocuğun bakkalla kavga etmesidir efendim.

daha ufak yaşlarımdayım. peder bey vermiş elime 4-5 tane bozukluk, git ekmek falan al diyor. hemen bakkala doğru seyirtmeye başladım. yolda arkadaşlarımı gördüm top oynuyorlar, "napıonuz lan bende gelcem az sonra kaybolmayın haa." diyerek selamlaşıp bakkala doğru voltamı alıyorum.

bakkaldan içeri giriyorum. ohoo. migros sanki mübarek.

sidik kuyruğu gibi kuyruk var vallahi. ufağım diye kimse umursamaz diyerekten 3 ekmek kapıp kenarda bekliyorum. hani böyle tombul falan olduğum için genelde sempatik diyorlar. acırlar belki mantığındayım. sikmeseler bari.

neyse düşündüğüm gibi oluyor. bakkal abi sen ver ekmeklerini diyor poşete koyuyor. parayı uzatıyorum parayı alıyor. içerisinden fazla olanları geri veriyor elime. "teşekkür ederim amet abi" diyip bakkaldan uzuyorum.

evin önüne geldiğim zaman kafama dank ediyor. "ulan! 5 tane para verdim, 2 tane para verdi. 3 tane para onda kaldı. adaletsizlik var!"

eve giriyorum. mevzu canımı sıkıyor. söyleyeceğim ama peder ağzıma sıçacak diye korkuyorum. "yine bir boku beceremedin, ayı!" falan derse diye yusuf yusufum. masaya oturmuşlar bile. ohoo peder tıkınıyor. zıkkım ye mk diyorum içimden. ekmekleri koyuyorum "yine nerde kaldın bu kadar saat, halanın oğlunu göndersek 10 kere gidip gelmişti." diyor. kafam atıyor içimden "halamın oğlunu ayrı, seni ayrı sikeyim" diyorum. söyleme ihtimalimde ortadan kalkıyor söylersem ağzıma sıçacak eksik parayla geldim diye. kahvaltıyı ediyoruz parayı büfeye koyuyorum evden fırlıyorum. sözde top oynucam mk. bok oynucam.

bakkala yardırıyorum. "amet abi, az önce ben sana beş tane para verdim. sen bana iki tane para verdin. üç tane paraya noldu ha?" bakkal gülmeye başlıyor. müşteriler şaşkın. "oğlum sen ekmek almadın mı?" diyor bakkal. "aldım ama amet abi niye iki tane para kaldı bende haksızlık. ekmek için niye para vermek zorundayım ki? ya da ekmeklerin üç para etmesine kim karar verdi? belki ben iki parayla daha fazla ekmek istiyorum. ben paramı istiyorum amet abi. paramı ver bak valla babamı çağırırım ha. (içimden de nah çağırırsın diyorum, yanlış bişey yapmış olsan amına koyar senin)" dedikten sonra bakkal bana "oğlum sende o zaman ekmekleri getirir misin lütfen paranı vereyim o zaman" diyor. tam o anda jeton trink ediyor.

"amet abi ben şimdi anladım galiba" diyorum "neyi anladın" diye cevap veriyor. "hayat denilen siktiri boktan şeyi ahmet abi" diyorum.

eyvallah ahmet abi. kimse senin kadar güzelce anlatmıyor...