bugün

Çocukluğumun vazgeçilmeziydi.
Keşke o günlere geri dönebilsem.
Samimiydi herşey.
bakkal yerine fırından alınırsa sadece ucu değil neredeyse tamamı yenir. o yüzden iki tane ekmek almakta fayda var.

fırından taze çıkan ekmek gibisi de var mıdır ey sözlük.
her sabah yaptığım eylemdir. sanki yoldan dönerken ekmeğin tadı daha da güzel oluyor...
Fırının üstünde ev olsa ve mesafe 30 saniye sürse bile o ekmeğin ucu yenecek.
Yemeyen bu toprakların insanı değildir.
çocukken yaşandığına dair ciddi rivayetlerin olduğu olaydır. doğrudur ancak ben 20 yaşındayım ve "bakkaldan eve dönerken ekmeğin ucunu hala yiyorum. çokta güzel oluyor. hatta bir tanesinden değil hepsinden birer uç. ben bunu yapmaktan annem de "ya oğlum hadi yiyosun bari birini ye hepsinden niye koparıyosun" demekten bıkmamışızdır. ölmesin bu gelenekler. devam...
bakkala bisikletle gidilmişse mümkün değildir belki.
o zaman da ekmek poşetini kesen tekerlek faktörü meydana çıkar.
çocukken yaşanan bakkal maceralerından sadece biridir.

eve gelene kadar tüm yumurtaları kırmak, yoğurdu yumurtanın üzerine dökmek, şarkı söyleyerek gidildiği için ne alacağını unutmak...
tazecik ekmek kucağında mis gibi kokuyor koparmayıp da ne yapsın ciğerci kedisi gibi koklasın dursun mu?
bunu yapan kişinin yıllar sonra bu aklına gelebiliyorsa o kişi filozoftur kardeşim. helal olsun!
eve gelince de ekmeğin diğer kenarını kim yiyecek kavgası yaşanır. güzel anlardır.
çocukken yapılan bakkal dönüşü ziyefetidir. zira ekmeğinden ucundan başlanır ve tamamı götürülürdü. *
ramazanda çıkan pidenin kenarlarından başlayarak göbeğine kadar hepsini kemirmek ile en üst seviyesine ulaşılabilecek eylemdir.

aynı zamanda anneden akılsız başın cezasını ayaklar çeker atasözünü ilk kez duymanızı sağlayacak olan şölendir de. tıpış tıpış tekrar bakkala gidilir yenisi alınır o ekmeğin/pidenin.
Eve dönüş yolunda, can sıkıntısından yapılan eylem.
yapan kişi, var oluşun sırrını kavramış, hayatı çözmüş, en asil duygunun insanı olmuştur.
anne için mutlak suretle çemkirme sebebi. zira iki ucu birden çocuk tarafından hunharca koparılmıştır, biraz da içinden alayım, ekmeğin üstündeki çıtırlardan da koparayım denilirse geriye kalan kuş kadar nimet ev halkına yetmeyecektir. sonuçta ikinci ekmeği almaya gönderilir çocuk, ona da dokunursan hedehödö olur tembih/tehditleriyle birlikte.. böyle de acılı bir çocukluk geçirdik biz, azizim.
ramazan pidesine pek kimselerin yapamayacağı muameledir.
ekmek taze ise kaçınılmaz olan eylemdir.
cocuk olmayı hatırlamaktır.
ekmeğin burnunu yemek diye de tanımlanır.
bakkaldan aldığımız sıcacık ekmeklerin kaçınılmaz sonu.
3 ekmek alınmışsa geriye 0 kalır.
şimdiki zavallı veletlerin yaptığını sanmadığım olaydır. eskiden ekmeği bakkaldan eve getirirken ucunu sokak ortasına çatır çutur yerdik. engellemez birşeydi bu. ekmek kağıda sarılsa bile mutlaka bir ucu açıkta kalırdı ve o açıkta kalan lezzetli ucun kaçınılmaz sonu midemiz olurdu.