bugün

kızsanız eğer mağaza görevlilerine rezil olmaya kadar gider durum. onun burası açık, bunun burası dekolte, şunun boyu kısa daha gider bu. en son seneler önce yaptığım ve bir daha yapmadığım , yapmayacağım eylemdir aynı zamanda.
etikete bakılmaz direk alınır. para çıkacak cep nasılsa babanın cebidir. ilginç bir özgüven verir bu tarz bir alışveriş.
etikete bakılmaz, direk alınır; ay sonu zor çıkarılır.
sepete konulan bir çok şeyi "ne gereği var" diye geri raflarına koymaktır. kriz gecirtir o yüzden babayla alışverişe gidilmez.
hiç yaşamadığım hiç yaşayamıcağım durumdur. bazen diyorum sırf bu yüzden sevme birini olmasın çocuğun kalmasın geride.
en ucuzu arama markasız şeyler alma birlikteliğidir.
istenilen şeyleri zar zor alma durumudur. Mecbur kalınmadığı sürece pek tercih edilmez.
alışveriş süresi kısalır, herşey hemen beğenilir, beğenilenler alınıp arabayla doğru eve gidilir ve alınan ciciler giyilip, denenir.
Sıkıntılı ama güzel bir durumdur. Fazla ürüne bakamaz, deneyemezsiniz, babanızın hoşuna gitmeyen türden şeyler alamazsınız. Fakat düşünme, fiyat gibi karın ağrıtan kısımlarda kurtulursunuz. Tek başınıza gitseniz fiyatından dolayı alamayacağınız ürünleri, babanızla bi kaç dakika gibi bir süre alıp çıkabilirsiniz.
14 yaşında 1.80 boyunda kalıplı bir çocuksunuzdur. hemcinslerinize göre biraz deve gibi yani. bayram alışverişine çıkarsınız babanızla sonra mağazanın vitrininde 0-14 yaş arası çocuklar için diye bir yazı vardır. baba bu yazıyı görür ve hadi girelim de bak 14 yaşa kadar der. ama bilmez ki oğlunun deve gibi olduğunu.
koy koy koyla başlayıp ay sonu oy oy oyla biten hadise.
tam olarak stres kaynağıdır. Baba başında bekler ve ne alacaksan al da gidelim bakışı atar.
- şu ayakkabının 40 numarasını alabilir miyim?
baba: 41 verin siz, seneye de giyersin oğlum!

- şu kazağın m bedeni var mı?
baba: large verin siz, önümüzdeki sene çok soğuk olacak. büyüyünce de giysin.

- şu dildonun large boyu var mı?
baba: yok yok xlarge verin seneye de ....ananı skim noluyo leayyn!
Maddi açıdan net bir değerlendirme yapamam ancak babayla olmak, nerede olursa olsun büyük bir mutluluktur.
-aa bu mağazada çok güzel şeyler var hadi girelim bakalım.
+tamam sen gir beğen, çıkarken de çağır ben öderim.

bu kadar.
beğenmediğin ayakkabıya "beğendim" demektir. yada "beğendim ama sıktı bu" diye yalan söylemektir. genç bireylerin korkulu rüyasıdır.
Giyinmeyi seven bir babanın en iyi yaptığı iştir. Şahane bir durumdur, ne isterseniz alır.
Her türlü karlı çıkılan bir eylemdir fikrimce.Babadır en nihayetinde.
+baba bu güzelmiş demi ya
-siktir et sen onu bak şuradakiler daha iyi gözüktü gözüme
+öylemi diyorsun ya
+harbiden güzelmiş ama pahalı bu
-sen boşver parayı hadi hızlı ol al parayı kapının önündeyim ben.
edit:erkeğim efenim
eğer ki birkız çocuğu iseniz hangi yaşta olursanız olun mükemmeldir.
bizim peder esnaf ama arada süper marketlere gideriz. alışverişin çoğunluğu da süper marketteki fiyatlarla kendi marketimizdeki fiyatları karşılartırmakla geçer.
gerek kartlarını sömürmek gerek poşetleri taşıtmak gerek kullanmayı bilmediğiniz arabayı kullanması için gelmesini istersiniz. Baba alışverişi seviyor ve harcamaktan da gocunmuyorsa ki benimki öyledir problem yaşamazsınız lakin elbise, etek mevzularında işte tüm mesele orada başlar.

+bu etek boyu çok uzun sanki, kestirme imkanımız var mı?
- kızım elbisenin etek kısmını komple kestir istersen, uzunmuş bak hele bak bacak show mu yapmaya gidiyosun o partiye!!
+şey neyse tamam, babacım evde konuşalım (göz kaş yapılır)

+aaa baba bak etek ne kadar hoş
-yok bitanem ya sana pantolon gömlek kombini daha güzel oluyor, valla bak boşver elbiseyi.

+babacık nasıl durdu üstümde?
-benim kızım taş gibi taş bu yüzden almıyoruz bunu hadi canım başka bak beğen, sezonu bitmiş bunun.

Sırf aldırmamak için türlü türlü bahaneler üretir.
siz daha önceden seçersiniz alıcaklarınızı babanızla gider alırsınız 5 dk bile sürmez. işin taktiği burda ben öyle yapıyorum yani. yoksa yok onu alma o sana olmadı vs. gibi şeylerle karşılaşırsınız hiç gerek yok. beğenin gelsin alsın en kolayından.