bugün

kendince haklı olan çocuktur. bütün dünyadaki hristiyan çocuklar noelde türlü türlü oyuncaklara sahip olup; çikolatalar, püskevitler, pastalar, börekler, hindiler götürürken o ise 2 kuru fasülye bir pilava tav olur. üstelik ışıl ışıl caddeler, rengarenk sokaklar, süslü mü süslü çam ağaçlarından da mahrum kalmıştır.

televizyonda çeşitli vesilelerle haberlerde ve yabancı filmlerde noel bayramına denk gelmişizdir hep. bütün aile bir arada ve mutlu bir tablo hakimdir. herkes çocuklara hediyeler vermek için sıraya girmiştir. yenilen onca çikolata, pasta ve nimet de cabasıdır. bu rengarenk, eğlenceli ve ışıltılı dünyadan mahrum kaldığını hisseden çocuk da haklıdır en nihayetinde kendi ülkesinde de noel istemeye.

küçükken ben bile yabancı filmlerden görüp özenirdim. ne güzel çocukların aynı anda bir sürü hediyeleri oluyor diye. biz göremedik bari yeni nesil görsün. yetkililerden ricam da ya bizim çocuklarımıza da böyle özel günler yapılsın ya da sırf bu hediyeleri almak için noel süresince ülke hristiyan edilsin. evet, 1 haftalığına takiyye yapalım. sonra da gelsin hediyeler, hindiler...
batının çizgi filmler, animasyonlar, oyuncaklar ile aklını yıkamayı başardığı; batının propagandasına ailesi tarafından herhangi bir şekilde karşı konulamamış, büyük olasılıkla kendi kültürünü öğrenmemiş bir çocuktur.

çocuğun bir suçu yok, aklı ermez, gördüğünü ister.

önemli olan çocuğa noel babanın ne olduğunu anlatmak.

ama anlatsanız da sorun var, tüm televizyon kanallarında yılbaşı kutlamalarını görecek, nişantaşındaki noel babalı gösterileri izleyecek, "en bizim ülkemiz işte, hani bizim kültürümüz değildi" diyecektir.

bu zamanın anne babalarının işi çok zor. dört bir yandan çocuklarımızı kuşatmış kültürel yozlaşma.
yakında devlet bahçeli tarafından anlatılacak çocuktur.