bugün
- hayatınızda kaç kere reddedildiniz15
- ayetullah hamaney'in mini etekli torunu17
- anın görüntüsü21
- erkekler seks yapamayacağı kadınla arkadaş olmaz15
- bik bik için diktiğim şort21
- anneler günü17
- toplu taşımalardaki müzisyen sorunsalı8
- evlilik yaşı kaç olmalıdır11
- zall beceremiyorsan bırak git15
- üstteki yazar gözünde nasıl canlanıyor14
- 13 yaşındaki kıza tecavüz eden 28 kişi17
- icardi190512
- sözlük yazarlarının boy kilo ölçüleri9
- piknikçi grubun varoş olduğunu anlama yolları15
- doğum gününde hatırlanmamak13
- kızların mesajlara geç cevap vermesi16
- icardi1905'in sözlüğü bozması12
- ismet gurbuz 202413
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı10
- elinin değdiği anı unutamıyorum 5 posta attım16
- en dindar özelliğiniz25
- serdar ortaç renault megane benzerliği8
- ali koç9
- yorgun mermi10
- şizofreni11
- sözlükteki feyk hesap sahipleri tespit edilecek11
- bacağa kramp girmesi10
- 2024 eurovision şarkı yarışması13
- erkeklerin sadakatsiz olması18
- türkiye den soğuma sebepleri11
- erkekler götünüze değil yaptığınız pastaya bakar15
- arkadaşlar sizce bu yüzük nasıl15
- eloande ile evlenip sözlüğü huzura kavuşturmak8
- uludağ sözlükte yazmanın hiçbir anlamı olmaması23
- fazla mastürbasyon yapan erkek9
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak11
- uludağ sözlük kapatılacak11
- 45 yaş üstü kadınların muşmulaya dönmesi10
- cami tuvaletinin paralı olması9
" her sabah kalkışının bir anlamı olmalı; uyanışının..
en yalnızların profilleridir o, solgun bir bahar akşamında çekilmiş resimlerde flu çıkan kedi yorgunluğu.. gözbebeklerine yollarda düşük yapmışların, özlerken tutunamayanlar'ın, salt içlenmeleri.. ve bir soru:
aşk, bütün özlem aksesuarlarını kırmak mıdır yoksa yalnızlık balonunu gökyüzüne uçurmak mı?
bazılarının günleri çapaklarını saymakla başlar. beklentisiz bir 24 saat, plansızlık, cep telefonunun spesifik durgunluğu.. yüzdeki kırışmalara aynalar mazeret gösterilir. yastık izi parmaklarla; saçlar, kıl buketlerinden görünmez olmuş fırçayla düzeltilmeye çalışılır. yetişilmesi gerekilen bir randevu, son ödeme tarihi geçmiş bir fatura, aranması gereken bir yol arkadaşının olmaması, acele etmenin o ağrılı zevkini senden alır. odada göz gezdirilir. yalnızsındır. ütüsüz pantolon giyilir, tırnak arasında birikmiş kir'e bakılır. sokağa, o çok rutubetli bir yalnızlık barındıran dışarıya çıkılır. gün... maviden almış biraz bugün gökyüzü, biraz da pastel siklamen katmış, katmış katıştırmış, aşure gibi.. bir sığışamama duygusu, tozlu bir kafeste yakalanan muhabbet kuşu çırpınışı var içimde. bana bir ökse gerek; kanatlarımdan tutacak! ne yapayım : buna da razıyım! ve bir soru : aşk, yalnızca yakalanmak mıdır yoksa karşılıklı yakalamak mı?
bazılarının dudakları gün ışığında çok parlar. iliştirilen sigarayı reddeder bir tavır takınır. sıcaktır. sıcak ve tepkilidir.
oysa o dudaklar, oysa o az önce yanından geçerken kahkaha atan gözleriyle sana selam vermiş olanın kutsal dudakları; bungunca başını öne eğmiş bir memur emeklisi gibi, nasıl da bükülürdü elyazısı harfleri gibi?! nasıl bir biçimdi o? neden, niçin ve niye ki hem nasıl; kırdınız? güzellerinde olduğu gibi, irinli hatıralar da nasıl kaldıysa çok gerilerde, nasıl startta kaldıysa, ikmale kalırsınız siz de aşktan.. yaz okuluna kalırsınız, bütünlemeye kalırsınız.. ve bir soru : aşk, hangi dersti o tebeşirle tahtaya konuşanları yazmaya üşendiğimiz?
yitik düşlerin belirteci ay, gökyüzüne asılı bombalı bir pankart gibi durmakta, yakamoza annelik yapmakta şimdi..
ve biten bir şarkının insanda bıraktığı büyü gibi, her yıldız kayışında ağlamaktaysa;
bekle sevgilim,
bekle incin(t)miş kırgın meleğim,
ölümle kafiye olmama az kaldı. bekle. "
not : buraya kadar okunanlar, yalnızca aşk' ın metaforik ve tasvirli, yazarı tarafından özenle süslenmiş anlatımıdır.
çok takılmamak lazımdır. aşk : kronik. aşk : annemin çok küçükken söylediği bir yalan. aşk : boktan bulanık bir su, kendini görmek için eğildiğin..
en yalnızların profilleridir o, solgun bir bahar akşamında çekilmiş resimlerde flu çıkan kedi yorgunluğu.. gözbebeklerine yollarda düşük yapmışların, özlerken tutunamayanlar'ın, salt içlenmeleri.. ve bir soru:
aşk, bütün özlem aksesuarlarını kırmak mıdır yoksa yalnızlık balonunu gökyüzüne uçurmak mı?
bazılarının günleri çapaklarını saymakla başlar. beklentisiz bir 24 saat, plansızlık, cep telefonunun spesifik durgunluğu.. yüzdeki kırışmalara aynalar mazeret gösterilir. yastık izi parmaklarla; saçlar, kıl buketlerinden görünmez olmuş fırçayla düzeltilmeye çalışılır. yetişilmesi gerekilen bir randevu, son ödeme tarihi geçmiş bir fatura, aranması gereken bir yol arkadaşının olmaması, acele etmenin o ağrılı zevkini senden alır. odada göz gezdirilir. yalnızsındır. ütüsüz pantolon giyilir, tırnak arasında birikmiş kir'e bakılır. sokağa, o çok rutubetli bir yalnızlık barındıran dışarıya çıkılır. gün... maviden almış biraz bugün gökyüzü, biraz da pastel siklamen katmış, katmış katıştırmış, aşure gibi.. bir sığışamama duygusu, tozlu bir kafeste yakalanan muhabbet kuşu çırpınışı var içimde. bana bir ökse gerek; kanatlarımdan tutacak! ne yapayım : buna da razıyım! ve bir soru : aşk, yalnızca yakalanmak mıdır yoksa karşılıklı yakalamak mı?
bazılarının dudakları gün ışığında çok parlar. iliştirilen sigarayı reddeder bir tavır takınır. sıcaktır. sıcak ve tepkilidir.
oysa o dudaklar, oysa o az önce yanından geçerken kahkaha atan gözleriyle sana selam vermiş olanın kutsal dudakları; bungunca başını öne eğmiş bir memur emeklisi gibi, nasıl da bükülürdü elyazısı harfleri gibi?! nasıl bir biçimdi o? neden, niçin ve niye ki hem nasıl; kırdınız? güzellerinde olduğu gibi, irinli hatıralar da nasıl kaldıysa çok gerilerde, nasıl startta kaldıysa, ikmale kalırsınız siz de aşktan.. yaz okuluna kalırsınız, bütünlemeye kalırsınız.. ve bir soru : aşk, hangi dersti o tebeşirle tahtaya konuşanları yazmaya üşendiğimiz?
yitik düşlerin belirteci ay, gökyüzüne asılı bombalı bir pankart gibi durmakta, yakamoza annelik yapmakta şimdi..
ve biten bir şarkının insanda bıraktığı büyü gibi, her yıldız kayışında ağlamaktaysa;
bekle sevgilim,
bekle incin(t)miş kırgın meleğim,
ölümle kafiye olmama az kaldı. bekle. "
not : buraya kadar okunanlar, yalnızca aşk' ın metaforik ve tasvirli, yazarı tarafından özenle süslenmiş anlatımıdır.
çok takılmamak lazımdır. aşk : kronik. aşk : annemin çok küçükken söylediği bir yalan. aşk : boktan bulanık bir su, kendini görmek için eğildiğin..
en güzel tasvir küçük iskender'dendir;
"Aşık ol" dedi şeytan.
"Aşk acıtır" dedim.
"Aşk hayattır" diye fısıldadı kulağıma.
"Aşk öldürür" dedim.
"Aşk gerçektir"diye haykırdı.
"Aşk yalanın ta kendisidir"diye yanıtladım.
"Aşk mutluluktur,mutlu olmaktır"dedi bu kez.
Ve ben, şeytana uydum.
"Aşık ol" dedi şeytan.
"Aşk acıtır" dedim.
"Aşk hayattır" diye fısıldadı kulağıma.
"Aşk öldürür" dedim.
"Aşk gerçektir"diye haykırdı.
"Aşk yalanın ta kendisidir"diye yanıtladım.
"Aşk mutluluktur,mutlu olmaktır"dedi bu kez.
Ve ben, şeytana uydum.
güncel Önemli Başlıklar