bugün

cemal süreya ne diyor? ne diyor cemal süreya?

aşktın sen, kokundan bildim seni...

tasavvufun ne olduğunu bilenler bilir muhakkak tasavvufun hangi soruya cevap aradığını...

biz neden varız?

ibadet için der biri...

melekler var zaten allah'a ibadet eden. biz neden varız?

kulluk için der biri...

o zaman irademiz olmazdı ve sadece kulluk için yaratılmış olurduk sadece bu olamaz neden. biz neden varız?

tasavvufun verdiği cevaplardan biri bir kudsi hadis* kaynaklıdır.

ben gizli bir hazine idim
bilinmemi sevdim...

allah'ın sevilmeye de ihtiyacı yok elbet. ama "irade" özelliği verdiği insanlardan tarafından sevilmeyi beklemesi "olabilir" bir şeydir. yani demem o ki kainat ve insanlık sevgi üzerine ve hatta ilahi aşk diye bir şey olduğunu varsayarsak aşk üzerine sade ve sadece "aşk" üzerine kurulmuş olabilir...

o zaman ilk aşk yaratılmış olabilir. sonra da nefret belki de ve sonra bütün insanlık...

yani adem havva'ya "bir çiçek kadar güzelsin" demiş ve edebiyatı başlatmış olabilir. neyse...

ilk yaratılan olabileceğinden, bizden önce bütün insanlığın yaşadığından emin olduğumuz tek duygu olan aşk kolay anlaşılmalı o zaman. birey kolay kabul etmeli ve kolayca diyebilmeli "ben aşık oldum diye"

olamaz mı? olabilir doğru...

ama olamayabilir de.

ilk insan nasıl anladı aşık olduğunu. ya da ondan sonraki insanlar... facebook yok, twitter yok, sürekli görebileceğin bir ortam yok çoğu zaman ve hatta sevgiliyi düşünüp okuyabileceğin bir fuzuli bile yok belki...

bakışlar evet evet bir baktı mı anlarsın...anlar mısın?

aşk ilk yaratıldı daha kolay değil midir anlaşılması?

bence öyle...

ne diyor cemal süreya... kokundan bildim seni. parfüm kokusu değil hem zaten hiçbir insan sıktığı parfüm kokmaz sadece. her tenin kendine has kokusu vardır ve o'nda herkesten daha farklı bir koku vardır. kesin ve bilirsin onu kokusundan...

bir de ilk temas anı.

o'na dokunduğunuz ilk an yanar ha yanar değen yeriniz ki korkarsınız.

1. deneyimim: korkmuştum, işin kötüsü ben böyle yanmışken o da böyle yandı mı bilememiştim. soramamıştım da. yanmamıştı belki de. çünkü o da yanmış olsa bunu soracak cesareti verebilirdi o an bana. hissetmemiş olamaz dedim içimden ama sustum...

2. deneyimim: sordum, evet yapabildim

o verebildi bana o cesareti...

-sen de hissettin mi?
-sen sormasan ben soracaktım...

neyse efendim

aşk yaratıldı ve verildi günahkar insana,

insanlar paraya değiştiler bir süre sonra onu

halbuse para insan icadıydı

insanlar iş, aş, eş demeye başladılar böyle abuk bir sıralama yaptılar

hele bir paramızı kazanalım şimdi aşkın meşkin sırası değil demeye başladılar

halbuse aşk allah icadıydı ve dünyanın temeliydi, sebebiydi...

ama şimdi sevinin durumumuz öyle de kötü değil

çok zenginiz

evlerimiz var sonra arabalarımız ve hırsımız da var hala.

bir ev daha?

bir araba daha?

kimse martılara simit atmıyor benden başka. korkuyorum...
Aşkı farketmek çok da zor olmasa gerek insanın zihninde ve kalbinde oluşan ciddi değişiklikler aşkın keskin belirtileridir.
Ancak aşkı anlamak zor...Henüz Aşkı anlayabilen bir uzman görülmemiştir...