aşkı bir çiçeğe benzetmek

(bkz: peygamber kılıcı)

hiç ummadığın anda evin önünde biten unutmabeni çiçeğidir.

Kökleri çok uzun olan, arada dikeni batan kaktüstür aşk.Dikeni battığında çok can acıtır , her bölgede yetişmez ve gördüğünde acaba elime batacak mı diye dokunmadan edemeyeceğin bir çiçektir işte.

teşbihte hata olmazmış.

(bkz: lotus)

temmuz ve ağustos aylarında sabah 5.30 10 arası tohum tozlarını yayan kıpkırmızı gelinciktir.

gardenya gibi amberi kokar.( çok fazla güneş ışığına ihtiyaç duymayan, mükemmel kokan, beyaz ve sarı tonlarda 60 çeşidi olan çiçek)

(bkz: çiçekler su ister)

aşkı bir çiçek gibi düşünmek. 4 mevsim açmayan duygulara benzeyen bir çiçek seçtim:

-nergis (kendi güzelliğini suyun başında seyretmekten geberen narkizos un küllerinden doğan çiçek)

Ya da

Sedef çiçeği(diğer adı da ay gülü olarak bilinen, enteresan bir hikayesi olan, yaprakları pasparlak, o biçim bir çiçek, geceleri uykudan kaldırıp sulatacak sevgiye ve güzelliğe sahip canlı)

gloksinya gibi ortası yağmur ve neme ihtiyaç duyar. (Bardak menekşesi)

(bkz: denmez öyle ayıp)

(bkz: fesleğen)

görsel

kokusu hoştur, uzaktan sevdiğinizi sanarsınız. ancak tadı acıdır. gerçekten sevmeyen ona katlanamaz.