bugün

Aşk, başlı başına bir ısrar biçimidir. Asıl sorun, sevmekte mi sevilmek istemekte mi ısrar eder bilinmez. Aşkı yaşadıkça canın genişler, yüreğin dallanır budaklanır, isli pencerelerin kıyısına bucağına dolanır. Zira onu cezbeden bin bir gayretle kavuşamadığı salt gizdir. O giz çözülmedikçe, aşk asla bitmez. Aşk bitmedikçe, umut tükenmez. Vakit geçmez, zaman bizi geride bırakır. Dalgın bakışlarımızın, adımlarımızın yavaşlamasının, belki de zamanla bir mum ışığına duyduğumuz ilginin yahut fark etmeden takıntı yaptığımız şarap markasının sebebidir aşk. Asla ego değildir. Ego olan şey, aşk değildir. Onu bekleyebilmek için gösterdiğimiz sabır aşkın ne büyük bir nimetidir, ki hala ayakta durabiliyorsak bir şeylere duyduğumuz aşktandır. Aşk yoksa ev yok, yol yok, yürüyecek hal yoktur insanda.

Bunu da buraya yazdım. Okumasanız da olur.
Zeigarnik etkisinden dolayı olası yüksektir.
Karsi taraf icin sıkıcı olabilir belki, ama ask zaten israrci olmaktir.
aşk zaten takıntılı bir hastalık değil midir? Saplantılı olmak aşkın doğasında var.