bugün

şu günümün şu saate kadar olan zaman diliminin tetkiğini yaptığımda aklıma gelen durum. ağız denen organın illa ki bir çok görevi var.
örneğin, yemek yeme için kullanırız. bi' şeyleri içmek için. ya da öpüşmek için.
fakat en önemlisi; ağzımızı susmak için kullanmamızdır. baksanıza bir kereliğine, ağzımızın somut şekli bile susmaya el verişli. yine de bizler hep konuşarak bi' şeyleri anlatabileceğimize inanırız. konuşarak bi' şeyleri ikna edebileceğimize.

sorarım size; hanginiz bir ayrılık merasiminde konuşarak geri çevirdi giden sevgilisini? hanginiz; konuşarak halledebildi bir şeyleri?

umarım, yazmak da bir çeşit konuşma eylemi değildir. işte o zaman ayvayı yeriz. işte o zaman bizleri dipsiz ve karanlık susma kuyuları bekler.
(bkz: iki kulağımız bir ağzımız var)
(bkz: iki dinle bir konuş)
sahip olan kişinin karakteristik özelliğine göre değişkenlik gösterebilen bir durumdur.ister konuşur ister susar.