bugün

Uludağ sözlüğün en kısa tanımı. Burayı tanıdıktan sonra anladım, hümanizm neymiş, eleştiri sanatı ne demekmiş, bir fikir ortaya nasıl sunulur; sunulan fikire davetliler nasıl kaşık sallar. Bazen lal gibi kalsak da ortamlarda, karanlığımıza bir hû dediğimiz yerdir ulu.
Bazen bu kadar bilgi birikimine yazılarımla saygısızlık yapar mıyım korkusuyla yazmadığım zamanlar oluyor. Özellikle felsefi tatlı atışmaların ve ortaya çıkan enerjinin gücüyle günlerce takibi bırakamadığım başlıklar oluyor.
o uzaklardan gelmıştı 18 yaşına kadar aynaya bakmış kıtap ı vıtrınde görmuş, yazıyı gazetede, haberı televızyonda , gunun muzığını radyoda dınlemişti. zaman oldu aydını, yazarı, yazmayı öğrendı ve lakın aydınların yazar olduğunu aydınlarında icinde yazdığı polisin takıp ettiği, başlığına ekşiden cok dava acılan bu sözlükte böyle fikre kapıldı.

cıkıta muz olup ağacta sallanmak kolaydır. ve lakın ağzını 11. kattan acmaya başlayıpda genelleme ıle sözluğu suclamak yanlış. ayrıca daha ustune bır basamak gelmemış ufukta olan cızgının guneşın doğmasımı yoksa akşamın karanlığımı olup olmadığını bıle bılmezken , yapılan bu genelleme sizin ve sizin gıbılerın cahıllığıdır . cunkı dağın öbur tarafını görmüyorlar.

edit ( önerı ana fıkırde eleştiri metnın ıcınde tanım cumlenın başında verilmiştir. nefret icermez )