bugün

Konunun açılması bile sert tartışmaları doğurdu. Oysa hristiyanlar Edirne Selimiye Camii'ni kiliseye çevirseler kıyametleri koparırdık. Ne hakla ve ne yüzle bu denli sert muhalefet ediyoruz anlamak mümkün değil. Adı bile türk değil, bir türk mimar yapmamış, bir müslüman yapmamış, Fatih Sultan Mehmet'in istanbul'u alışından yaklaşık 1.000 sene önce inşa edilmiş. O zamanın en görkemli yapılarından. Bu mirasa sahip çıkıp yaklaşık 500 sene de cami olarak kullanmışız. Ama sadece bu olayın bize yapıldığını düşünün, empati kurun. Dindar bir hristiyan olsanız burada dua etmeyi istemez miydiniz? Artık 500 sene önceki kurallar geçerli değil, kilisenin camiye çevrilmesi bir güç sembolize etmiyor. Tersi de aynı şekilde. Almanya'da Hristiyanlar cami istemeyiz diye pankart açtıklarında kızmıyor muyuz, camilerin önlerini kapadıklarında tepki göstermiyor muyuz? Şimdi de Ayasofya'da yılda bir kez bile olsa onu yapanlarla aynı dine mensup olanların ayin yapma isteklerini anlayışla karşılıyorum. Elimde olsa düşünmeden izin verirdim. Olması gereken bu çünkü. Bu acizlik göstergesi de değil, aksine bu bir güç göstergesi. Varsın, bizim saraylarımıza, bizden kalmış eserlere kötü davranmış olsunlar. Biz hoşgörü ile yaklaşalım. Kaldı ki Mekke'de Mimar Sinan tarafından yapılan varakları yıkmak isteyen Araplara tepki veriyor muyuz? Ecyad kalesini yıkıp toplu konutlar yapınca bir şey diyebildik mi? Hristiyanlar 557 sene bu esere böylesine mükemmel bir şekilde baktığımız için bizlere şükran duymalılar. Kendileri için kutsal olan bir yapının Türk halkı için de çok büyük bir değere sahip olması da onlara örnek olmalıdır. Zamanında düşmanları bir olmuş olsa topraklarında kalmış tarihi eserlere nasıl davranmaları gerektiği anlamaları için mükemmel bir örnek Ayasofya. Bosna Savaşı sırasında havaya uçurulan Mostar Köprüsü ve cami minareleri örnek gösterilerek utandırabiliriz onları. Ayasofya ibadete açılırken bu günlerden kalma bir sinevizyon gösterisi düzenleyebiliriz örneğiz. Yine de bu kilise olarak yapılmış bir yapının kilise olarak kullanılma isteğini katı bir dilde reddetmemizi gerektirmiyor. Bu durumda her fethedilen yerde fethedenin istediğini yapma hakkını tanımış da oluyoruz. ABD'nin Irak'ta camileri talan etmesini, müzeleri soymalarını, kızılderili katliamlarını... Bizim atalarımız sonsuz hoşgörüye sahip akıllı insanlardı. Bizlerin de onların bu özelliklerini devam ettirmemiz gerektiğine inanıyorum. ikiyüzlülük yapmadan, riyakarlık yapmadan sağlıklı düşünerek karar vermek gerek.