bugün

hayvanları zevk için öldürmek en hafif tabirle hayvanlık teorik olarak ise hastalıktır.
bir hastalıktır. işin garip yanı hepimiz hastayız. herkes bir şeylerin avcısı. misal ben ellerime milyonların kanının bulaşmasını istiyorum.
Avcılık ; insanların karınlarını doyurmasına yönelik olan bir faaliyet
Avcılık zevk için hayvan öldürmek değildir. diyerek tüfeğimi sana doğrultmak isterim yabancı. Tarlayı terket.
avcılık temel canlı dürtüsüdür, bu dürtü sadece öldürmek için öldürmediğiniz müddetçe normaldir, balık tutmak da avcılıktır, homo shapien e geçişte insanlar hayatlarını avcılık ve toplayıcılıkla idame ettiriyordu, tarım ve sanai çook sonra geldi.

neticede bir hayvanı öldürmekten zevk alıyorsanız sosyopat hayut psikopat olma ihtimaliniz bulunmaktadır, ancak tuttuğunuz balığın her parçasını değerlendiriyorsanız, yaraladığınız hayvanın can çekişmeden ölmesine özen gösteriyor ve yemek için vuruyorsanız sadece doğanızın gereğini yapıyorsunuz, sinek öldürmeyip de; "sadece dişi sivri sinekler ısırıyor, anne adayı birini öldüremem" kafası yaşıyorsanız zaten sizin için yapılacak pek bir şey kalmamıştır.
Babam avcıdır arada bir çıkar ben de giderim çoğu zaman öldürdüğü hayvanları da fakire fukaraya dağıtır. Şimdi bu niçin rahatsızlık olsun? Eti yenmeyecek hiçbir hayvanı ne o ne ben öldürdüm.
Eğer bilginiz varsa hamile olup olmadığını anlarsınız.
avcılık genlerden de gelmektedir. misal benim büyük atalarım avcıymışlar, av yapmayı severmişler. bende severim, heleki bıldırcın. harika eti var, bikere yedinmi. sendeki bu hayvansever psikoloji yokolur. *
insanoğlunun geçmişine bakıldığında avcılık dalının bir hayatta kalma bir survive olduğu anlaşılır.
günümüz avcılık dalına bakıldığında ise bilinçsiz avlanma baş gösteriyor.

öldürmeye bağımlı biriyseniz (bkz: dexter) gibi biriyseniz avcılık gayet anlaşılır bir durum.
avcılık psikolojik hastalık olsaydı jimnastikçiler de mazoşist olurdu.
büyük ölçüde doğru bir önermedir, net.

kendi yiyeceği kadar ya da bir kaç fakire dağıtacak kadar avlanıp dönenlerden bahsetmiyoruz. kendimizi kandırmayalım ağalar, avcılık dediğiniz şeyi "spor" olarak gören ve doğada 2 gün kalıp, 80 tane ördek, 150 tane kuş, 10-15 tane domuz vuran, ölü hayvanlarla marifetmiş gibi fotoğraf çektirip oyuncak ördekle yüzlerce ördeği nasıl kandırdığını avcılık ve atıcılık kulübü denen bok mekanlarda ballandıra ballandıra anlatan şerefsizler, evet bunlar bildiğin ruh hastası itlerdir.
o halde bütün aslanlar, kaplanlar, leoparlar, kurtlar, kartallar vs avlanarak hayatını idame ettiren canlılar ruh hastasıdır gibi boş bir sonuca varan kof iddiadır. avlanmak doğal bir içgüdüsel davranıştır. hatta ihtiyaçtır bazıları için ve sadece besin ihtiyacını karşılayıp karnını doyurmakla açıklanamaz.
nasıl ki karnı tıka basa tok olan evcil kediniz bile uygun ortam bulduğunda bir kuşa pür dikkat kesilip saldırma pozisyonu alıyorsa aynı doğanın parçası olan insan içinde böyledir. bu içgüdü kimi insanda tamamen baskılanmış olabilir, kiminde azdır ya da çoktur ama kesinlikle hastalık değildir.
aslanla, kaplanla, eşşekle, sıçanla yanlışlanamayacak durumdur.

avlanmak salt içgüdüsel bir ihtiyaç falan değildir. sayılan hayvanlar ya karnını doyurmak ya da yaşadıkları bölgeyi korumak için saldırganlaşır. kendini "avcı" olarak tanımlayan ve doğaya çıktığında yüzlerce hayvanı salt zevk için telef eden yavşakların derdi ise ne karnını doyurmak, ne de yaşam alanını savunmaktır. hatta avlayacağı hayvanın yaşam alanına girerek yapar yapacağını.

insanın doğası da bu tarz bir içgüdüye sahip değildir. avcı ve toplayıcı insanlar, aynen hayvanlarda olduğu gibi karnını doyurmak ya da yaşadıkları bölgeyi korumak için avlanmışlardır. "avcılık" denen vahşi bok sonradan sonraya soyluların güç gösterisine dönüşmüş, uzun süre de bu şekilde süregelmiştir. şimdilerde de yegane hobisi kaba kuvvet olan, onun dışında sosyalleşme imkanı bulamamış ataerkil tiplerce devam ettirilmektedir.

doğada hayvan avlayıp ailesini doyuran, doğal besin almak isteyen, buna göre 2 ördek vurup dönenlerden bahsetmiyoruz. avcılık denen şeyi "spor" zannedip, peşine taktığı arkadaşlarıyla yarışırcasına yüzlerce kuş, ördek vs vuran, hatta asla yemeyecek olsa bile onlarca domuz avlayan, kış uykusuna yatmış savunmasız ayının mağarasına girip yavrularının önünde öldüren namussuz piçlerden bahsediyoruz.

bu tarz yakınları olanlar da onları savunmak için içgüdü, miçgüdü gibi element uyduracağına gidip bu ruh hastalarına insanlık, yaşam hakkı gibi konularda iki laf etsin.