bugün

bekir coşkun'un 29 ocak 2008 tarihli yazısının başlığıdır.

sevgili kıymet sönmez, bir eski takvim yaprağının arkasında buldu:

"...inebolu'dan kastamonu'ya geliyoruz. büyük gazi'nin 24 saat evvel şapka hakkında söylediği nutuk kastamonu'da etkisini göstermiş. bütün memurlar, öğretmenler beyaz şapka giymişler.

(.......)

ata, kastamonu'ya gelirken çarşaflı-peçeli kadın öğretmenler, şimdi peçelerini açmışlar. yol boyunca yaşlı, genç, kadın, erkek, çocuk herkes dizilmiş, sevgi çığlıkları atıyorlar. bu sesler ilgaz'ın eteklerinde yankı yapıyor.

(.......)

gazi, manzaranın ihtişamı karşısında otomobilinden indi. daha iki adım attı ki, yolun iki tarafını dolduran ve tarlalara taşan gök peştamallı türk anaları onun etrafını sardılar.

(.......)

altın saçlı, keskin bakışlı atatürk, mendilini gözlerine kapattı...

atatürk ağlıyordu..."

*

o kutsal devrimin, artık sadece eski takvim yaprağının arkasında kalan kısmıdır bu.

bize; kılık-kıyafet devriminin, tüm cumhuriyet devrimlerinin sembolü olduğunu anlatır.

atatürk, güçlü orduları yendiğinde değil, kastamonu'da çağdaş giysili kadınları gördüğünde anlamıştı başardığını ve ilk kez ağlamıştı.

ve dinci bu yüzden ısrarlı.

bu yüzden; karşı devrimciler açısından kadınların tekrar tesettüre bürünmelerinin, üniversitelerden başlayarak kızların türbana girmelerinin önemi fazla.

bu yüzden sabırsızlar.

bu yüzden aceleleri var.

*

şimdi kaybediyor atatürk...

şimdi yeniliyor...

atatürk'ü ağlatan kıyafet devrimi de öbür devrimler gibi bugünlerde siliniyor.

anlamıyor musunuz?..

bir ulus, kendisine bağımsızlık - özgürlük - kimlik - kişilik veren... onur - şeref armağan eden... kendisine çağdaşlık-uygarlık yolunu açan... ve bunu başardığını gördüğü zaman ağlayan yiğidine ihanet ediyor.

çocukları terk ediyorlar onu...

ve atatürk yeni yeni ölüyor.
*
10 Kasım 1938 tarihinde saat 09:04'te söylenmiş olması muhtemel tespit cümlesi.
(bkz: ölüme gittim gelicem)
onu veren allah tez vakitde ikincisini de verir de bizde şu arap-müslümanlarından,saçma örtülerinden,kaba erkeklerinden,içi boş ideallerinden kurtulur,gerçek türklerle huzur içinde yaşarız bu söylemde haksız çıkar umarız..ne de olsa mustafa kemaller ölmez..
arkasından severek, timsah gözyaşı dökerek fatiha okuyacak çok adam çıkartan olaydır. aslında okudukları fatiha sadece atatürk'e özel değildir yaptıkları ve bildikleri tek iş fatiha okumaktır bunların.
bir bekir coşkun yazısı.

"ulan o şapka için ağlayan atatürk kaç kişi sallandırmıştı istiklal mahkemelerinde."

cevaben az sallandırmış(!). keşke bu gercilerin hepsini sallandırsaymış ya da hitler gibi sabun yapsaydı da ömür boyunca işe yaramamış müsvetteler hiç değilse elimizi yıkamaya yarardı. ama durun onun pis bedenlerinden yapılmış sabunlar ellerini kirletirdi insanların. en iyisini yapmış ama keşke daha şiddetli bir şekilde yapsaymış.
(#2913481)  (bkz: madden degil manen olum)
(bkz: atam atam sen kalk ben yatam)
(bkz: ölü öldü), (bkz: yangın yandı), (bkz: anır anırdı)
türbana karşı miting haberinden sonra gerçekleşmiş olaydır muhtemelen. zira mustafa kemal atatürk özgürlüğün bu kadar memleket meselesi olacağını asla tahmin edemezdi.etseydi türbanı meşrulaştırırdı herhalde.
porquenotecallas gibilerine kına yakmak için fırsattır. pardon onlar zaten yakmışlardı kınaları malum yerlerine. o yüzden bir daha yakmalarına gerek yok. 10 kasım 1938' ten sonra doğanlar ne mi yapacak dediniz? merak etmeyin onlar zaten malum yerleri kınalı doğdukları için sorun yok. ha doğuştan kınalı olmayanlar için akp' nin yeni seçim promosyonu olarak hint kınası verilecekmiş. ya da durun yahu gerek yok hint kınasına. bence seçim boyalarını kullansınlar. nasıl olsa devletin kasasını kullanarak oy toplamaya alıştılar. hem gider olarak göstermesi de kolay olur.

-abi noldu bu kadar para?
+seçim boyası aldık ya koçum.
türk halkının herşeyini borçlu olduğu liderini bağrından hançerlemesini,ona ihanet etmesini konu edinmekle birlikte, bu ihanete isyan eden bir bekir coşkun yazısıdır.
size ataturk un hicbir seyini yiktirmam basligini acip surusune bereket eksi aldiktan sonra iyiden iyiye inanmaya basladigim soz.

hayir anlamiyorum, bir insan bu kadar mi nankor olur? yasadigi ulkeyi kuran, okuma-yazmayi bile ogrenmesinin temel nedeni olan kisiden nasil nefret eder ya? o olmasaydi, su an internette bile olamayabilirdiniz, hic dusundunuz mu?

ayrica kopek bile yal yedigi kaba pislemez ama pardon unutmusum, sizde vefa diye bir seyin olmadigini.
"ey gerizekalı öldüğünü hissediyorsun, bari bir şeyler yapsana" dediğimiz ifadedir. anca, altın kuru keyfin yerinde, oturduğun yerden ahkam kes. icraata geldin mi, bir bok yok.
atam öleli çok oldu. allah rahmet eylesin. o'nun inkılaplarına ve devrimlerine hiçbir şey olmaz. oldurtmayacağız. bekir coşkun rahat olsun.

atam, ruhun şad olsun. ekmeğini yiyor bu adamcağızlar. umarım kemiklerin sızlamıyordur.
vakanüvis ballandırmalarıyla süslenmiş ve yine onlarca yılın klasik atam atam sen kalk ben yatam mentalitesinden öteye geçememiş sıradan bir yazı. öldü falan demese ilkokul kitapları için birebir.

insan bekliyor ki bu kemalistler gerçeklerin bam telini tınlatıp kendilerinden yana tavır aldırsınlar. hiç olmazsa irticayı örnek alsınlar. irtica olarak adlandırdıkları grup yıllarca kendi tarzını oluşturarak insanlara hitap edip yükselmeyi başarageldi. şimdi ise kemalizmin gırtlağına çöktü çökecek...

bekir amca ise hâlâ anıtkabir'e çelenk bırakır gibi matem yazısı yazıyor...

neyse yazıyı fazla uzatmanın anlamı yok, taziyeye geldik zaten bi girip çıkayım dedim...*