bugün

internette kimileri çeşitli hurafeler ve abartılar şeklinde yorumlanan camilerdir. bu konuya bir açıklık getirmek gerekirse, atamızın gerçekten yapımına katkıda bulunduğu ve katkıda bulunduğu düşünülen(net olmayan) camiler ve hikayeleri aşağıdadır;

>PARiS CAMii (la Mosquée de Paris)

Mustafa Kemal Atatürk, Paris Camii´nin yapımı için ''bizim de çorbada tuzumuz bulunsun'' diyerek, aralıklarla belli bir miktar para göndermiştir. Atatürk´ün ölümünden sonra bu yardım kesilmiştir.

Paris Camii ve Enstitüsü rektörü Abbas Bencheikh El Hocine “Mustafa Kemal Atatürk´den Paris Camii´nde ışıklar ve izler bulunduğunu“ ifade ederek bu gerçeği doğrulamıştır.

Caminin şeref defterine göre de II. Abdülhamit’le ve M. Kemal Atatürk’ün Paris Camisi’nin inşasına maddî ve manevî katkıları olmuştur.

>TOKYO CAMii (Tokyo Jamii Mosque)

Avrupa’da Paris Camii’nin yapımına katkıda bulunan Atatürk, Asya’da ise Tokyo Camii’nin yapımına katkıda bulunmuştur.

1931 yılında Türkiye’ye gelip Atatürk’ü ziyaret eden Japon Elçisi Torijori Yamada, Atatürk’le yaptığı görüşmede, Atatürk’e, Tokyo’da Kazan Türklerince yaptırılmasına karar verilen bir camiye yardım etmesini teklif etmiştir. Yamada'ya göre Atatürk de bu teklifi kabul ederek 1938’de tamamlanan Tokyo Camii’ne katkıda bulunmuştur.

Bu nedenle olsa gerek ki, Tokyo Camii'nin 1938'deki açılışı sırasında cami içine Japonya bayrağıyla birlikte sadece Türkiye bayrağı asılmıştır. Bu durum bu iddiayı daha da kuvvetlendirmektedir.
Sunay Akın’ın o tatlı heyecanıyla biraz da abartarak dediği gibi: “Bu millet şunu biliyor mu! Bu gezegenin en doğusundaki (ve batısındaki) sabah ezanının ilk okunduğu camiyi Mustafa Kemal Atatürk yaptırmıştır.”

Aslına bakılacak olursa genç Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş yıllarında dış ülkelerdeki cami yapımıyla ilgilenecek, bu camilere para yardımı yapacak lüksü ve gücü yoktur. Ancak emperyalizmi dize getiren ilk Müslüman olan Atatürk, dünya Müslümanlarının Kurtuluş Savaşı'na yaptıkları yardımı da hatırlayarak- dünya Müslümanlarına sembolik de olsa yardım etmeyi uygun görmüş olabilir. Üstelik o bu sembolik yardımları hiçbir zaman "gösteriş" malzemesi de yapmamıştır. Eğer bu iddialar doğruysa gerçekten böyle yardımlar yapılmışsa, bu yardımlar son derece sesiz ve gösterişsiz bir şekilde yapılmıştır.

>ESKiŞEHiR MiHALIÇÇIK CAMii (Aşağı Camii)

Atatürk'ün Paris'te ve Tokyo'da cami yapımına katkıda bulunduğu iddialarına burun kıvıranlara bizden bir örnek verelim. Atatürk, Erzurum Kongresinden ölümüne kadar hep yanında ve hizmetinde olan Mihallıççıklı Emir Çavuşu Ali Metin aracılığıyla 5 bin lira gönderip, Yunanlıların işgal sırasında yakıp yıktıkları ve imkanları olmadığı için Mihallıççıklıların yaptıramadığı kasabanın tek camisini yeniden yaptırmıştır.
Atatürkün tüm masraflarını bizzat karşılayarak yaptırdığı bu cami, bugün Mihallıççıktadır ve Aşağı Camii veya "Mihalıççık Atatürk Camii" diye adlandırılmaktadır.

Ali Çavuş (Metin), Atatürk’ün en yakınlarındandır. Ailesi aslen Malatyalı’dır. 1877-78 yıllarındaki Osmanlı-Rus savaşı sırasında, aile Eskişehir’e göçmüş, eski ismiyle Mihalıççık “Çukurviran” köyüne yerleşmiştir. Bilahere babası Hacı ismail, aileyi Mihalıççık’a getirmiştir. Babasından dolayı da “Hacıların Ali” diye anılmıştır.
Ali Metin Çavuş, Birinci Dünya Savaşı’nın en hızlı olduğu dönemde 1915 yılında, daha 18 yaşındayken askere alınmıştır. O zamana göre iyi bir eğitimi vardır. Bunun için de Sivas’ta askerken “Küçük Zabit Mektebi”ne alınmış. Burada Enver Paşa’nın dikkatini çekmiş, onun karargahında hizmet vermiştir. Savaştan yenilgiyle çıkmamız üzerine tekrar Anadolu’ya dönmüş, Kazım Karabekir Paşa’nın başında bulunduğu 15. Kolordu’da askerliğine devam etmiştir.Orada da kendisini göstermiş. Atatürk’ün Erzurum’a gelmesi üzerine Karabekir Paşa, Ali Metin’i, 3 Temmuz 1919 günü Atatürk’ün hizmetine “Emir çavuşu” olarak vermiş, Atatürk’ü ölümüne kadar, özellikle Kurtuluş Savaşı süresince yakınlığı devam etmiştir. Atatürk’ün yemeklerini Ali Çavuş yapmıştır.

Halk dilinde “Aşağı Cami”, asıl ismiyle “Cami-i Kebir” 1302(1886) yılında Sivrihisarlı Hacı Süleyman tarafından yaptırılmıştır. O tarihlerde Mihalıççık, Sivrihisar’a bağlı bir kasabadır. Mihalıççık da Yunan işgaline uğramıştır.Cami, Yunanlılar tarafından tahrip edilmiştir. Uzun süre tamir edilememiştir. Ta ki, Atatürk yeniden yapımı için 5 bin lira gönderinceye kadar.

Özetle, Ali Metin’in vesile olmasıyla Atatürk, 5000 lira vererek Mihalıccık Camii'nin yeniden yapılmasını sağlamıştır.

*****

Atatürk, hiçbir zaman islamla kavgalı olmamıştır; o gericilikle, bağnazlıkla, Arapçılıkla savaşmıştır. Her şeyden önce o kendini hep emperyalist Batıya meydan okuyan bir Müslüman, bir Doğulu olarak görmüştür. Doğu’nun sanatını, kültürünü, mimarisini, yaşam biçimini en mükemmel biçimde yaşatmaya ve tanıtmaya çalışmıştır. Mensup olduğu dinle her zaman gurur duymuştur. Dinle ve dindarla değil, hurafeyle ve dinciyle (yobazla) mücadele etmiştir.*
Atatürk’ün Yapımına katkıda bulunduğu iddia edilen Tokyo Camii (1938);
görsel

Atatürk’ün yapımına katkıda Bulunduğu Paris Camii (1926);
görsel

benden bir ekleme: bu başlık yalnızca bu konu hakkında atıp tutanlara ve atamız hakkında dinsiz ve din düşmanı olduğu yönünde asılsız yakıştırmalarda bulunanlara bir cevap olması için açılmıştır. unutulmamalıdır ki;''herkesin dini kendinedir.'' insanların şahsi seçimleri kimseyi alakadar etmez, edemez.