bugün

https://galeri.uludagsozl...ten-bug%C3%BCnlere-mesaj/

hangi liderden bahsetmiş acaba?
Bop eşbaşkanından bahsetmediği kesindir.

(bkz: bop)
(bkz: ben bop eşbaşkanıyım).
efendiler
biz tekke ve zaviyeleri din düşmanı olduğumuz için değil
bilakis bu tip yapılar din ve devlet düşmanı oldukları
selçuklu ve osmanlıyı bu yüzden batırdığı için yasakladık.
çok değil yüzyıla kalmadan eğer bu sözlerime dikkat
etmezseniz göreceksiniz ki: bazı kişiler bazı cemaatlarla
bir araya gelerek bizlerin din düşmanı olduğunu öne
sürecek, sizlerin oyunu alarak başa geçecek, ama sıra
devleti bölüşmeğe geldiğinde bir birlerine düşeceklerdir.
ayrıca unutmayın ki; o gün geldiğinde, her bir taraf
diğerini dinsizlikle suçlamaktan geri kalmayacaktır.

mustafa kemal atatürk

17 aralık 1927.ankara
milletimizin mutaassıp ve ortaçağ zihniyetinde olmadığını ispat etmek için yararlandık.
efendiler, tekke ve zaviyelerle, türbelerin kapatılması ve bütün tarikatlarla, şeyhlik, dervişlik, müritlik, çelebilik, falcılık, büyücülük ve türbedarlık v.b. birtakım ünvanların kaldırılması ve yasaklanması da takrîr-i sükûn kanunu yürürlükte iken yapılmıştır. bu konularla ilgili yürütme ve uygulamaların, toplumumuzun, hurafelere inanan, ilkel bir kavim olmadığını göstermek bakımından ne kadar gerekli olduğu takdir olunur.

bir takım şeyhlerin, dedelerin, seyyitlerin, çelebilerin, babaların, emirlerin arkasından sürüklenen, kaderlerini ve hayatlarını falcılara, büyücülere, üfürükçülere, muskacıların ellerine bırakan insanlardan meydana gelmiş bir topluluğa bir millet gözüyle bakılabilir mi?

milletimizin kendine has niteliğini yanlış şekilde gösterebilen ve yüzyıllarca göstermiş olan bu gibi unsurlar ve kuruluşlar, yeni türkiye devleti'nde türkiye cumhuriyeti'nde devam ettirilmeli miydi ? buna önem vermemek, ilerleme ve yenileşme adına pek büyük ve düzeltilmesi imkânsız bir yanılma olmaz mıydı? işte biz, takrîr-i sükûn kanunu'nun yürürlükte olmasından yararlandık ise, bu tarihi hatayı bir daha işlememek için, milletimizin alnını olduğu gibi açık ve ak göstermek için, milletimizin mutaassıp ve ortaçağ zihniyetinde olmadığını ispat etmek için yararlandık.

kaynak: nutuk, ıı. cilt, s. 655., tdk yayınları, 1978.
iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.