bugün

kemalistlerin saygısızlık etme ve saygı duymayı karıştırdığı iplemediğim zorunluluktur. saygı duymuyorum diye hakaret eder miyim?
etmem. Neden etmem? zira atatürk de bana hakaret etmemiş. kardeşim ne bu saygı duymak zorundasın geyiği? öyle bir zorumluluk niye var? Atatürkün yaptığı icraatlerden %75i benim desteklemediğim şeyler. benim düşüncelerime karşı devrimleri olan bir insana neden saygı duyayım?
saygı duymak adamlıktan gelir. duymayabilirsin eyvallah ama saygı duymama özgürlüğünü bile sana o insanın verdiğini unutmaman lazım. yoksa gün gelir elinde meşaleyle savunduğun o düşünce özgürlüğünü mumla ara hale gelirsin.
saygı duymuyorum sevmiyorum zorunda da değilim.

kanunla bile yaptıramazsınız bunu.
Saygı duyarım ama kimse benden sevmemi beklemesin.
Bir kere saygı kavramı zorunluluk olmadığı için böyle bir zorunluluk yoktur.
zaten mantıklı düşünen biri zorunluluğa falan gerek kalmadan saygı duyar zorunlulukla da saygı olmaz zaten.
(bkz: utanın utan)
Herhangi bir zorunluluğu yoktur.

Zaten aklı başında olan kişi düşüncesidir.
şu değildir;

yetişin atama saygı duymuyolar, atamın büstünü porsuk çayına atmışlar, yetişin irtica geliyooo, atatürk inkilapları tehlike altında!!!

kesinlikle bu değildir.
zaten saygıdan kasıt hakaret etmemek değil midir? en atatürkçüyümdür,ama kimse atatürkün icraatlarını desteklemek,sevmek zorunda değildir..hakaret olmadığı sürece neden problem olsun ki..
insanların birbirlerini sevmek zorunda değildir ama söz konusu saygı ise saygı duyacaksın. Bugünlere gelmende buyuk payi olan insana karsi saygin sonsuz olmak zorundadir acik ve net.
zorunluluk değil, hoşgörü sebebi ile insan; karşısındakine saygı duyar. yolda yürüyen kediye, cıvıldayan kuşa saygın yoksa, bil ki kendine dahi saygın yok. hadi şimdi var git yoluna.
islama saygi duymayankarin temenni ettikleri zorunluluk. Lakin ben kanimca saygi duyuyorum.
Çünkü aldığın nefesi sana atatürk bahşetti. Şüphesiz ki o olmasaydı adın jack olurdu.
Yoktur ancak kanuni yaptırımı olabilir.

Dozunu iyi ayarlamanız lazımdır.

Yoksa artık gayet de eleştirilebilinmektedir. Ve korkmadan eleştirebilmeliyiz de.
aslında içten ve kasten öyle olması gerek durumdur zira biz buna zorunlu diye adlandırmıyoruz.
o olmasa biz Türkiye diyemeyiz.
muhammede dine saygı duymamaktan girsen kafanı kıracak tipin sözde özgürlük isyanı. sadece kelimeleri değiştir bak, içeriğine dokunmadan tersten bir entry gir, orayı yıkarlar.

not: atatürk'e dahil, kimsenin kimseye saygı duyma zorunluğu yok. odaklandığım nokta iki yüzlülük ve cıvıklık. ben saygı duymadığım birine ana avrat da gidiyorum içimden, dalgamı da geçiyorum.
yoktur.

ben gayrimüslimim, ateistim ama babamın dininden olsaydım yine gayrimüslim kategorisindeydim. liseyi de gayet atatürkçü bir özel okulda türkiye'de okudum. ama zerre zorunluluk ve baskı hissetmedim.

bence bu açık açık atatürk'e düşman olamayanların safsatası. açık açık olmak istememeleri de baskı ve korkudan değil, çünkü tam zamanı, düşman olan yükseliyor. bu bir iç baskı, adam atatürk'e düşman ama içten içe de saygı duyuyor, işte bu onun bodoslama düşmanlık yapmasına engel oluyor.
Bulunmamaktadır.
evet bulunmamaktadır.

çünkü tapma zorunluluğu vardır. *
sevme gibi bir zorunluluğu yoktur, benim gibi.

fakat saygı duymak.. evet, zorundayız. çıkıp birileri kurtuluş savaşında o olmasa başkası olurdu, diyebilir. bir yerde haklıdır da. fakat kim vardı ? evet.. atatürk.
eskiden zıçtı şakirt bez getir! diyorduk.

Ne ara düşman oldular da zıçtı döt kılı tez yıka! demeye başladık :s

Böyle böyle nabız yoklamalar, trollük yapmalar. Zana mecliste yemin etme adabının içine etti. Sonra bakanlıklar yapmış bir adam şahin! gibi yetişti imdadına biz de karşıyız tarzında.

Bu nasıl danışıklı dövüştür, at izleri it izlerine hangi ara bu kadar çok karıştı?

Ve 7 Haziran'da ki milli iradeyi yok sayan milli iradeciler ile sözüm ona muhalefet(!) (ki herkes koltuğundan da mevkisinden de, seçim sonuçlarından da gayet memnun! Bakmayın liderlik, genel başkanlık konularında yaşanan kayıkçı kavgalarına.)

el ele hep birlikte özerklikle ilgili koydukları şerhleri kaldırıp, özerkliğin önünü açacaklar yerinden yönetim, yerelde güçlü yönetim diyerek! kaç kişinin haberi var?

Özerklikten sonra sırayla neler geliyor? Kaç kişi biliyor?

Sonra neymiş? Atatürk'e saygı duyma zorunluluğu var mı, yok mu? Biz de yedik trollüklerinizi! Nabız yoklamalarınızı!

Atatürk'ü koruma kanunu çıkaran devamıyız diye övündüğünüz AP (Adalet Partisi) denilince kaldırsalarmış demeyi biliyorsunuz!

Atatürk bu ülkenin temel taşlarından birisi! Ve bir temel taşını kurulmuş binanın altından çekince neler olduğunu tahmin edersiniz!

Haa yok ben bilmiyorum. Ya da ibineliğine, yavşaklığına o taşı çekmek istiyorum diyorsanız buyurun bakalım hodri meydan! O taş çekilince yıkılan binanın altından yara almadan, etkilenmeden çıkabilecek olan var mı? (Tabi sağ salim çıkılabilirse!)
En azından benim etrafımda saygılı konuşacak herkes...Konuşmayanı kovarım, devam ederse de döverim.
Benim açımdan mesele bu kadardır. Ben saygı duymam birader herkesin lafına.
yoktur ama bence zorunlu hale getirilmesi gerekir. fikir özgürlüğünün ve davranış biçiminin bu kadar esnek olması fazlasıyla rahatsız edici, bazı değerleri hiçe saymanın ne demek olduğunun öğretilmesi gerektiğini düşünmekteyim...

görsel
kemalistlerin saygısızlık etme ve saygı duymayı karıştırdığı iplemediğim zorunluluktur. saygı duymuyorum diye hakaret eder miyim?
etmem. neden etmem? zira atatürk de bana hakaret etmemiş. kardeşim ne bu saygı duymak zorundasın geyiği? öyle bir zorunluluk niye var? atatürkün yaptığı icraatlerden %75i benim desteklemediğim şeyler. benim düşüncelerime karşı devrimleri olan bir insana neden saygı duyayım? siz de ebnim yerimde olsaydınız siz de duymazdınız. açık ve net.