bugün

atatürk şöyle atatürk böyle diye bik bik öten ermeni tohumlarını kendilerine gelmeleri için silkmek gerektiğini düşünen insanın isteği.
böyle hassas bir konuda bile küfür edememiş yurdum insanı isteğidir.
kendilerine gelmelerini sağlar.
Silkme isteğindeki l harfini ortadan kaldırıp daha agresif bir eyleme dönüşmeye ramak kalan istektir.
Bu yazıyı yazmadan önce çok düşündüm. Aslında Mustafa Kemal gibi liderlerin savunmaya ihtiyacı yoktur. Ancak Atatürk'ü savunmayı sadece küfür ederek, kavga ederek yapmayı düşünenler 'Atatürkçü' kisvesi altında ortalıkta cirit atmaya başlayınca bu konuda ciddi bir yazı yazmanın gerekliliğini duydum. Herhangi bir yerde düşündüğüm anlamda bir yazı göremeyince 'Haddim olmayarak kolları sıvadım) bu yazıyı yazdım. Önerim herhangi bir yargıda bulunmadan yazıyı sonuna kadar okunması. Peşin hükümlüleri hiç sevmem çünkü.

Radikal Blogda bir kişinin 'gayları savunan özgürlük savunucusuymuş gibi' 'Atatürk gay mı' başlıklı yazı beni 'sanki' bu yazıyı yazmayı mecbur etti.

Çünkü benim düşünceme göre toplumu karıştırmak isteyenler o toplumun değer yargılarına küfür yolunu seçiyor. Bayrağa, Atatürk'e, inanç sahibi olup namazında niyazında olanlara veya Alevilere sataşarak bunu yapmaya, yani toplumu birbirine karşı kışkırtmaya çalışıyorlar. Kürt ve Türkleri kışkırtarak yapmaya çalışıyorlar.

Yani aydınlanma yaşamamış Türkiye Halkını birbirine kışkırtmak için 'mebzul' miktarda sataşılacak konular var.

Bu işin başını 2. Cumhuriyetçi diye bilinenlar 'şimdi izi tozu bilinmeyeler' başlattı. Gerekçe özellikle Kürt Halkına karşı uygulanmış dışlama, baskı ve katliama varan kimi uygulamalar. Güya halk resmi tarihiyle yüzleşmesi lazımmış.

Sanırım bunlar Halk deyince veya kamuoyu deyince 'sen ben bizimoğlanı' çok az bir kesimi kabul ediyorlar. Yoksa aklı başında biri 'eğer varsa aydınlıkları' ışıklarını yetmiş beş milyona taşımayı seçer.

Çünkü en dangalak olan bile kabul eder ki günlük elli yüz kelimeyle hayatı anlamaya çalışan, aydınlanması o çok eleştirdikleri cumhuriyetin yapabildikleriyle kalan bir halk 'öyle pattadak' yıllardır kendilerine söylenen yalanları anlayıp doğruyu seçemez. Gerçeklerle yüzleşemez.

Türkiye Halkının 'malesef' yaşadığı bu gerçeği görmezden gelip, halkı aydınlatmak için çocukların eğitimini 'yazboz' tahtası yapanlara karşı parmağını oynatıp karşı gelmeden halkını gerçeklerle yüzleşme çağrılarını asla bu halkın dostları düşünemez ve yapmaz.

Aşağıda bana bu yazıyı yazma mecburiyeti duyuran blogda 'Atatürk GAY mı?' başlıklı yazıya yaptığım yorum, daha doğrusu eleştiri var. Bu konuda fazla yazıp 'her naneyi yedikten sonra kendilerine' Atatürkçü diyenlere benzemek istemiyorum. Umarım zahmet edip yazının tamamını okursunuz ve yorumlarınzla 'yanlış-doğru olna ne?' bana da göstermiş olursunuz