bugün

gömleğinin düğmelerini yanlış ilikleyip simetriyi yakalayamayarak, nebzimde dekoltesine helallik vermeyeceğim; gönlüme mahzar olan o rükuş halinle benden bir teselli cümlesini bile alamayan, sen, bedbah kız:

dikenli tellerden kurtulmuş, gömleği yırtılmış yara bere içinde, susuzluktan ve korkudan gözleri avurtlarına çökmüş bir afgan mülteci.. korkudan çoğu yerde, kah gemi güvertelerine kah kamyon zulalarına sinerken, ama, seni gördüğünde ise sana bakan o sığınma isteğiyle çaresiz gözlerdeki yakarışı küçümsemekte haklısın. ne de olsa; "ayranı yok içmeye , apaçi gibi gider vajina çeşmesine" demişler... dememişler mi? peki...ama bütün genellemelerin yanlış olduğu, forea adalı bilim adamlarınca bile kanıtlanmış bu gerçeği görmezden gelerek, sen; bu yakışıklu, kendinden emin, gözleriyle şiir yazabilen, hobileriyle bile kendinden menkul, naif, duyarlı erkeği, bu mülteci kafesine atarak yem etmiyor musun onu? yazık günah değil mi?

aşkolsun çocuk sana, aşkolsun!

edit: başlık