bugün

dünyanın çoğu bölgesinde silahlı birliklerin demokrasinin gelişimini etkilediğini görüyoruz. bir ülkenin silahlı birlikleri çok önemlidir çünkü ellerinde bütün ülke yönetimini ele geçirebilecek bir güç bulunmaktadır. bu güç çok tehlikelidir. çünkü bugün sizin tarafınızı tutan insanlar o gücü elinde bulunduruyorsa da bir gün gelecekte rakipleriniz o gücü ele geçirebilir ve bu gücü kendi amaçları için kullanabilir. örneğin iran'da bu durum olmuştur. şah bütün orduların komutasındayken bir anda devrimciler başa geçti ve ülkeyi baştan aşağı değiştirdiler. türkiye'nin de bu kadar büyük bir ordu bulundurması aslında büyük bir risktir. çünkü bu güç yanlış ellere geçerse türkiye'nin başı çok ağrıyabilir.

bu gerçeği ingiltere ve avrupa ülkeleri çok erken fark etmişlerdi. askeri gücün bir gün kendi aleyhlerine çalışabileceğini anlamışlardı. ingiltere bu yüzden kara ordusunu 15. yüzyıldan başlayarak sürekli küçültmüştür ve donanma ağırlıklı bir silahlı birliğe geçmişlerdir. amaçları britanya adasında şehirlerde yönetimi ele geçirebilecek, gücünü kullanarak isteklerini yerine getirten hiçbir kuvvet bulundurmamak. bu strateji hem ingiltere'nin kendi içinde demokrasinin gelişmesini hem de donanması ile bütün dünyayı ele geçirmesini sağlamıştır.

ingiltere'nin bu modelini sonrasında amerika birleşik devletleri ve diğer avrupa ülkeleri de benimsemiştir. bu gelişmiş ülkelerin hiçbirinde hatırı sayılır bir kara ordusu yoktur. hepsi genellikle donanma ve hava kuvvetleri ağırlıklıdır. türkiye'de ise silahlı birlikler büyük oranda kara ordusudur ve istediği zaman bütün devlet kurumlarını ele geçirebilecek bir yapıda bütün şehirlere, ilçelere, beldelere yayılmıştır. bizim ordumuz darbe yapmaya hazırlıklı bir ordudur. bunun en büyük tehlikesi maalesef bu gücün bir gün yanlış ellere geçme tehlikesidir.