bugün

özellikle sabak sabah daha tam uyanamamışken bağırtırlar ki bağıramazsınız zaten, bi de üstüne fırça yersiniz.
hele bi de tümen içtima vs. varsa generallerden fırça yememek için bölük komutanı istikamati bile yedirir size.
askerliğin olmazsa olmazlarından. hatta sizi gaza getirmek için türlü efsaneler uydurulur. yok falanca tertipten birisi bağırdığında alay komutanı uyanıyormuş, yok çok bağırdığımızı duyan komutanın gözleri dolmuş, gibi.
psiko bir bölükçü, tabucu -artık her nerede iseniz- eline düştüyseniz adamın yaptığı rutin eylemlerden biridir.

efendim öğlen içtiması olur. yemek duası yapılacaktır. ağustos sıcağında güneşin altında bekliyorsunuz. yemek duasından önce bölükçü şöyle der;

- sesiniz piyade'den duyulmazsa duyulana kadar dua tekrar edilecek. ona göre sesiniz çıksın.

neyse efendim astsubay başlar;

- tanrımıza hamd olsun (askerler götlerini yırtarcasına tekrar eder)
- milletimiz var olsun(askerler götlerini yırtarcasına tekrar eder)
- afiyet için dikkaaayyyytttt.

bölükçü: afiyet olsun.
askerler: saooaoaoaaoaol.

her şey bitti sanırsınız ama daha bitmemiştir. bölükçü konuşmaya başlar;

- bakalım sesiniz piyadeden duyulmuş mu lan?

telefonunu çıkarır mahmut üsteğmeni arar.

- mahmut bizim duanın sesini duydun mu?
+ ............

mahmut üsteğmenin cevabını hemen her asker tahmin edebiliyordur. bölükçü telefonu kapatır devam eder;

- lan sineklerin sesi sizinkinden çok gitmiş oraya. tekrar ediyoruz.
..

not: tamamyla yaşanmış bir olaydır. 7. duadan sonra saymayı bıraktım kaç olduğu konusunda bilgim yok. zaten yemekhaneye girene kadar yemek saatinin bitmesine 10 dakika kalmıştı. artık 5 dakikada yemek yiyip, kalan 5 dakikayı silahı alıp içtima düzenine girmeye ayırdık. tabii geç kalanlar olmadı değil. sonuç;

istikamet sağınız dağılın marş marş, yattttttt....