bugün

modernleşme hareketleri ile saray çevresinde de batı müziğine gösterilen "abartılı" ilgi ve türk müziğine olan yukarıdan bakış nedeniyle, dede efendi nin artık saray çevresinde musiki yapmayacağını beyan edip, saraydan ayrılırken söylediği sözdür.
artık bu hayat denen esasinda
elemler, kederle ve sıkıntılarla dolu olan oyunu oynamak istemeyen
her gecen gun bu oyunu azimle oynamaya gayret eden
ama bir tat almayan kisinin
nihayet bezip kendine kirmizi kart gösterir.
çünkü macın bitmesine daha cok vardir
hakemde inadina ne yaparsa
yapsin oyundan dehlemez.
kisi bir tat almaz bu oyundan.
ne tat vardir gecesinde gunduzunde,
neylesin yeryuzunde.
kendi biletini keser ve
artik bu isin tadi kalmadi diyerek
oyunu oynamak isteyen bunyelere
daha genis oyunu birakir.
bazen hepimizin agzindan dökülür bu sözcükler
ama nedense hala inatla azimle
devam ederiz.
baba hayat bu mu?
istemdigin bir oyunu sonuna kadar surdurmek mi?
hayallerinin ve gercek kisiliginin
uzerine diktigin mezar tasinin
uzerinde nöbet tutmak mi yasam?
mechulden geliyoruz
mechule gidiyoruz
arada reklamlar geciyor
ve sapsal sapsal reklamlari izliyoruz.
reklamlar can sıkıcı
sonunu ise biliyoruz
gerisi ...
en iyisi ekmege çoko krem surup yemek
zamanla yıpranmış arkadaşlıklarda veya ilişkilerde de söylenebilir. bir şeyler size eskisi kadar güzel gelmiyordur ya da gelmeyecektir çünkü sevmek yerine oyun oynanmıştır, zaman boşa harcanmıştır.
cogu seyin tadı kaçmaz mı senin olduktan sonra artık ona doyduktan sonra, öle bir durumdur...senin olmasını cok istedigin şeylerden bazı sebeplerle vazgecebilme asamasına gelmektir.