bugün

artvin - istanbul otobüsünde gelişen olay.

artvin istanbul hattında
çalkalanan bir yürekle
hayatı köpüklüyorum

bavul ne kadar ağır olsa da
sıkıştırabilmeliyim içine
alnıma namus lekesi gibi çalınmış
geçim derdini

bir nene
başını uzatıyor arka koltuktan
oğul haramı biliyersııın
anlıyorum harem'dir nenenin haramı
otopusi orada eglat ki inecam he mi

hostes ne kadar somurtsa da
terli çorap kokusuna
bu istanbul güzü kadar somurtamıyor

yıkadım kaygı ve umut çalkantılarıyla
hayatı boydan boya

nene harem'de indi
koltuğunda peynir ve kete kırıntıları
bir de oğlunun göç kamyonu
kornalarla şavşat'a koşuyor

artvin istanbul hattında
dişlerimin arasına alıyorum bankaları
ve alnımın ateşiyle mayalanarak
tutuşuyor fabrika bacaları

hayat artık biraz ekmek
biraz umut
biraz insan

makasın bir yanı istanbul
bir yanı göğsüm
tütün gibi doğruyoruz geçim derdini
içimdeki kuş
murgul murgul diye ötüp durmasa hani