bugün

her hangi bir düğüne gitmek gibidir.
lakin sen istanbulda olupta düğün ıspartada olunca işler biraz karışır. gitmemek olmaz ama, aynı zamanda gitmekde bir o kadar çetrefillidir.
herşey bir anda ceryan eder... aslında sözlük 'ceryan' kelimeside bir gariptir ya neyse.
4 arkadaş özel otoyla gitmeyi daha uygun bulmamıza karşın ancak 'tüplü' araba bizi paklayacaktı ki, çok şükür onuda bulduk...
yol yordam bilmek diye bir tabir vardır ya... ha işte 'co plot' dedikleri odur ki elinde haritayla iz sürmenize yardımcı olur. sağını solunu bilen adam koyun co plotluk görevine , derim.
yol öylece akıp giderken ...yolun en güzel kısmı dağ bayır gezen keçileri izlemek, gök yüzünü izlemek, meyve ağaçlarını izlemek, daha önemlisi ise ufku izlemekti diye bilirim. ama yol bu, süprizlerle dolu... arda arda 10 traktörün bir köyden diğer köye çeyiz taşıdığınıda görmek bunlardan sadece biriydi. malüm istanbulun orta yerinde böyle bir görüntüyü sanırım bir ömür beklesen nafile. vel hasıl resmetmeye değerdi.

böylece gitmedi yolculuk. yol,daha çok damada nasıl daha falza maddi hasar veririz diye düşünmekle geçti. özellikle arkadaş birinci derece samimi olduğumuz bir eleman olunca illa bir gıcıklık yapası geliyor insanın, çünkü ne yapsan alınmıyorlar, bu da güzel tabi, bi yerde.
ben mesela, damadın aynasına bağlanan havluyu 'yürütmem' havlu bedeli kadar kara geçmemede sebep olmuştur. lakin ne yapsanız ıspartaya gitme sırasındaki harcadığınız 'tüp' parasını amorti edemiyor sözlük... birde damada takılan çeyrek altınlar var tabi. hani, o kadarda yemek yedik sırf zarar olsun diye ama nafile.
öğretmen evinde kaldığımız gecenin parasınıda damada yıkmamız biraz olsun içimizi rahatlattı aslında.
hep paradan bahseder gibi oldum sözlük, sende beni yanlış tanıyacaksın.
neyse işte...
sonra döndük. mutluyduk aslına...
mutluluk bazen uzaktadır sözlük, gidip alınasıdır.
arkadaşının mutluluğunu kıskanmadıkça güzeldir. ve bir de evde kalmamışsan ,için acımıyorsa iyidir ,hoştur.*
arkadaşının düğününe giden iki arkadaşın arasında geçen konuşma;

-görüyon mu ahmette mala vuruyo. bide senle bana bak.
+ya bırak am...