bugün

yavan bir siyaset anlayışları vardır. dış politikaları, ''bir hamiye ( koruyucuya ) sırtını dayamak'' şeklinde özetlenebilir. iç politikada ise, halen firavunvari kalıntılara rastlamak mümkün. uluslararası sistemi değiştirmek şeklinde, uluslararası toplumun açmazlarına çözüm bulmak gibi bir vizyonları yoktur. bu güne kadar ortaya atabildikleri en pro-aktif dış politika, arap devletlerini tek çatı altında örgütlemek şeklinde olmuştur. lakin bu girişimleri de başarısızlıkla sonuçlanmıştır.

konjonktürel abileri vardır... dolayısı ile arap devletlerinin uluslararası arenada kurdukları denklemler oldukça sığdır. ucuz çıkar ilişkilerinden ötürü, çok çabuk manipüle edilebilen ve ateşe atılabilen topluluklardır.

siyasi ve toplumsal gelişimleri, dönüşümleri, hep kanla gerçekleşmiştir.

anlaşılan, araplar çok sert bir millet..
en ufak bir esinti karşısında esneklik gösteremeyip kırılacak kadar sert bir millet...

ve islamiyetin o coğrafyada doğmuş olması, fazlası ile ibret verici...
amerika dan gelecek paraya bakmaktadır.
para gelsinde ne olursa olsun mantığındalar.