bugün

evet bir genelleme bu.

etrafta arabesk deyince insanların yüzü asılır, bir iğrençlik abidesi görmüş gibi irkilirler.
''aaa arabesk mi dinliyosun?''
ya da
''arabesk dinleyenler kırodur''
gibi sorular sorulup cümleler çok kuruluyor. şimdi bu ve bunun gibi cümleleri kuran mallara bir takım bilgiler ve tanımlamalar verelim.

evet bu arabesk kültürü 70 ve sonrası kuşakta görülen bir heyecandı. ibrahim tatlısesler, ferdi tayfurlar, orhan gencebaylar hep o dönemin orta sınıf isyanının sesi oldular. insanlar kendilerine yakın gördü. çünkü müzik ve yaşam tarzı olarak, arabesk sanatçıları o fakir ve orta sınıf insanlara ihtiyacı olan şeyi, bir bakıma demek istediklerini söylüyorlardı. onları içten buluyorlardı. o 70 döneminde fabrikalaşmanın getirdiği işçi sınıf, bu arabesk kültürünü oluşturdu. o zamanlar tabii, varlıklı kişiler bu tarz müziğe ayak uyduramadılar çünkü onlara hiç hitap etmiyordu ve dahası bunu bir başkaldırı olarak görüyorlardı -ki bunu o arabesk kültürünü yaratan insanlar da bir başkaldırı olarak nitelendiriyorlardı-. tıpkı 1900'lerdeki blues ve hip hop'ın ortaya çıkışındaki isyanlar gibiydi. orada da halkın yüksek tabakası, işveren kesim işçinin başkaldırısını görmek istemezdi. bizde de bu arabesk müziğin oluşturduğu kültür, isyanlaşma sürecinde çeşitli evrelerden geçti. kimi zaman yasaklandı kimi zaman arabesk yapan sanatçılar ülke dışına sürüldü. 80 darbesinden sonraları ise bu arabesk daha çok popun ortaya çıkmasıyla kendi içinde değişti. biraz arabesk biraz da bu yeni pop'un karışımıyla turk pop muzigi ortaya çıktı.

şimdi o 70'lerdeki isyanın geri bildirimi olan arabesk dinleyen ve hayat tarzı olarak arabeski seçmiş insanlara olan önyargı, işçi ve yoksul tabakanın susturulmasını isteyen işveren ve yüksek tabakaydı. o sıralar bu varlıklı insanlar arabeskçilerden o kadar tiksiniyorlardı. çünkü bu bir isyandı ve isyan bu zenginlerin gelir kaynaklarının tam ortasındaydı. bu sebeple arabesk insanlar, o dönemlerde alt tabaka insanları olduğu için pis, kıro, fakir, müzik ve yaşam zevki olmayan insanlar olarak nitelendirildi.

işte günümüzde de arabesk dinleyen insanların toplumda kıro * olarak görülmesi ve nitelendirilmesi bu yüzdendir. halbuki bilmiyorlar dinlediğimiz bu türkçe pop müzik nerden türemiştir. gülşen'de olduğu kadar mfö'de, ajda pekkan'da olduğu kadar sezen aksu'da da arabesk öğeleri yok mudur? vardır. ama sırf bu işi saf kökeniyle, katıksız yaptıkları için dinleyici kitlesiyle dalga geçilen ismail yk *, ibrahim tatlıses * neden suçlu konumundadır onu anlamıyorum.
insan rock dinleyince mi daha evrensel ve günü yakalayabilen biri olur? yoksa klasik mi dinleyince daha bir sofistike olur? insan eğer başka bir müzik tarzını dinlemediğinde, o hayattaki tüm yaşanılan olayları yaşamış gibi ya da o dünyadan biri olduğunu hissedebilir mi? günü yakalayabilir mi? ergen triplerine girip 'emre aydın çok iyi rak yapıyo abi ya', 'ıyy arabesk mi dinliyosun maall' demek mi daha insacıldır? cevap hepsidir*. ama eminim kimsenin suçu yok, bütün suç o 60 sonundaki arabeskin doğuşunda.

her müziğin doğuşunda bir isyan vardır. acının olduğu yerde müzik, müziğin olduğu yerde de isyan eksik olmaz. arabesk bir müzik tarzı, müzik ise hayattır.

arabesk olmak işte bu yüzden güzeldir.

not: bir de benim gibi onun gibi istediği tarzda müzik dinleyenlere de laf söylerler bunu da anlamıyorum lan.
+anneğ arabesk olunur mu?
-hayır yavrum.arabesk doğulur.*
tarz marz diye kasmayanlarin, kulagini arabesk müzigine kapatmayanlarin, derdi sadece iyi müzik dinlemek olanlarin tezidir.
(bkz: aglamak güzeldir) *
arabesk olmak kadar arabesk de güzeldir. kafası güzel müzik insanı düzenler düzeltir. saygılar.